İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ekipleri sivrisinek ve vektörlerle mücadele etmek için Sazlıdere’de ilaçlama çalışması yaptı.Sazlıdere’de paletli ilaçlama makinesi dereye girerek sazlıkları ilaçladı.
İnsansız hava aracı da dere üzerinde ilaçlama çalışması yaptı. İlk kez İstanbul’da kullanılan Vals sitemli araçlarda ilaçlamada kullanıkdı. Çalışmaları takip eden İBB Sağlık Daire Başkanı Önder Yüksel Eryiğit ilaçlama yöntemleriyle ilgili bilgi verdi.
“İSTANBUL’DA BİZİM SİSTEMİMİZE KAYITLI 210 BİN ÜREME KAYNAĞIMIZ VARDIR”
İBB Sağlık Daire Başkanı Önder Yüksel Eryiğit, “İnsanlara hastalık bulaştırma özelliği olan bakteri ve virüsleri taşıyan bütün canlılara vektör diyoruz. Başta sivrisinekler olmak üzere kara sinekler, kemirgenler, sıçan, fare gibi kene, pire, hamam böceği ve diğer haşerelere genel anlamda vektör diyebiliriz. O kategoriye sokabiliriz. Bugün İstanbul’da bizim sistemimize kayıtlı 210 bin üreme kaynağımız vardır.
Bu kaynakların maalesef yüzde 86’da da insan eliyle üremektedir. İstanbul’da yumurta tuzakları dediğimiz ovit raflarımızı şu anda sahadaki sivrisinek yoğunluğu ve artış hızını ölçmek adına kullanıyoruz. Uçkun sivrisinek tuzaklarını da kullanıyoruz. Bu uygulamadan 15 günlük periyotlarla topladığımız yumurtaları kendi bilgi sistemimiz üzerinde haritalandırıyoruz ve şu an biz dinamik olarak İstanbul’da hangi bölgede, hangi yoğunlukta ve hangi tür sivrisinek var biliyoruz. İstanbul’da yaptığımız uygulamanın bir rutini yok. Bölgeye göre yoğunluğa göre ve türe göre biz bu uygulamamızı, mücadelemizi yapıyoruz. Ve ayrıca bu mücadelemizi yaparken türlere yönelik etkinlik testlerimizi, direnç testlerimizi uyguluyoruz” dedi.
“SALDIRGAN ASYA KAPLAN SİVRİSİNEĞİNE KARŞI KULLANILAN İLK CİHAZLARDIR”
Eryiğit, vektörlerle mücadele için Vals sistemini ilk kez İstanbul’da kullanıldığını belirterek, “Rutin olarak İstanbul’da kullandığımız ilaçların direnç testlerini yapıyoruz. Çünkü ne kullandığınızı bilmeniz önemli olduğu kadar kullandığınız şeyin ne kadar etkin olduğunuzu da bilmeniz çok önem arz ediyor. İstanbullular bu konuda müsterih olabilirler. Biz hem tür tayini yapıyoruz. Hem nerede, ne kadar, hangi türden sivrisinek olduğunu biliyoruz, raporluyoruz, işaretliyoruz. Hem de bunlara karşı yapılan mücadelede kullanılması gereken ilaçları bölgesel olarak bölgenin özelliğine göre de mücadele yöntemimizi belirliyoruz. Ayrıca bizim bilim zemininde teknolojiyi de kullanmak gibi yeni başlattığımız bir takım uygulamalarımız var. Bazı alanlarda Küçükçekmece Gölü’ndeki bazı mücadele alanlarında arkada gördüğünüz sulak sazlık aracın giremediği ya da bizim arkadaşlarımızın giremediği göl içerisindeki alanlara insansız hava aracılığıyla drone ile artık müdahale ediyoruz.
Drone kullanmaya başladık. Bir de istilacı sivrisineklere karşı yani bu saldırgan Asya kaplan sivrisineğine karşı mücadelenin farklı olduğunu anlatmıştım, söylemiştim. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde o türe karşı yapılan çalışmalar hem bilimsel anlamda etkinliğini ispat etti hem de dünyada kabul gördü. Vals Sistemi dediğimiz küçük 25,100 mikron çapındaki mikro biyosidallerin çok uzağı ve alana yaygın bir şekilde iletilebilmesini kısaca kapsayan bir teknik bir yöntemdir. 2 tane Vals aracı aldık. Bu sene edindik Vals sistemli araç aldık diyelim. İstanbul’da da uygulamaya başladık. Türkiye’deki saldırgan Asya Kaplan sivrisineğine karşı kullanılan ilk cihazlardır. İstanbul’da biz uyguluyoruz. Umarım bundan sonra sahaya da yayılır. Çünkü halk sağlığı açısından istilacı sivrisinekler bundan sonra çok konuşacağımız ve çok gündeme gelecek olan bir konudur. Biz yine İBB olarak bu konuyla ilgili üzerimize düşeni bilim kurulumuzla birlikte bu konudaki bütün bilgi, birikim, deneyimimizi tüm yerel yönetimlerle paylaşmaya hazırız” şeklinde konuştu.
“KIRSALI DAHA ÇOK OLAN İLÇELERİMİZDEKİ SORUN DAHA FAZLA”
Hangi ilçelerde sivrisinek yoğunluğunun sorulması üzerine Önder Yüksel Eryiğit, “Örnek anlamında ilçeleri suçlamak adına bunu söylemek çok yanlış olur. İlçelerin özelliğine göre zaten bu popülasyon ya da yoğunluk var. Beykoz, Sarıyer, Silivri, Çatalca gibi kırsalı daha çok olan ilçelerimizdeki sorun daha fazla. Sivrisineklerin üreme alanları durgun sulardır genellikle diye başlamıştık biliyorsunuz ilk açıklamaya. Aedes türü saldırgan sivrisineklerdeki üreme kabiliyeti diğer klasik sivrisineklerden farklı olarak birazcık nemli alanlar, örneğin ağaç kovukları dediğimiz ağaçların nemli gövdelerindeki alanlar vardır. Oralarda bile üreme kabiliyeti vardır. Dolayısıyla bizim sahada bir yağıştan sonra toprağın nemli olması bile saldırgan türlere yani Aedes türleri için üreme alanlarıdır. O sebeple bu ilçelerdeki maalesef bu yoğunluklar fazla” diyerek bu ilçelerde yoğun çalışma yapıldığını belirtti. Sağlık Dair Başkanı İBB bünyesinde vektörlerle mücadelenin 12 ay boyunca sürdürdüklerini özellikle 1 Haziran- 31 Eylül arasında vektörlerin üremelerini azaltmak için yoğun çalışma yürüttüklerini vurguladı.