Her biri kolajen deposu! Bu gıdaları sofranızdan eksik etmeyin

Kolajen bir kez hasar gördüğünde veya kaybolduğunda, onu yenilemek zor olabilir, bu nedenle onu korumak cildin genç ve sağlıklı kalmasına yardımcı olur.

Retinoidler, topikal ve oral cilt bakımı tedavilerinde kullanılmak üzere retinoik aside dönüştürülmüş A vitamini türevleridir.

Topikal olarak uygulandıklarında, kolajen üretimini uyarır ve cilt hücresi yenilenmesini desteklerler. Bu, mevcut kolajeni korumaya yardımcı olur ve yeni kolajen liflerini teşvik eder.

Lazer tedavileri cildinizin kolajen kalitesini ve seviyelerini önemli ölçüde artırabilir. Kolajen üretimini uyarır, aynı zamanda dokuyu ve tonu iyileştirir.

Antioksidan C vitaminini günlük cilt bakım rutininize dahil etmek, kolajeni koruma konusunda fark yaratabilir.

C vitamini ayrıca ince çizgileri, kırışıklıkları ve koyu lekeleri azaltmak için çalışırken kolajen seviyelerine zarar veren serbest radikallerden cildi korumaya yardımcı olur.

Kimyasal peelingler genellikle cildi yumuşatma ve ton eşitleme faydaları nedeniyle övülür.

Ancak, kolajenle ilgili faydalar da sunarlar. Glikolik veya laktik asit içeren alfa hidroksi asit (AHA) kimyasal peelingler cildi eksfoliye eder ve cilt hücrelerinin yenilenmesini teşvik ederek cildin kolajenini korurken yeni kolajeni uyarır.

Kolajeni korumanın en kolay yollarından biri günlük olarak güneş kremi kullanmaktır. Cildi UVA ve UVB ışınlarına karşı korumak için 30 veya daha yüksek geniş spektrumlu bir SPF kullanmanız önerilir.

Kolajen bir proteindir, bu nedenle protein açısından yeterli bir diyet yemek önemlidir. Proteinler ve amino asitler diğer proteinlerin ve amino asitlerin oluşumuna yardımcı olur.

Yağsız etler, balıklar ve baklagillerin hepsi iyi kolajen kaynaklarıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir