‘Gastronomi için geri dönüş 2025’te’

AYLİN RANA AYDİN- Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ilde yıkım ve kayıplara neden oldu. Sanayi üretimi, ticaret hayatında da aksamalara sebep olan deprem, Gaziantep, Hatay başta olmak üzere mutfak çeşitliliğiyle öne çıkan illerde gastronomi turizmini de etkiledi.

Tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra dünyanın en zengin mutfaklarından birine sahip olan Türkiye’de son dönemde gözde olan gastronomi turizmiyle birlikte başta Hatay, Gaziantep gibi şehirler olmak üzere pek çok şehre bu alanda özel turlar düzenleniyordu. Ancak şubat ayında yaşanan depremlerin ardından yerli ve yabancı turistlerin ilgi gösterdiği gastronomi turizmi de olumsuz etkilendi. Bölgede gastronomi turizminin 2025’te eski seviyelere ulaşılabileceği ifade edilirken, gastronomi turizmi gelirinin ise 5.1 milyar dolar düzeyinde olduğu tahmin ediliyor.

Konuyla ilgili Milliyet’e açıklamalarda bulunan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) 24. Dönem Gastronomi Turizmi İhtisas Başkanı Ömer Kartın, Türkiye’de gastronomi turizminin yaklaşık yüzde 80’inin depremden etkilenen 11 ile yapıldığını dile getirdi.

Ciro ve işlem kapasitesinde kayıpların yaşanacağını söyleyen Kartın, “Bu nedenle olaylara birkaç perspektifle bakışımız var. Öncelikle tarımda olanı korumamız gerek, aldığımız verilere göre birçok üretici tarlada ürün bırakmak zorunda. Şu anda marul ve şalgamın hasadı yapılıyor. Bir an önce orada üreticinin ürettiği ürünler büyük kentlerdeki alıcılara satılabilir. Tarım borsasının tekrar harekete geçmesi en azından çiftçinin acil ihtiyacını da karşılayacak. İkinci hareket oradaki yeme-içme işletmelerinin, şeflerin restoranlarının ayakta kalanları var. Oraya tekrar bir can suyu vermek gerekiyor. Bölgeye moral seyahatleri gerekiyor. Üçüncüsü ise seyahat acentaları olarak tekrar neyin, nerede olduğunu bilmemiz için bir keşif hareketi yapmalıyız. Hızla organizasyon gerekiyor. Ayakta olan işletmeleri tespit edersek, en azından kredi sağlanırsa bunlarla çalışabilecek acenteler yapıyı görsün, çiftçiler ayağa kalksın.. Biz birkaç ay içinde bölgeye yavaş yavaş hareketin sağlanabileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Güvenli sertifika

Turistler için konaklama alanlarının sağlanabileceğini aktaran Kartın, “Bölgede yıkılmayan oteller var ancak onların da sağlamlığı kontrol edilip güvenli olduğuna dair sertifika ayarlanabilir. Var olan işletmelerle çeşitli organizasyonlar yaparak başta tarım sonra restoranlar olarak turlara eklenebilir. Eskisi gibi olmasa bile bir hareket başlatmak istiyoruz. Benim kanaatim 2023 yılını geçmişin yüzde 10-15’i düzeyinde bitirebilirsek başarı olur. 2024’te yüzde 50, 2025’te de eski seviyeye ulaşabiliriz” dedi.

Birçok kaynağa göre, bölgeye gelen yaklaşık 3 milyon turistin yüzde 10’u yabancı turist olmak üzere gastronomi turisti olduğunu söyleyen Kartın, şöyle konuştu:

“Bölgeye giden gastronomi turisti standart turistten daha fazla harcama yapıyor. Bölgeye çoğunluklu Gap turu şeklinde kültür turları düzenleniyor. Bölgenin kapasitesi çok fazla. Biz dünyanın gastronomi merkezinden biri olacağını düşünüyoruz.”

Yerel üretime destek

Gastronomi Turizmi Derneği (GTD) Başkanı Gürkan Boztepe, dernek olarak 11 ilde organizasyonel destek ve uzun soluklu gelir modelinin nasıl sağlanacağını ele aldıklarını belirtti. Bir yıl önce kurdukları GT Anadolu markasıyla yerel üretici ve kadın kooperatiflerine destek olduklarını söyleyen Boztepe, “GT Anadolu, gastronomi açısından zengin illere kaynak da sağlıyor. Ticaret Bakanlığı ile birlikte yurtdışına el emeği ürünlerin ihracatıyla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Oradaki marketlere deprem bölgesindeki ürünlerin ihracatını sağlamak için hızlandırma çalışmaları yaptık. Beş online sitede de bu ürünlerin girişleri yapıldı. Bunlardan elde edilen gelirlerle Kızılay, AFAD gibi kurumlara bağışlar yapıyoruz” dedi. Boztepe, gastronomi turizmi gelirinin 5.1 milyar dolar düzeyinde olduğunu ve bu yıl 15 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini de hatırlattı.

Sürdürülebilir gelecek

Gaziantep’te faaliyet gösteren Hışvahan’ın yetkilisi Mine Özmen, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki illerin her zaman gastronomi konusunda zengin olduğunu dile getirdi. Gastronomi turizmine uygun işletmelerin artışıyla ve doğru girişimlerle yüzyıllardır süregelen geleneklere ait lezzetleri denemek isteyenlerin Gaziantep’e ve bölge illere geldiğini açıklayan Özmen, normale dönme ve yeniden yapılanma sürecinin bölge için oldukça önemli olacağını ifade etti. Bölgeye gelen turistlerden önce üreticilerin depremden etkilenen bölgelerden uzaklaşmak yerine Hatay, Kahramanmaraş ve Gaziantep gibi Türkiye’nin en verimli topraklara sahip bölgelerinde tekrar üretime başlanması gerektiğinin altını çizen Özmen, şöyle konuştu:

“Bu bölgelerin sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemesi için barınma ve yemek kadar tarım ve hayvancılığın da devam etmesi şart. Bu sebeple bölgedeki küçük üreticiden alım yapmak ve onlara destek olmak hepimizin sorumluluğu. Sadece turist olarak bölgeye gelenler değil, ülkemizin her tarafından insanlar küçük işletmelerden alım yaparak bölgedeki ticaretin ve ekonominin canlı kalmasına yardımcı olabilir. Şimdiye kadar bu bağlamda bölgedeki bütün vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere tüm Türkiye elinden gelen her şeyi ortaya koyarak normale dönmeye yardımcı oluyor ve olmaya da devam edecektir. Üreticiler ve hizmet sektörü stabiliteyi sağladığı zaman bölgeye gelecek turist sayısı artacak, gastronomi turizmi eski haline gelecektir.”

Esnafa destek çabası

Antakya’da 12. yüzyıldan bu yana faaliyet gösteren 3.5 kilometre uzunluğundaki Uzun Çarşı depremle birlikte kullanılamaz hale geldi. Uzun Çarşı esnafının bölgenin yapılanma ve restorasyon süreci bitene kadar işlerine devam edebilmesi adına Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) 76 Prefabrik yapıyı üyelerinin bağışları ile oluşturduğu maddi kaynak ile Ramazan Bayramı’na kadar esnafa teslim edilmesini hedefliyor.

‘Prefabrik Antakya Uzun Çarşı Dayanışma Projesi’nin bir diğer başlığı ise bölgede üretilen ve yetiştirilen katma değerli gıda ürünlerinin detaylı envanteri çıkarılarak TURYİD restoranları tedarik kanallarına eklenmesi oldu. Burada hedef, ürünü değerinde hızlıca talep olan bölgelere çekerek üreticiye ekonomik kaynak sağlamak ve üreticinin motivasyonunu güçlendirmek olarak değerlendirilebilir. Proje online satış kanalları, e- ticaret platformları tarafından da desteklenecek.

İşçi sorunu var

Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren Enfes Premium yetkilisi Ahmet Nail Polat, minimum bin tedarikçisi olan gastronomi turizminin deprem sonrası yara aldığını açıkladı. Şehirde yeme içme alanında faaliyet gösteren pek çok köklü işletmenin kaybedildiğini dile getiren Polat, “Tarihi dokuda işletmeleri olanları da kaybettik. Şu an enkazları bile kaldıramıyoruz. İşçi konusunda sorun yaşıyoruz, kısa çalışma ödeneği alacak olan personel yarı maaşı da kabul etmeyip şehri terk etmek istiyor” dedi.

Nitelikli ürünlerin yeniden Kahramanmaraş’a kazandırılacağının altını çizen Polat, şöyle konuştu: “İşletmelerimizi ayağa kaldıracağız. 2023 yılında yeme içme sektörünün yüzde 30, 2024’te yüzde 80, 2025 sonlarına doğru da eski bandı yakalayabileceğimizi düşünüyoruz. Yerel yönetimlere, müstakil açık hava gastronomi AVM’si yapmak için bir öneri de sunduk.”

GASTRONOMİ TURİSTLERİ…

Gastronomi Turizmi Derneği ve Xsights Araştırma’nın altı aylık çalışmasıyla, gastronomi turistlerine yönelik araştırma yapıldı. Araştırmaya göre, gastronomi turistleri ortalama 945 doların 259 dolarını yeme içmeye harcıyor. Normal turistlerin ise 837 doların 171 dolarını harcıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir