Hem hidrojen hem de batarya seçenekli dünyanın ilk treni tanıtıldı


Alman bölgesel demiryolu taşımacılığında uzun yıllardır popüler olan ikonik Stadler RS1 Railbus trenleri artık ömürlerinin sonuna geliyor. Bu tren, hem geleneksel dizel yakıtla hem de kolza yağı gibi biyodizel türleriyle çalışabilen bir yapıya sahipti ve yaklaşık 500 adet üretilmişti. Ömürlerini dolduran bu trenler için Stadler Rail Germany sıfır karbon salınımı gerçekleştiren yeni nesil RS Zero trenini tanıttı. Stadler RS Zero, hidrojen veya batarya ile çalışabilen ilk tren olacak.

Trenlerde ister hidrojen ister batarya seçeneği

Stadler RS1 Railbus halefi olarak geliştirilen RS Zero, çevre dostu iki sürüş teknolojisini bir araya getirerek demiryolu taşımacılığında yeni bir dönemi başlatıyor. Stadler tarafından tasarlanan bu yenilikçi araç, hidrojen ve batarya gücünü kullanarak emisyonsuz çalışma imkanı sunuyor. Firma, bu iki gücü birleştiren bir tren filosu geliştirdiğini açıklayarak özellikle Avrupa’daki demiryolları için kritik bir adım attı.

Aktarılanlara göre Avrupa’daki demiryolu hatlarının yüzde 43’ü, Almanya’da ise yüzde 38’i elektrifikasyondan yoksun durumda. Bu hatlarda demiryolu trafiğini artırmak ve ulaşımda dönüşüm sağlamak için eski ve elektrifikasyonsuz hatların yeniden canlandırılması gerekiyor.

RS Zero’nun prototipi tek vagonlu hidrojen modeli olarak tanıtıldı, ancak iki vagonlu konfigürasyonlar da mevcut. Tek vagonlu hidrojenli model, 700 km menzile sahipken, iki vagonlu konfigürasyonla bu mesafe 1.000 km‘ye çıkıyor. Batarya ile çalışan modellerin menzili ise daha kısa; tek vagonlu versiyon 80-100 km yol alabilirken, iki vagonlu konfigürasyonla bu menzil 90-180 km arasında değişiyor. Her iki konfigürasyon da maksimum 120 km/h hızla seyahat edebiliyor. Bu arada batarya menzilleri ve istatistikleri bataryaların ömürleri sonuna göre verilmiş durumda.

Bu hibrit seçenek, demiryolu işletmecilerine güzergahlarının uzunluğuna ve tercih ettikleri yakıt türüne göre en uygun aracı seçme imkanı sunuyor. Stadler’in RS Zero modelinde, yolcular için maksimum konfor ve erişilebilirlik ön planda tutulmuş. Konfigürasyona göre 70 ila 150 yolcu kapasitesi sağlanıyor. Alçak giriş yüksekliği ve basamaksız alçak zemin alanı, özellikle hareket kabiliyeti kısıtlı yolcular için büyük bir avantaj sağlıyor. Ayrıca, bisikletler ve diğer hacimli eşyalar için çok amaçlı bir alan bulunuyor. Bu alan, ihtiyaç halinde daha fazla bisiklet için koltukların katlanabilir olmasıyla esneklik sunuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir