Türkiye’yi yasa boğan 6 Şubat tarihli depremlerin ardından vatandaşların yaraları sarılmaya başlanıldı.
44 binden fazla vatandaşın hayatını kaybettiği depremde binlerce vatandaş ise evsiz kaldı.
Hayalet kente dönüşen Hatay’da enkaz kaldırma işlemleri tüm hızıyla devam ediyor.
Binlerce vatandaşın yeni yaşam alanı oluşturmak zorunda kaldığı depremlerin ardından “Hatay geri döneceğiz” yazıları duvarlara kazınmıştı
Vatandaşların geri dönüşü başladı
Öte yandan Hatay’dan ayrılarak yakınlarının yanına sığınan depremzedeler yavaş yavaş şehre dönmeye başladı.
Hatay’a geri dönenler otogarda zaman zaman yoğunluğa neden oldu.
“Kendimi burada güvende hissediyorum”
Depremde annesini, babasını, ve ablasını kaybeden Mehmet Sözer her ne olursa olsun topraklarını bırakmayacağını dile getirerek şöyle konuştu:
Maalesef depremi burada yaşadık. Biz burada 6 kardeşiz. Çok şükür kardeşlerim sağ. Annem, babam ve ablam misafirliğe Maraş’a gittiler. Orada depreme yakalanıp vefat ettiler.
Cenazelerimizi aldık ve burada gömdük. Ailemi Aksaray’a yerleştirdim. Burada ki evimizin durumuna bakmak için geri geldik. 2 haftadan beri dışarıdayız. Ailemin cesetlerine 10 günde ulaşabildim.
Eşimi ve çocuklarımı güvenilir bir yere bıraktım. Şimdi buraya geldim. Memleketimizi, topraklarımızı bırakmayacağız. Sonuna kadar buradayız. Gidecek başka yerimiz yok. Şu anda çok mutlu ve huzurluyum. Kendimi burada güvende hissediyorum.
“Evlerimizin çoğu yıkıldı ama çadırda yaşamaya razıyız”
Çadırda yaşamaya bile razı olduğunu dile getiren Mehmet Yeşilırmak ise şöyle dedi:
Psikolojimiz için bir 10 gün şehir dışına çıktık. Ama yine memleket gibisi yok. Geri dönmek zorunda kaldık. Evlerimizin çoğu yıkıldı ama çadırda yaşamaya razıyız. Memleketi bırakamıyoruz.
10 gün kaldık geri geldik. Biz gittikten sonra yine 6.4 şiddetinde deprem olmuş. O yüzden evimizi kontrol etmeye geldik. Çatlaklar vardı. Kim bilir belki de bir şey kalmamıştır.
“Üç çocukla depremi yaşamak çok zor”
Antakya Saraykent Mahallesinde oturan 3 çocuk annesi depremzede Dudu Aydoğan ise ilk önce kayınvalidesinin yanına ardından ise çocuklarını Ankara’ya yolladığını söyledi.
Üç çocukla birlikte depremi yaşamanın oldukça zor olduğunu dile getiren Dudu Aydoğan, eşinin işinin Antakya’da olduğunu ve gidecek yerinin olmadığını dile getirdi.