Dünyada gıda, kozmetik, ilaç, finans, turizm gibi alanları içine alan “helal sertifikası” çalışmaları, pazarın büyüklüğü nedeniyle Batılı standart ve belgelendirme kuruluşlarının da dikkatini çekiyor. Dünya Helal Birliği Başkanı Ahmet Gelir, helal pazarının dünyada 7 trilyon dolara hükmettiğini belirtti. Helal standardına ilişkin ilk çalışmaların 2000’li yıllarda başladığını kaydeden Gelir, “İlk defa Malezya, Endonezya ve Uzak Doğu’da gıdalarda güvenliği sağlamak için yapılan çalışmalar, Türkiye’nin de sahaya inmesi ile farklı bir ivme kazandı. Türkiye’nin öncülüğünde İslam Ülkeler Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) İstanbul’da kuruldu. Helal ürün ve hizmet standartlarının yayınlanması ile dünyada helal üretme ve helal pazarı bir anlam kazandı. Başta gıda olmak üzere kozmetik, kimyasal ve temizlik ürünleri, tarım ürünleri, enerji, turizm, finans gibi birçok alanda İslam ülkelerinin sözü ciddiye alınmaya başladı.” ifadelerini kullandı. Gelir, Dünya Helal Birliği olarak kendilerinin de bu çalışmaların içinde ve öncüsü olmaya gayret ettiklerini kaydederek, şöyle devam etti: “57 İslam ülkesinde ve dünyanın başka bölgelerindeki akraba topluluklarında 1 milyar 860 milyon Müslüman, kendi ürettikleri ve tükettikleri hakkında bilgi, fikir sahibi olmaya yöneldi. Doğru bilgi insanımızın doğru tercihlerine de yardımcı oldu. İslam dünyasında üretilen ürün ve hizmetler, kendi inanç değerlerine uygun standartla denetlenip belgeleniyor, öncelikle kendi coğrafyamızda rahat dolaşıma giriyor. Bizim gibi kuruluşların yetkilendirdiği kuruluşlar doğru ve hızlı denetimle tüketiciye güven veriyor, ihracatta yeni bir hamlenin tercihi oluyor.”
Dünya Helal Zirvesi Konsey Başkanı ve Discover Events Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Ete ise dünya genelinde Müslüman nüfusun hızla arttığını, bununla doğru orantılı olarak tüketim ihtiyaçlarının da artış gösterdiğini kaydetti. Ete, “Bugün helal hizmet ve ürün ekonomisi, dünyada 7 trilyon dolarlık bir hacme ulaştı. Türkiye ise dünya helal sektöründen 100 milyar doların biraz üzerinde bir pay alıyor. Bu pazarı şekillendiren helal gıda, İslami finans, helal turizm, muhafazakar moda, helal kozmetik ve ilgili diğer sektörlerden ne yazık ki Türkiye ve birkaç Müslüman ülke, diğer dünya ülkelerine kıyasla daha az pay alıyor.” ifadelerini kullandı.
Dünya Helal Zirvesi Konsey Başkanı ve Discover Events Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Ete ise dünya genelinde Müslüman nüfusun hızla arttığını, bununla doğru orantılı olarak tüketim ihtiyaçlarının da artış gösterdiğini kaydetti. Ete, “Bugün helal hizmet ve ürün ekonomisi, dünyada 7 trilyon dolarlık bir hacme ulaştı. Türkiye ise dünya helal sektöründen 100 milyar doların biraz üzerinde bir pay alıyor. Bu pazarı şekillendiren helal gıda, İslami finans, helal turizm, muhafazakar moda, helal kozmetik ve ilgili diğer sektörlerden ne yazık ki Türkiye ve birkaç Müslüman ülke, diğer dünya ülkelerine kıyasla daha az pay alıyor.” ifadelerini kullandı.