Genceciktiler, mezardaki âşıkları kimse ayıramadı! ’25 yıldır yaşadığım en büyük heyecan’

Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – Arkeoloji dünyası her geçen gün daha da ilginç ve şaşırtıcı keşifler yapmaya devam ederken, bu çalışmalar sadece toplumların yapısını ve yaşayış biçimlerini değil kimi zaman binlerce yıl geride kalmış olan bireysel hikâyeleri de geçmişten günümüze taşıyor. Dünyanın birçok noktasında gerek müzelerde gerekse de kazı çalışmalarının yürütüldüğü sahalarda toprak altından çıkartılan aşk hikâyeleri var. Bunlardan biri ise İtalya’da mezar sahasında yürütülen çalışmalar esnasında bulunan ve hikâyeleri günümüzden 6 bin yıl öncesine dayandığı tahmin edilen ‘Valdaro Aşıkları’. İşte aşıkların “Daha önce böylesine rastlamadık” dedirten hikâyesi.

Arkeoloji dünyası, 2007 yılında İtalya’dan gelen bir haberle büyük bir heyecan yaşamıştı. Arkeolog Elena Maria Menotti önderliğinde İtalya’nın kuzeyinde yürütülen çalışmalar sonucunda bir Neolitik Çağ’dan kalma mezarda bulunan kalıntılar eşine çok az rastlanan cinstendi. İki kişiye ait iskelet kalıntılarının bulunduğu mezarda ilk dikkat çeken şey, mezarda bulunan kişilerin yüz yüze bakacak şekilde birbirlerine sarılmış halde gömülmüş olmasıydı. Çalışmalar tüm hızıyla devam ederken, bulunan kalıntıların isimlendirilmesi de gecikmedi. Mezarda bulunan kalıntılar kısa bir zaman içinde bulundukları bölgenin adıyla, ‘Valdaro Aşıkları’ olarak anılmaya başlanmıştı. ‘Valdaro Aşıkları’, artık sadece arkeoloji meraklılarında değil aynı zamanda aşk hikâyelerine özel ilgi duyanlar için de heyecan yaratmıştı. Keşfedilen kalıntılar birçok kişi için ‘ölümsüz aşkın sembolü’ne dönüşmüştü.

’25 YILDIR HİÇBİR ŞEY BENİ BU KADAR HEYECANLANDIRAMADI’

İtalya’nın pek de romantik olmayan ve sanayileşmenin yoğun olduğu kuzey bölgesinde bulunan bu ‘romantik’ kalıntıların fotoğrafları kısa süre içinde sosyal medya ve basın üzerinden binlerce kişiye ulaştı. ‘Valdaro Aşıkları’nın Sevgililer Günü’nden 6 gün önce yani 8 Şubat’ta keşfedilmiş olması, hikâyeyi birçok kişi açısından daha ilgi çekici hale getirdi. Kazı çalışmalarını yürüten ekibe liderlik eden Arkeolog Elena Maria Menotti, keşfedilen kalıntılar hakkındaki hislerini şöyle anlattı:

“Bu keşif beni çok heyecanlandırdı. Daha önce birbirine sarılı halde gömülen bir kadın ve erkeğe hiç rastlamadık, bu eşsiz bir keşif. Geçmişte çocuklara sarılan pek çok kadın bulduk ama asla bir çift bulamamıştık. Bu eşine az rastlanır bir keşif oldu. Şimdi ihtimaller üzerinde çalışıyoruz. Önce adam ölmüş, sonra kadın onun ruhuna eşlik etmesi için kurban edilerek öldürülmüş olabilir. İlk tahminlerimiz çiftin çok yaşlı olmadığı yönünde. Kalıntıları ölüm anındaki yaşlarını belirlemek için kalıntıları bir laboratuvara gönderdik. İtalya’nın her yerinde birçok kazıya katıldım ama hiçbir şey beni bu kadar heyecanlandıramadı. 25 yıldır bu işi yapıyorum. Pompeii’de, bütün ünlü yerlerde kazılar yaptım ama hiç bu kadar etkilenmemiştim. Çünkü bu çok özel bir şeyin keşfi.”

Arkeolog Elena Maria Menotti

‘VALDARO AŞIKLARI’NIN ARDINDAKİ TEORİLER

‘Valdaro Aşıkları’nın ölüm nedeni hakkında birçok teori ortaya atılmış olsa da üzerinde en çok durulan ihtimal ilk olarak erkeğin hayatını kaybettiği, kadının ise erkeğin ruhuna eşlik etmesi için kurban edildiği oldu. Daha ayrıntılı incelemelerde, çiftin öldükleri sırada 20’li yaşlarda olduklarını ortaya çıkardı. Erkek iskeletinin boynunda çakmaktaşı bir ok ucu bulunurken, kadın iskeletinin kalçasında uzun bir taş bıçak bulunmuştu. Bu aletlerin ‘Valdaro Aşıkları’ ile birlikte ‘mezar hediyesi’ olarak gömülmüş olabileceği şeklinde yorumlandı. Anca tüm bu bulgular kalıntıların gizemini çözmek için yetersiz kaldı. Çünkü çiftin bölgeye sonradan getirildiği ve gömüldüğü de diğer iddialar arasındaydı.

Tarihçiler, kalıntıların bulunduğu bölgede tarihsel bir yerleşim olmadığını, bölgenin geçmiş dönemlerde bataklıklarla kaplı bir alan olduğuna dikkat çekerek bu ortamın ‘Valdaro Aşıkları’na ait bedenleri binlerce yıl boyunca koruduğunu belirtti. Ancak aynı durum, aşıkların yaşamları veya neden bu kadar benzersiz bir şekilde gömüldükleri hakkındaki gizemlerin çözülmesine de engel oldu.

6 BİN YILLIK KUCAKLAŞMAYI BÖLMEDİLER

Keşfin yapılmasından sonraki süreçte birçok sorun yaşandı. Genellikle arkeolojik kazılar sırasında eski bedenlere rastlanılması halinde işleyen prosedür belliydi. Kemiklerin analiz için bir laboratuvara taşınması ve her bir kemiğin ayrı ayrı incelenmesi gerekiyordu. Ancak ‘Valdaro Aşıkları’ benzersiz bir vakaydı. Bilim insanları 6 bin yıllık kucaklaşmayı bölmek istemiyordu. Çalışmanın başındaki Menotti “Onları bunca zamandır olduğu gibi onları yine bir arada tutmak istiyoruz” diyerek kendilerine bir alternatif aradıklarını söyledi. Sonunda çiftin bütünlüğünü bozmadan üzerinde bulundukları toprak parçasının bütün halde taşınmasına karar verildi.

İncelemelerin tamamlanmasının ardından iskeletler ilk kez Eylül 2011’de Mantua Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde kısa bir süre halka sergilendi. Valdaro Aşıkları, keşfedilmelerinden 7 yıl sonra, 11 Nisan 2014’te, Mantua Dükü Sarayı’nın içindeki müzede cam bir vitrinin içinde kalıcı olarak sergilenmeye başlanmasına karar verildi. Aşıklar günümüzde de bir arada olmaya devam ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir