İkiz gibi büyüdüğü arkadaşı ölünce kararını verdi! 29 yaşında başladı, 5 kez şampiyon oldu

Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr – Ankara doğumlu Naz Arıcı (41), aslında elektrik-elektronik mühendisliği mezunu ve aynı zamanda bir buz pateni sporcusu. Naz, ikiz gibi büyüdüğü en yakın arkadaşını kaybettikten ve uzun bir depresyon döneminden sonra hayata tutunmak için sevdiği şeylerin listesini yaptı. Elbette psikolojik olarak kötüyken de bir şeyi sevmek ve böyle bir liste yapmak hiç kolay olmadı. Ancak Ankara’da olimpik buz pistine gidip tribünlere oturan Naz, buz pateni yapanları izledi ve orada bu sporu yapmaya karar verdi.

Türkiye’nin ilk yetişkin milli artistik buz patencisi olan Naz, yetişkinler/masterlar dalında dünyadaki büyük yarışmalarda ve uluslararası yarışmalarda ülkemizi gururlar temsil ediyor. Yetişkinler dalını 2015 yılında dünyada aldığı ilk şampiyonlukla (15 ülkeden 38 kişinin katıldığı Naz’ın ilk yarışması) Türkiye’ye getirdi ve 2016 yılında ülkemize yeni bir dalın açılmasını sağladı. 2016 yılından bu yana yapılan bütün Türkiye şampiyonalarında da altın madalya kazandı.

NE ALTYAPIM NE DE AİLEMİN BUNUN İÇİN MADDİ GÜCÜ VARDI’

29 yaşında sıfırdan başladığı buz pateninde 32 yaşında yetişkinler artistik buz pateni dünya şampiyonu oldu. 34 yaşında yine kendi dalında aldığı puanla dünya rekoru kırdı ve bu rekor hala kendisine ait. Bu sene de 5’inci dünya şampiyonluğunu kazandı. Ayrıntılara önem veren bir yapısı olan Naz Arıcı, aldığı sorumlulukları sonuna kadar götürüyor. Öğretmen bir ailede büyüyen Naz, “Çalışmanın ve disiplinin hayatta ne kadar öneli olduğu bilinciyle büyüdüm. Dolayısıyla başarmak bizim için çok şey demek” şeklinde konuştu. Hiçbir spor alt yapısı olmadığını dile getiren Naz, “Zaten buza başladığım ilk zamanlarda da bunun etkisini çok hissettim. Öğretmen bir aileden geliyorum ve benim başarım eğitim hayatımda olacaktı. En azından bana böyle öğretilmişti. Spora teşvik edilmemiştim. Ailemin böyle bir vizyonu ve açıkçası maddi durumu da yoktu” açıklamasında bulundu.

‘İLK BAŞLARDA HOŞ OLMAYAN TEPKİLER ALMIŞTIM’

Naz Arıcı, buz patenine ilk başladığı zamanlarda tek amacı biraz kaymayı öğrenmek ve ilerletmekti. Buzda adım adım kayarken çok keyif alıyordu. Değil böyle bir başarı almayı, uzun süreli devam ettireceğinden bile emin değildi. Kurumsal hayatta çalışırken sadece uğraştığı bir hobiydi ve ailesine dahi söyleme gereği duymamıştı. Daha sonra ilerledikçe ve daha çok zaman ayırmaya başlayınca ailesi de anlam veremedi. Naz, “Özellikle de annem. Kendisi emekli olduğunda müdür yardımcısıydı. Sıkı, kurallara sahip olan ve disiplinli bir anneye sahibim. Başarılı bir eğitim hayatı olan ve derecelerle okullar bitiren kızının, buna üniversite hayatı da dahil, 10 sene çalışıp sonra işini bırakması onun açısından hazmedilmesi kolay olmayan bir durum oldu. Yakın çevremin ortak düşünceleri benim zaman ve para kaybetmem olmuştu. 29 yaşındaydım ve o yaştan sonra bir spor dalıyla ki özellikle buz pateni gibi sakatlıkların çok sık olduğu bir sporla bu kadar ilgilenmem ailemin pek hoşuna gitmemişti. Onlara göre buz pateni hatta bütün spor dalları küçük yaşlarda başlanılması gereken aktivitelerdi. Dolayısıyla pek de hoş olmayan tepkiler aldım” açıklamasında bulundu.

5’inci dünya şampiyonluğunun ilk defa bu sene 19 Mayıs’a denk geldiğini ve kendisine ayrı bir gurur yaşattığını dile getiren Naz, “Bu yarışma Uluslararası Buz Pateni Federasyonu (ISU) tarafından düzenleniyor ve daha önceki senelerdeki şampiyonluklarıma oranla çok daha anlamlı bir şampiyonluk oldu. Hem benim için hem ülkem için” diyerek şunları ekledi:

“Antrenörüm Timuçin Özbükücü ve takım arkadaşlarımla birlikte tüm günümüz antrenman yapmak ve iki antrenman arası dinlenmekle geçiyor. Sabah 06.30’da cimnastikle başlıyoruz, iki saat kadar yaptıktan sonra buz için hazırlanıp buza giriyoruz. Buz sonrasında kondüsyon antrenmanımız başlıyor ve sonrasında bitik bir şekilde eve gidiyor duşa girip bir şeyler yiyip dinlenip tekrar cimnastik, dans veya bale yapıyoruz. Yarışma dönemimde ise kostümle prova için gece antrenmanlarımız oluyor ve eve sabaha karşı geliyoruz. Bu dönemde hayattan izole yaşıyoruz.”

Naz Arıcı ve antrenörü Timuçin Özbükücü

‘FİZİKSEL ZORLUĞUN DIŞINDA PSİKOLOJİK ZORLUK ÇEKTİM’

19 Mayıs 2023’teki şampiyonluğunun ise çok zorlu süreçlerden geçerek, yaptığı antrenmanların ürünü olduğunun altını çizen Naz Arıcı, “Süreç derken sadece kendi antrenmanlarımdan bahsetmiyorum. Ülkemizde yaşadıklarımız manevi olarak beni çok etkiledi. O haldeyken spor yapmak da çok zor oldu. Buz sadece buzda öğrenilen bir spor değil. Arka planda buz dışı çalışmalarımız buzdaki çalışmalarımızdan çok daha fazla. Her biri fiziksel olarak yorucu çalışmalar içeriyor. Daha da önemlisi  bütün bu çalışmalar gerçekten düzen ve disiplin istiyor. Dolayısıyla yarışmaya hazırlık sürecimiz uzun zaman önce başlayıp giderek artan yoğun bir tempoyla devam etti. Ben ülkemizde yaşadığımız sıkıntılar nedeniyle rakiplerimden farklı olarak fiziksel zorluğun yanı sıra psikolojik zorluk da çektim ve akabinde de yarışmaya katıldım. Ülkem için elimden geleni yapmak zorundaydım” açıklamasını yaptı.

Özellikle küçük kız çocuklarıyla pistte sürekli sarılır halde olan Naz, antrenman öncesi, antrenman anında ve sonrası hep yanına geldiklerini söylüyerek bir anısını da şöyle anlattı: “Bir şampiyonam için sabah saatlerinde kostümlü prova yapıyordum, annesi küçük kızını kayış öğrenmesi için buza getirmiş. Çocuk beni görünce kıyafetimi çok beğenmiş ve bana ‘parlak abla’ diye isim koymuş. Tanışmaya benim yanıma gelmişler ve tanışmışız. Aradan kaç sene geçtikten sonra annesi bana bunu anlattı. Ben hatırlamadım ve çok şaşırdım. Buz patenine devam etmesine sebep olmuşum. Çocuk şimdi yarışmacı sporcu ve ben onun hâlâ ‘parlak ablası’yım” şeklinde anlattı.

‘BEN YAPTIYSAM SİZ DE YAPARSINIZ’

Çocukların idrakının aileleri kadar olamayacağına dikkat çeken Naz Arıcı, “Bir ailenin çocuğunu önce aktivite amaçlı buza götürmesi gerekir. Çocuğun ilgisi varsa buza devam ettirmesi ama bu arada yavaş yavaş disiplini de öğretmesi gerekir. Bu sadece buz pateni için değil, diğer spor dalları için de böyle olmalı. Ailelere de özellikle bir yetişkin olarak sporun herhangi bir dalıyla ilgilenmelerini tavsiye ediyorum. Haftada belirli günlerde kendilerine spor için zaman ayırmalarını tavsiye ediyorum. Lütfen bu konuda kendilerine ve vücutlarına yatırım yapsınlar” dedi.

İnanmanın bütün bu sürecin yarısı, disiplinli ve sıkı çalışmanın da diğer yarısı olduğunun altını çizen Naz, “Buzda gelişmeye başladıktan sonra daha da gelişebileceğine inandım. Beni tüm camia tanır ve buzda ne kadar sıkı, düzenli ve disiplinli çalıştığıma şahittirler. Ancak kendime inanmasaydım bu şampiyonluklar olmazdı. Bir şey sadece istemekle olmuyor. Bunun için buna adanmaya ve en çok da inanmaya ihtiyacınız var. Yaparsınız. Ben yaptıysam siz de yaparsınız yorumunda bulundu.

‘BİZ DE VARIZ DEMİYORUZ, BİZ BURADAYIZ DİYORUZ’

Ülkece dünya buz pateni tarihinde namımızın çok da iyi olmadığını dile getiren Naz Arıcı, “Benim ilk yarışmam olan 2015 yılında antrenörüm ve ben Türkiye’nin ismini en üst sıraya yazdırdık ve 5 sene de taçlandırdık. Hatta 2017’de aldığımız yüksek puanla kırdığımız rekor Türkiye’ye ait, hâlâ kırılamadı ve uzun süre de kırılacağa benzemiyor. Artık ‘Biz de varız’ demiyoruz, ‘Biz buradayız!” diyoruz. Spor da bir savaştır ve dünyada ülkemi en üst sıraya taşıyan her branş benim için çok önemlidir” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkemi dünyada en üst sırada tutmaya devam etmek için sıkı ve disiplinli çalışmaya devam ediyorum. Önümde 2024 Ocak ayında İtalya’da yapılacak olan World Winter Masters Games yani Dünya Masterlar Kış Oyunları var; bu 30 yaş üstü, yetişkin olimpiyatları gibi. 4 senede bir yapılıyor. Benim için en önemli yarışma bu. Eğer burada da bir şampiyonluk alırsam yine tarihe geçmiş olacağım. Bunun için maddi ve manevi olarak büyük zorluklar çekiyoruz ve sponsor arayışına girdik. Bu bizim için çok önemli bir durum ve ülkemiz için de bir ilk olacak. Biz her şeyin en iyisini hak ediyoruz. Aynı zamanda buz pateni sporunu ülkemde daha fazla yayıp herkesin bu sporu yapmasını sağlamak istiyorum.”

‘ANTRENÖRÜM BENİM ŞAMPİYONLUKLARIMIN SEBEBİDİR’

Naz Arıcı, yarışmalara antrenörü Timuçin Özbükücü ile hazırlanıyor. Özbükücü, Türkiye’nin ilk milli buz patencisi ve aynı zamanda buz pateni çiftler dalında Türkiye’nin ilk sporcusu. Uluslararası Buz Pateni Federasyonu ve Türkiye Buz Pateni Federasyonu teknik uzmanı ve milli takım antrenörü. “Timuçin Özbükücü benim şampiyonluklarınım sebebidir” diyen Arıcı,“Kendisi Uluslararası Buz Pateni Federasyonu’nun teknik uzmanı olarak dünyada tanınan bir hakem. Dünyadaki bütün buz pateni yarışmalarını bilir ve takip eder. Hatta Uluslararası Buz Pateni Federasyonu’nun düzenlediği büyük yarışmalarda sporcu puanlar. Bir buz pateni hakeminin nasıl düşündüğünü bilir ve benim koreografilerimi yaparken ona göre yapar. Aynı zamanda da endüstri mühendisi. Biz iki mühendis olarak buzda geometri ve fizik çalışıyoruz aslında. Ve geometri ve fizikten oluşan sadece kendimizin anlayacağı bir dil geliştirdik. Belki de onun için bu kadar kısa sürede bu kadar başarılı olduk” açıklamasında bulundu.

“Diğer ülkelerin arasında ülkemi temsil edip ilk sıraya taşımak, zaten benim için ilk yarışmama hazırlandığım o andan beri büyük bir motivasyondu” diyen Naz Arıcı sözlerini şöyle

“Yarışmalarım sonuçlandıktan sonra rakibimiz olan ülkelerin antrenörlerinin gelip benim antrenörümle konuşması ve bizimle fotoğraf çektirmesi de iyi bir motivasyon oluyor. Ben onları tanımazken hepsi beni tanıyor. Benim hedefim hep altın madalya oldu. Podyumda olmak, ilk üçe girip madalya almak değil. Her seferinde altın madalya için çalıştım. Benim odağım ülkemi ilk sırada tutmak oldu hep. Ülkemi çok sevmem de altındaki sebeptir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir