Can Atalay oturumu için tatil arası veren TBMM’de Dijital Mecralar komisyonu, Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplandı. Yayman, Komisyon’un açılış konuşmasını yaptı.
“GERÇEK HAYATTA SUÇ OLAN, DİJİTAL DÜNYADA DA SUÇTUR”
Yayman, dijitalleşme gündeminin siyaset üstü bir konu olduğunu belirterek, şunları söyledi:
Dijitalleşme meselesi iktidar-muhalefet gerilimine kurban edilemeyecek kadar önemlidir ve Türkiye’nin geleceğidir. ‘Dijitale sahip olan geleceğe sahip olur’ dedik. Sizlerin de değerli gördüğü; gerçek hayatta suç olanın dijital dünyada da suç olduğu gerçekliğidir. Tüm çalışmalarımızı, TBMM iç tüzüğüne göre bir ihtisas komisyonu olarak yürütmekteyiz. Tüm vekillerimizin bildiği üzere icra yerinde değil, yaptırım makamında değil, yasadan kaynaklanan, iç tüzükten kaynaklanan istişare etme, değerlendirme, danışma ve tavsiye niteliğinde kararlar alabilmekteyiz. Fakat sizlerin de takdir edeceği üzere son tahlilde TBMM’nin alacağı tavsiye kararı, yürütmenin aldığı kararlar kadar önemlidir ve değerlidir. Belki de ondan daha değerlidir. Dolayısıyla bu noktada bir taraftan özgürlüklerin sonuna kadar kullanılmasını; ama aynı zamanda kamu düzeninin, çocuğun, bireyin, veri mahremiyetinin sağlanması, dijital dünyada yargısız infazlara karşı hukukun ve kişinin korunması noktasında bir paradoksu beraberce yönetiyoruz.
“DİJİTAL MECRALAR, BÜTÜN DÜNYADA TARTIŞILMAKTADIR”
Dijital Mecralar Komisyonu’nun, sosyal medya komisyonu olmadığını vurgulayan Yayman, dijital ağlarda veri mahremiyeti ve özel hayatın gizliliği konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını ifade ederek şunları söyledi:
We Are Social’in 2024 Ocak rakamlarına göre; Türkiye’de YouTube’da 57 milyon, Instagram’da 57 milyon muhtemelen son dönemde yapılan tartışmalarla rakam 60 milyona çıkmıştır. TikTok’un 37 milyon, Facebook’un 34 milyon, X’in 20 milyon, Linkedin’in 16 milyon takipçisi var. Bunu bir kez daha sizlerin aracılarınızla ifade edeyim. X’te dünyada 7’nci sıradayız. YouTube’da 11’inci sıradayız. Facebook’ta 15i’nci sıradayız. TikTok’ta 10’uncu sıradayız, Instagram’da 5’inci sıradayız. LinkedIn’de ise 13’üncü sıradayız. Sosyal medya ve dijital mecralar, bütün dünyada çok tartışılmaktadır. ABD’de yapılan tartışmalara tekrar referans vermek istemiyorum, gerçekten artık hibrit bir siyaset, siyasal iletişim kampanyasının yapıldığını görüyoruz. Hibrit savaş gibi hibrit bir siyasal iletişim kampanyasının yapıldığını görüyoruz.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’Nİ SOKAKTA BULMADIK”
Yayman, dijital mecraların Fransa ile İngiltere’de tartışıldığını belirterek, hiçkimsenin yasamanın üzerinde olamayacağına vurgu yaptı:
Instagram’a erişim engellinin getirilmesi, başta katalog suçları olmak üzere yasadan kaynaklanan birtakım düzenlemelerdi ve Instagram’ın açılmış olmasını, çok değerli buluyoruz. META yetkilileri zaten komisyonumuza geldiler, dinledik ve tekrar bu dönemde yoğun bir diplomasi içerisinde bulunduk. Diğer taraftan oyun mecralarının son durumuyla ilgili de şunu söylemek lazım; Adana Mahkemesi’nin Roblox ile ilgili verdiği karara hepimiz uymak zorundayız. Türkiye Cumhuriyeti devleti, bir hukuk devletidir. Bizim hep söylediğimiz mesele şudur; siz Berlin’de, Paris’te, Londra’da, Washington’da, Viyana’da hangi hukuka uyuyorsanız, o ülkenin yasalarına ne derece saygı gösteriyorsanız, Türkiye’de de buna uymak zorundasınız. Öbür taraftan TikTok meselesi çok konuşuldu, tartışıldı. Kesinlikle yasaklamalara, sansüre karşıyız; çünkü zaten bu platformları Türkiye’ye davet eden, bunun her türlü hukuksal, yönetsel, dijital, teknolojik altyapısını kuran bir hükümetiz. Fakat Türkiye Cumhuriyeti devletini sokakta bulmadık ve kendini yasamanın üzerinde gören anlayışı asla kabul etmiyoruz.