CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel hızlı bir başlangıç yaptı. Geçmişe göre fark yaratan uygulamalara başladı. Bunlardan biri hükümet icraatını izleyecek “Gölge Kabine” kuruluşu oldu.
Gölge kabinede Emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu, Eğitimci Armağan Erdoğan, İktisatçı Prof. Yalçın Karatepe, İktisatçı Prof. Volkan Demir, Dış Politika Uzmanı Prof. İlhan Uzgel gibi alanlarında birikimli isimler var.
Hükümet icraatının gölge gibi izlenmesi ve denetlenmesi olumlu bir girişim. Ne var ki zorlukları da yok değil…
Gazeteciler gölge bakanları yakaladıkları yerde soracaklar:
– Sizin bu hükümet icraatı konusundaki görüşünüz nedir?
– Siz iktidara geldiğinizde sorunu nasıl çözeceksiniz?
Bu sorulara cevap verebilmek için partinin tutarlı bir programının olması lazım. Ama 2008 programı çoktan rafa kalktı, yenisi yapılmadı.
Bundan sonra gölge bakanlara çok sayıda ihbar ve öneri gelecek. Bunların tasnifi için güçlü bir sekretarya kurulması ve 7/24 çalışmaları gerekiyor. Ankara dışında yaşayanların işi ayrıca zor.
Bu arada hareket alanları ve yetkilerin de bir yönetmelikle düzenlenmesi şart. Bir CHP’li dostumuz anlatıyor:
– Erdal İnönü zamanında benzer görevlendirmeler yapılmıştı. Basın Yayın, Bilecik Milletvekili Tayfur Ün’e verilmişti. Tayfur arkadaşımız kalktı ertesi gün TRT’yi basmaya gitti! Zor durumda kaldık.
Dikkatli uygulanmazsa gölge kabine çözümden çok sorun yaratabilir!
ORMAN
Ne demiş Nazım Hikmet yaşamı tarif ederken:
“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine”
Ormanlar aynı zamanda kardeşlik ifadesidir…
Ülkede ormanların coğrafi dağılımı da kardeşçe olmalı…
O yüzden Orman Mühendisi Yücel Çağlar’ın Cumhuriyet’teki şu satırları özellikle dikkatimizi çekiyor. Okuyoruz:
“…Ağaçlandırma çalışmaları çoğunlukla orman ekosistemi varlığı görece fazla yerlerde yapılıyor: 1946 – 2022 döneminde ağaçlandırma çalışmalarının yüzde 36’sı Çanakkale, Balıkesir, Muğla, İzmir, Adana, Manisa, Antalya, Mersin ile Konya’da; yüzde 0.62’siyse Muş, Ağrı, Iğdır, Batman, Tunceli, Şırnak ile Hakkâri’de yapılmıştır. Ekolojik koşulların yanı sıra toplumsal koşullarla açıklanabilecek bu eşitsizliğin azaltılması olanaklıdır ve ekolojik zorunluluktur.”
Çağrıya kulak verelim… Dicle’nin Fırat’ın, Keban’ın, Van Gölü’nün, Atatürk Barajı’nın kenarları ağaç bekliyor…
TESİSAT
Tesisatçı çağırıp iş yaptırırsınız. Adam ne verseniz beğenmez.
Çaresi mi?
Ünlü iş adamı Sakıp Sabancı anlatır.
Baba Sabancı bir tarihte tesisatçı çağırıp evde bozuk muslukları tamir ettirmiş. Adam işini bitirince ücreti istemiş… Baba Sabancı:
– Yarın gel vereyim şimdi param yok, diye adamı uzaklaştırmış…
Sakıp Bey adam gidince:
– Baba paran vardı neden şimdi vermedin, deyince Baba Sabancı gülmüş:
– Adam yorgun argın şimdi ne versem beğenmeyecek, söylenecek… Halbuki yarın dinlenip geldiğinde parayı alınca çalışmadan kazanmış gibi olur, bana dua eder.
MÜMTAZ SOYSAL
Mülkiye’de Anayasa Hukuku hocamız Mümtaz Soysal’ı 11 Kasım’da, ölümünün 4. yılında andık.
Albümde karşımıza çıkan bu fotoğraf 90’larda, Ankara’da Milliyet Bürosu’nun karşısındaki Mola Otel’in barında çekildi. Solda Mümtaz Hoca, yanında Milliyet Büro Şefi Orhan Tokatlı ve yanında bendeniz… Bir CHP Kurultayı sonrası Mola Oteli barında akşam sohbetindeyiz. Hocamız Soysal o zamanlar artık Milliyet’te sütun komşumuz. Espriler birbirini izliyor. Sohbet belli ki “CHP Nasıl Kurtulur” sorusu üzerinde yoğunlaşıyor!
ŞEYH
“Cehaleti artırmaktan başka işe yaramayan bir kısım “medyamız”, ikide bir ‘sahte şeyh yakalandı’ gibi haberler yapıyor.
Yakalanmayanlar hakiki mi?
Şeyhlerin hiçbiri hakiki değildir.
Ben şeyhim dersin, olursun.”
(Mehmet Ali Kılıçbay)