Herkes fikrine aşıktır ama en çok da teknik direktörler. Dün İsmail Kartal inanarak yaptığı değişikliklerle puan kaybederken hemen peşi sıra sahaya çıkan Okan Buruk benzer hataya Konya maçında düşmüş ama o gün kazandığı için tercihinin bir hata olduğunu düşünmemişti. Neydi o hata? Icardi yokken santrforda Halil’i oynatmak. O maçın ardından “Neden uçta Zaha değil de Halil?” sorusunu sormuştum ardından gelen iki maçta daha sorduğum gibi. Cevap gecikmeli de olsa dün geldi. Okan Hoca, Trabzon deplasmanına olabilecek en iyi değil ama en doğru 11 ile başladı. Oynadığı her mevkinin hakkını veren Barış aslına dönmüş, Visca karşısında ise sol beke emniyet kemeri takıp daha güvenli Kaan’ı tercih etmişti. Ve uçta Zaha, sonunda Kerem ile üst üste binmediği bir oyunla ilk yarıda takımını öne geçirdi.
Kadrosunun neredeyse yarısı olmayan Trabzon için bir analiz yapmak yedek kulübesine de bakınca pek adil olmaz. Bir kanatta Hüseyin daha ilk yarım saatte oyundan fizik olarak düşerken diğer kanatta Fountas ve Eren, Boey-Barış dinamizmiyle baş edemedi.
Okan Buruk’un dün yaptığı her değişiklik, geçtiğimiz maçlarda oyuncuların mevkisiyle oynamış olmanın verdiği özgüveni taşıyordu. Hoca bu sene biraz da yeni transferlerin yarattığı mecburiyetten herkesin her yerde oynayabildiği bir takım oluşturdu. Ama hala takımın ideal kanatları Kerem ve Barış. Savunma arkasına atılan uzun topların pozisyona dönmesinde bu iki kanadın ve Boey’in etkili koşularından verim almaya çalıştı sarı kırmızılılar. İki gol atmış ve ideal mevkisinde oynuyor olmasına rağmen Zaha’nın fırsatçılığının bir limiti var. Kanatlardan taşınan çoğu top bu yüzden kayboldu. Bir diğer sıkıntı ise bölge geçişlerinde top kayıpları. Geçen yıl daha isabetli paslaşarak rakip sahaya yerleşen Galatasaray’da bu sene daha yerleşemeden yaşananan top kayıpları kalesinde kontratak tehditi oluşturuyor. İki Kerem ve Torreira’nın gününde olmadığı, Abdülkerim’in sakatlanıp çıktığı bir maçtan üç puan almak Galatasaray’a dün moral, yarın o moralle gelecek oyun gücü kazandırır. Kart sınırında olan Abdülkerim’in kulübedeyken gördüğü sarı kart planlı mıydı bilemiyorum ama İstanbulspor maçının savunma göbeği artık belli.
Sezon başından beri lig maçlarında Fenerbahçe güven veren, bol gol atan oyunuyla sıralamada Galatasaray’a üstünlük kurmuş, oyunu güçlü olan taraf olmuştu. Ama bu yarışta şampiyonluk, dönüp dolaşıp psikolojik üstünlüğün belirleyeceği bir puana kitlenirse, herkes biliyor ki, o psikolojik yarıştan Galatasaray’ın üstün gelme ihtimali daha yüksek. Ve dün Galatasaray gizli liderliğini ilan etti.