AYLİN RANA AYDİN – Ulaşımdan otomotive, inşaattan sanayiye, enerjiden teknolojiye kadar onlarca farklı sektörde kullanılan bakır, geçmişten bu yana en önemli ve stratejik madenlerden biri olmayı sürdürüyor. Bakırın kullanım alanının genişlemesiyle talep daha da artıyor. Bakıra olan talebin gelecek 15 yıl içinde iki kat artacağı öngörülüyor. Yenilenebilir enerji talebindeki artışla birlikte de gözler bakıra çevrilmiş durumda; çünkü bu alandaki ekipmanların birçoğunda da bakır tercih ediliyor.
1.5 milyon ton üretim
Ülkemizde cevherden katot bakır üretimi yapan tek izabe tesis Eti Bakır. Şirketin Küre işletmesi, 960 metreyle Türkiye’nin en derin metal maden ocağı. Eti Bakır A.Ş. Küre İşletme Müdürü Mahir Tezcan, tesiste yıllık 1.5 milyon ton cevher üretildiğini söyledi. Bakır konsantresinin Samsun işletmesine, pirit konsantresinin ise Mardin Mazıdağı’ndaki tesislere ulaştırıldığını aktaran Tezcan, “Samsun işletmesinde konsantre üründen katot bakır elde ediyoruz. Bu bakırın yüzde 99.99 saflıkta olması, ülkemizi bakır alanında güçlü üretici merkezlerden biri konumunda tutuyor. Samsun’da ortaya çıkan sülfürik asit de amonyum sülfat gübresi üretiminde kullanılıyor. Dolayısıyla tam bir döngü içinde tüm artıkları ekonomiye kazandırmış oluyoruz” dedi. Pirit konsantresinin karayoluyla Kurşunlu’ya oradan da demiryolu ile Mardin Mazıdağı’ndaki tesislere gönderildiğini belirten Tezcan, “Burada konsantrenin içindeki metaller geri kazanılıyor; dünya kobalt üretiminin yüzde 2’si Mardin’de yapılıyor” dedi.
Önemli hedef
Özelleştirmeyle birlikte sadece üretimde değil aynı zamanda cevhere ulaşılmasında da çok önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirten Tezcan, “Eti Bakır Küre’de maden çalışmalarını özelleştirme süreci öncesinde 140 metreye kadar sürdürebiliyordu. Bugün 960 metreden bile güvenli bir şekilde maden çıkarabiliyoruz” dedi. Tesisteki cevher üretiminin her yıl arttığını kaydeden Tezcan, şunları söyledi:
“2022 sonu üretim hedefimiz 1.5 milyon tonu aşmak. Bu da yaklaşık 24 bin ton katot bakıra karşılık geliyor. Bunun için 830 kişilik direkt istihdamımız bulunuyor. Samsun’daki izabe bakır tesisimizin ana tedarikçisi konumundayız. Samsun’da Türkiye’nin katot bakır ihtiyacının yüzde 20’si üretiliyor.”
‘İhtiyaç artıyor’
Bakıra talebin her geçen gün yükseldiğini hatırlatan Tezcan, “En önemli ivme, yenilenebilir enerji yatırımlarından geldi. Rüzgar ve güneş enerjisinde kullanılan ekipmanlar için de bakıra ihtiyaç var. Bırakın Türkiye’yi, dünyanın mevcut üretim kapasitesi bile henüz bu potansiyeli karşılamak için yeterli değil” dedi.
Ülkemizin toplam katot bakır ihtiyacının 450 bin ton olduğunu ve bu rakamın her yıl oluşan yeni ihtiyaçlarla birlikte arttığını dile getiren Tezcan, “Ekonomik olarak ifade edersek 3 milyar doları aşan bir bakır pazarı var. Bu miktarın 150 bin tonu geri dönüşümden sağlanıyor. Geri kalan 300 bin tonun içinde bizim üretimimiz de var. Tüm bu rakamlar, Türkiye’nin bakır ihtiyacının büyük kısmının hala ithalattan karşılandığını ortaya koyuyor. Cari açığın kapanmasına katkıda bulunmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
2 milyar dolar yatırım
Eti Bakır’ın Özelleştirme İdaresi’nden alınarak Cengiz Holding çatısı altına girdiği 2004’ten bu yana tüm tesislerdeki toplam yatırımın 2 milyar doları aştığını kaydeden Tezcan, “En önemli konu sürdürülebilirlik. Tüm dünyada şirketlerin ve devletlerin gündeminde karbon emisyonunu düşürmek başta geliyor. Bizim de yatırımlarımızın önemli kısmını sürdürülebilirlik oluşturuyor” dedi. Tezcan, bu kapsamda yapılanları şöyle anlattı:
“Sürdürülebilir madencilik için önemli adımlar atmaya devam ediyoruz. Bu yatırımlarla bir taraftan verimliliği artırırken diğer taraftan atık ürünleri yeniden ekonomiye kazandırıyor ve çevreye olan hassasiyetimizi artırıyoruz. Küre’de bugüne kadar 450 bin fidan diktik. Su ve karbon ayak izi çalışmalarımız ve yatırımlarımız sayesinde özellikle bakır madenciliğinde karbon emisyonları konusunda AB normlarının dahi altına düştüğümüzü söyleyebilirim. Dünya bakır üretimi ortalamalarına baktığımızda 1 ton bakır üretimi için 97 metreküp su kullanıldığını görüyoruz. Bu miktar Eti Bakır tesislerinde ortalama 73 metreküp. Dünyada bakır işletmelerinin ortalama karbon emisyon oranı üretilen her bir kilogram bakır için 3.7 kilogram karbondioksit civarında. Eti Bakır’da ise bu rakam 3.2 kilogram seviyesinde bulunuyor.”
Cenevizliler’den beri kullanılan maden
Bakırın çağlar boyunca madencilik sektöründe stratejik önemini sürdürdüğünü dile getiren Tezcan, “Küre’deki madenimizde Cenevizliler zamanından beri bakır çıkarılıyor. Bu nedenle sorumluluğumuzun farkındayız. Bu nedenle sadece işletmemize değil, bölge ekonomisi, istihdamı ve doğanın korumasına da ayrıca yatırım yapmayı sürdürüyoruz. 830 çalışanın yaklaşık 550’sini Kastamonu ve ilçelerinde yaşayanlar oluşturuyor. Sadece istihdam değil, ilçe ekonomisi için yarattığımız ekosistem çok önemli” dedi. Madencilik çalışmalarının tamamlandığı bölgeleri yeniden doğaya kazandırma yönünde yürütülen rehabilitasyon çalışmalarına önümüzdeki dönemde de devam edeceklerini belirten Tezcan, “Bölgeye bugüne kadar 450 bin adet fidan diktik. Ağaçlandırma çalışmalarımız aynı vizyonla devam edecek” diye ekledi.
Rakamlarla Eti Bakır Küre
Toplam istihdam: 830 kişi
Bakır cevheri üretim kapasitesi: 1.5 milyon ton
Bakır metali karşılığı: 25.000 ton
Bölgesel istihdam oranı: % 65
1939 yılında MTA bünyesine alındı
Küre Maden Sahaları, 1939 yılında MTA (Maden Tetkik Arama) bünyesine dahil edildi. Eti Bank tarafından başlatılan çalışmalar ile ilk yıllarda tüvenan cevher üretimiyle devam etti. 1987 yılında Konsantratör tesisinin kurulmasıyla, bakır ve pirit konsantrelerinin üretimine ve sevkiyatına başlandı. Tesis, 1998 yılı itibarıyla, Eti Bakır A.Ş. adı altında faaliyetlerini sürdürmeye devam etti. 2004 yılında Cengiz Holding tarafından devir alınan Küre İşletmesi, bu tarihten itibaren faaliyetlerine holding çatısı altında devam ediyor.