Dünyanın ikinci büyük havacılık fuarı olan Farnborough International Airshow, Londra’nın yaklaşık 48 km güneybatısındaki Farnborough Havaalanında pandemi ve Rusya-Ukrayna Savaşı gölgesinde gerçekleşti. 2020 yılında pandemi dolayısıyla ertelenen fuar, havacılık ve savunma şirketlerini 4 yıl aradan sonra bir araya getirdi. Fuara ülkemizden Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ)’nin yanı sıra, ROKETSAN, HAVELSAN gibi havacılık ve savunma alanında faaliyet gösteren 15 firma katıldı.
Bin 500 katılımcı ve 87 uçağın yer aldığı fuarı 47 ülkeden yaklaşık bin 800 gazeteci izledi. Fuar sivil ve askeri uçakların potansiyel müşterilere ve yatırımcılara gösterildiği, havacılık ve savunma endüstrileri için oldukça önemli bir organizasyon olarak tamamlanırken FIA 2022’de öne çıkan son trendler hakkında bilgi veren ve sektöre dair öngörülerini paylaşan Dassault Systèmes Havacılık ve Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı David Ziegler, Dünya yörüngesinde artış gösteren uyduların yönetilmesi, savunma için birbiriyle iletişim halinde fakat bağımsız sistemler geliştirilmesi, ticari havacılığın hidrojene yönlendirilmesi, gökyüzünün kentsel hava hareketliliği ile yeniden keşfedilmesi gibi pek çok konuda değerlendirmelerde bulundu.
10 YIL SONRA 10 KAT FAZLA UYDU
Uzay tarafında da yeni teknolojiye çok fazla yatırım yapıldığını gördüklerini söyleyen Ziegler, bundan 10 yıl sonra Dünya’nın etrafında dönen yaklaşık 10 kat daha fazla uydu olacağını ve bunun kendi içinde daha fazla soruna yol açacağını söyledi. Ziegler, “Sürdürülebilirlik ve havacılık hakkında konuşuyorsak, burada gerçekten ticari havacılık sektörüne odaklanılmış durumda. Yakıt tüketimini yüzde 20 azaltmak ve yeni nesil motorların ömrünü 10 yıldan 20 yıla çıkarmak gibi bir dizi alanda büyük ilerleme kaydettik. Şimdi geleceğe baktığımızda, yeni teknoloji türlerine odaklanıyoruz. Hidrojenle çalışan uçaklar, elektrikli uçaklardaki ve hibrit itici güçteki daha fazla ilerleme, ürün geliştirme ve yeni teknolojilerin önümüzdeki beş, on ve on beş yıl içinde uçaklara taşınması açısından büyük bir odak noktası olacak. Teknolojinin zaman ölçeğine ve önümüzdeki 20 yılda ne olacağına baktığımızda, sürdürülebilir havacılık yakıtının tek başına üretilen sera gazı miktarı ile atmosferden temizlenen miktar arasındaki dengeyi kuramadığını ve temiz havacılığa giden yolun cevabı olmadığını görüyoruz. Ancak bu cevabı vermek için iyi bir başlangıç olduğunu söylemek mümkün. Önümüzdeki beş yıla bakarsak, giderek daha fazla elektrikli itici güç göreceğiz. Bu, 2024’te hizmete girecek olan bu yeni hava taksileri ile eVTOL’ler ve ayrıca hibrit itici güçlü, yani yakıt bazlı veya gazyağı motorları ile elektrikli motorlara sahip bölgesel uçaklar için de geçerli ve bu sayede, yakıt tüketimini önemli ölçüde azaltacak. O zaman 10 yıl ve ötesine bakarsak, bu süreçte hidrojenin öne çıktığını göreceğiz” açıklamasını yaptı.
Uçakların uçma biçiminde önemli bir dönüşüm yaşandığını ve Farnborough’da da Vertical Aerospace’in ön plana çıktığını söyleyen David Ziegler, “Vertical Aerospace, dikey kalkış ve iniş için yeni araçlar geliştiren bir start-up. Bulut ve sanal ikiz teknolojisindeki çözüm portföyümüzden yararlanarak, tamamen elektrikli olacak bu yepyeni uçağın tasarımını hızlandırmalarına imkan sağladık. Temiz havacılık projelerine katkıda bulunmak için de büyük havacılık şirketleriyle ortaklık kuruyoruz ve devlet fonlarının havacılığın karbondan arındırılması için doğrudan araştırmalara kanalize edilmesini sağlıyoruz. Ayrıca, karbonsuzlaştırmaya katkıda bulunmak için devlet fonu sağlayan araştırma kuruluşlarıyla da ortaklık yapıyoruz. Bunlara ek olarak da bu toplulukta aktif projeleri olan küçük, orta ölçekli ve yeni kurulan birçok şirketle çalışıyoruz” diye konuştu.
KISA SÜRE İÇİNDE DEĞİŞECEK
2024-2025 yıllarında dikey kalkış ve iniş yapan, yani kısa menzilli uçuşlar için kullanılan ilk elektrikli uçaklara sahip olmayı bekleyebiliriz diyen Ziegler, “Biraz daha ileriye baktığımızdaysa, bence 2035 yılına kadar hidrojen teknolojisine dayalı karbon nötr bir uçağın ilk uçuşunu gözlemleyeceğiz. Böylece bu uçuşlar 1000 deniz mili menzili mesafede bulunan bölgesel pazarı hedef alacak” tahmininde bulundu.