Hayalet şehirde mayınla mücadele

İşgal öncesi bölgedeki en gelişmiş kent olan Ağdam, şimdi bir “hayalet şehir”… Kentte mayın temizleme, alt yapı ve yeni yerleşim projeleri için çalışmalar sürüyor. Üç yıl önce kurtarılan Ağdam’daki şehitlikte yazılı doğum tarihleri acı bir gerçeği haykırıyor: İşgalin başladığı yıllarda doğanlar vatanlarını kurtarmak için şehit olmuşlar.

Geceyi Hocavend ilinin Hadrut kasabasındaki Komando Tugayı’nda geçirdik… Hadrut, Karabağ’ın merkezindeki Şuşa ve oradan da bölgenin en büyük şehri Hankendi’ye doğru giden yolun üzerinde bulunan, stratejik açıdan önemli bir kasaba. 44 günlük 2. Karabağ Savaşı’nda işgalden kurtarılan ilk yerlerden… Savaşta üstün başarı gösteren kaldığımız askeri birlik de Azerbaycan’da, ordunun Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) modeline uygun olarak yeniden yapılandırılması kapsamında oluşturulan komando tugaylarının ilklerinden… Komutanları da Türkiye’de eğitim almış Azerbaycan Türk’ü bir mavi bereli…

Gün ışırken orada eğitim amaçlı bulunan Türk Ordusu komando subayları ve kardeş Azerbaycan komandolarıyla kucaklaşıp Ağdam’a doğru yola çıkıyoruz.

Şubat 1992’deki Hocalı Katliamı’ndan hemen sonra Mart 1992’de Ermenilerin saldırdığı günlerde bulunduğum Ağdam uzunca bir süre direnmişti. Çok kanlı çarpışmalar yaşanmış, daha iki ay öncesinde tanışıp konuştuğum cephe komutanı Allahverdi Bagirov da içinde bulunduğu aracın mayına çarpması sonucu Haziran 1992’de şehit olmuştu. Bakü’de devam eden iç karışıklıklar nedeniyle beklenen destek gelmeyince de savunma gücü azalan Azerbaycan birlikleri, başarılı olamamışlardı. 23 Temmuz 1993’te Ağdam’ın yaklaşık yüzde 73’ü Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’nin desteğindeki Ermeni güçleri tarafından işgal edilmişti. O çarpışmalarda 6 bine yakın Azerbaycanlı şehit oldu.

Kafkasya’nın Hiroşiması

Ermenistan yönetimi, farklı bölgelerden getirdiği Ermeni halkını bölgeye yerleştirdi. Ermeniler işgal döneminde, Azerbaycanlılara ait çok sayıda tarihi ve kültürel eseri yıktı, kent merkezini yerle bir etti. 1870 yılında ibadete açılan Ağdam Ulu Cami, Ağdam Ekmek Müzesi, Ağdam Etnografya Müzesi ve içindeki tarihi eserler Ermenilerin tahrip ettiklerinden bazıları. Ermenilerin işgal süresince Ağdam’da yaptığı vandalizm, tahribatlar, yabancı basında “Kafkasya’nın Hiroşiması” diye nitelendirildi. 1993’te Karabağ’dan peş peşe işgal haberleri gelirken, Başkent Bakü’de yönetimde istikrar adına nihayet olumlu gelişmeler yaşanmaya başlamıştı… Ülkedeki iç savaş tehlikesini bertaraf etmesi için halk tarafından Bakü’ye davet edilen bugünkü Azerbaycan’ın mimarı Haydar Aliyev devreye girdi. Aliyev önce Azerbaycan Yüksek Konseyi Başkanı seçildi, 3 Ekim 1993’te yapılan seçimde de cumhurbaşkanı oldu ve ülkesinin sorunlarını çözmek için var gücüyle çalışmaya başladı. Karabağ’da 1992’de başlayan savaşın devam ettiği ve Ermenilerin Azerbaycan topraklarını işgal ettiği zor bir dönemde cumhurbaşkanı seçilen Aliyev, öncelikle orduyu güçlendirdi. Türk subaylarının eğitim desteği ve takviye edilen silah ve mühimmatla daha iyi hale getirilen Azerbaycan Ordusu, karşı hamlelerde bulunarak Ermenistan Ordusu’nun saldırılarını önledi. Yani TSK’nın verdiği eğitimle yakalanan bugünkü başarının adımları daha o günlerde atılmıştı.

Geri alma çabası

Haydar Aliyev’in ülkede istikrarı sağlamasından sonra cephedeki görüntü de değişmişti. Savaşın ilk yıllarında zor günler yaşayan, düşmana sıkılacak tek bir mermi bile bulmakta güçlük çeken Azerbaycan Ordusu işgal edilen topraklarını modern silahlarla geri almaya çalışıyordu. Yıl 1994… Ağdam’ın Azerbaycan tarafında kalan direniş hattındayım. Şehir merkezinin bir kilometre uzağındaki noktada konuşlandırılan uzun namlulu toplar Ermeniler üzerine ateş yağdırırken sokak aralarında da göğüs göğse çarpışmalar sürüyor… Azerbaycan askerleri, daha iki gün önce ölüm kusan tankın üzerinde “Ölmek var, dönmek yok” diye söz veriyorlar. O süreçteki gelişmeleri de
19 Ocak 1994 tarihli Milliyet’te şöyle aktarmıştım:

“Fuzuli ve Ağdam’ın 100’e yakın köyünü işgalden kurtaran Azerbaycan Milli Ordusu, başarılarında kendilerini iki aydır eğiten yüzbaşı ve binbaşı rütbesindeki Türk subaylarının büyük payı olduğunu söylüyor. Geri çekilen Ermeniler bölgeyi ateşe veriyor, mezarlıkları bile kırıp döküyor. Haydar Aliyev’in asker kaçakları için çıkardığı genel aftan sonra birliklerine dönen askerlerin morali oldukça yüksek. Fuzuli’ye 3 kilometre uzaklıkta konuşlanan Milli Ordu güçleri işgal altındaki yıkılmış, yanmış köylerini teker teker geri alıp tekrar Azerbaycan bayrağı dikiyor… Milli Ordu bölgeyi tümüyle kontrol altında
tutuyor. İran sınırındaki Horadz kasabası da Ermeni işgalinden kurtarılmış durumda.”

Ancak daha sonra Rusya’nın müdahalesi ya da girişimleriyle Bişkek’te 4-5 Mayıs 1994’te, Azerbaycan ve Ermenistan arasında ateşkes yapılması konusunda protokol imzalanarak şiddetli çatışmalar durduruldu…

Millî Savunma Bakanlığı’na bağlı ASFAT’ın ürünü MEMATT’lar Azerbaycan’da mayınları temizliyor.

İşgal öncesi bölgedeki en gelişmiş kent olan Ağdam yerle bir olmuş durumda.

Mayınlardan temizlenen bölgelerde altyapı onarım ve yeni yerleşim projeleri için çalışmalar sürüyor.

Tunca Bengin, 1994 yılında Azerbaycan Ordusu’nun işgal edilen topraklarını geri alma mücadelesini Milliyet sayfalarına taşımıştı.

Bildiğim Ağdam artık yok

30 yıl sonra bir kez daha Ağdam’dayım. Ama benim gördüğüm, bildiğim Ağdam artık yok. Yerle bir olmuş. Ağdam’da yürüyorsunuz, yürüyorsunuz, hiçbir şey yok. Her yer enkaz, yaşama tutunan ağaçlarda narlar var ama mayın tehlikesi nedeniyle gidip koparamıyorsunuz bile… Bu kadar vahşeti, gaddarlığı, felaketi bir arada görmek, insanın içini acıtıyor…

Azerbaycan Ordusu’nun Ağdam’a girdiği 20 Kasım 2020 Cuma günü 27 yıl aradan sonra ilk defa ezan okunan ve askerlerin cuma namazı kıldığı Ağdam Ulu Camii önündeki hareketlilik üzerine oraya yöneliyorum. Ermeniler tarafından harap edilen camide yoğun bir restorasyon çalışması var. Ama çevresindeki araziler mayın tarlası… Ağdam’ın geneli de öyle… Dolayısıyla Ağdam’da da Fuzuli, Şuşa ve işgalden kurtarılan Karabağ’ın her noktasında olduğu gibi bölge güvenliği adına en kritik faaliyet mayın temizleme… Çünkü Karabağ’da her yer Ermeniler tarafından mayınlanmış durumda. Azerbaycan Ordusu şimdi de mayın terörüyle savaşıyor yani.

Mayın temizliği

Bu konuda da “iki devlet tek millet” şiarıyla Azerbaycan topraklarının özgürlüğüne kavuşmasında etkin rol oynayan Türkiye, “Can Azerbaycanlı” kardeşlerinin yanında yer almaya devam ediyor. Bu kapsamda Millî Savunma Bakanlığı’na bağlı ASFAT’ın yerli ve milli ürünü MEMATT’lar Azerbaycan’da mayınları temizliyor. Türk savunma sanayiinin yerli ve milli gücü ASFAT tarafından üretilen; 300 beygir motor gücüne, 5 kilometre uzaktan kumanda ile kontrol mesafesine sahip MEMATT’larla Fuzuli, Cebrail, Ağdam, Kelbecer, Hocavend gibi kentler ve çevre bölgelerin mayınlardan temizlenmesinin daha kısa bir zamanda tamamlanması hedefleniyor. Mayınlardan temizlenen bölgelerde de ağır iş makinaları, kamyonlar altyapı onarım ve yeni yerleşim projeleri için çalışıyor… İşgal öncesi bölgedeki en gelişmiş kent olan Ağdam’ın ilk büyük projesi uluslararası konferans salonu Türk firmaları tarafından hayata geçirilmiş bile… Bölgenin güvenliği sağlandıktan ve kentin yaşanabilir hale gelmesinden sonra da 30 yıldır topraklarından uzakta yaşamak zorunda kalan 200 bini aşkın Ağdamlı evlerine dönebilecek.

Komutan Allahverdi Bagirov ve yardımcısı İskenderov Olabbas yan yana açılmış mezarlarda yatıyor.

Tarih yazan kahramanlar

Özel izinle girdiğimiz Ağdam’da bize eskortluk yapan Azerbaycan polisine Allahverdi Bagirov ile olan fotoğrafımı gösterip mezar yerini soruyorum. Hep birlikte şehitliğe gidiyoruz. 32 yıl önce tanıdığım komutan Allahverdi Bagirov ve yardımcısı İskenderov Olabbas yan yana açılmış mezarlarda yatıyorlar. Arkalarında, yanlarında onlarca şehit mezarı daha var. Her mezarın başında da Azerbaycan ve Türk bayrakları yan yana dalgalanıyor. 32 yıl önce Allahverdi Bagirov’un savaş karargâhında olduğu gibi. Şehitliğin önündeki üzerinde “Vatan Muharebesi Şehitleri” ile “Tarih Yazan Kahramanlarımız” yazan dev tabelada da binlerce şehit ismi sıralanıyor… Doğum tarihlerine bakıyorum, neredeyse hepsi 1990-91-92 ve 90’lı yıllar… İşgalin başladığı yıllarda doğmuşlar, 30 yıl sonra vatan topraklarını kurtarmak için canlarını feda edip şehit olmuşlar. Ruhları şad olsun…

Ve esaretten kurtuluş…

“Umum Milli Lider” Haydar Aliyev’in 2003 yılında ölümünün ardından yapılan cumhurbaşkanlığı seçimiyle oğlu İlham Aliyev Azerbaycan’ın Cumhurbaşkanı oldu. O günden bu yana, halen de bu görevi yürütüyor. Azerbaycan’ın birlik ve beraberliği için babası Haydar Aliyev’in yaptıklarının üzerine koyarak… Hem ülkenin güvenliği, savunması, hem de ekonomik olarak güçlenmesi anlamında… Üç yıl önce de Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in “Demir Yumruk” diye nitelendirdiği operasyonda Azerbaycan Ordusu 44 günde işgal altındaki topraklarını kurtararak halkın 30 yıllık hasretine son verdi. Üç yıl önce bugünlerde de Azerbaycan Ordusu Ağdam’a üzerinde Azerbaycan bayraklarının yanı sıra Türk bayraklarının da bulunduğu  tank ve zırhlı araçlarla girdi…

YARIN: AZERBAYCAN ORDUSUNA TSK MODELİ

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir