Cumartesi akşamı İstanbul’da hava şartlarının en zorlu olduğu saatlerde İstanbul Modern’de düzenlenen Gala Modern’e katıldım.
Neyse ki Gala Modern’e ve hava muhalefetine özel, müzenin Financial Times’ın eleştirdiği, her zamanki girişinden farklı bir formül bulunmuştu.
İstanbul Modern’in Renzo Piano imzalı yeni binasında ilk kez gerçekleşen Gala Modern’e iş, sanat ve medya dünyasından 600 kişi katıldı.
Davetiyeler çıkar çıkmaz tükendi.
Çünkü amaç İstanbul Modern’in eğitim programlarına katkı sağlamak.
İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı şöyle anlattı: “Gala Modern’i, 100. yılını coşkuyla kutladığımız Cumhuriyetimize bir armağan niteliğindeki yeni müze binamızda düzenlemekten büyük mutluluk duyuyoruz. Kültür Elçilerimizle birlikte, ilk günden bu yana hiç eksilmeyen bir heyecanla sürdürdüğümüz Gala Modern, tüm dünyadan sanatçı ve davetlilerin desteğiyle uluslararası bir kimlik kazandı. Müzemizin sergi ve eğitim programlarına katkı sağlamak amacıyla düzenlediğimiz Gala Modern ile yüzbinlerce çocuk ve gencimizi sanatla buluşturma fırsatı bulduk. Bugüne kadar İstanbul Modern’de eğitimlere katılan 900 bin çocuk ve gencimiz artık birer sanatsever olarak büyüyor; hayatlarını sanatla daha da zenginleştiriyor. Fırsat eşitliği sağlamak amacıyla özel eğitim gruplarındaki binlerce çocuk ve gence yönelik projeler, eğitim programları ve sanat atölyeleri düzenlemeyi de sürdürüyoruz.”
Sunuculuğunu Rana Erkan Tabanca ve Salih Bademci’nin yaptığı gecede, müzenin sergi ve eğitim programlarına kaynak sağlamak amacıyla Maya Portakal Bitargil yönetiminde destek yarışı gerçekleşti.
Nevin Aladağ, Ali Alışır, Özlem Altın, Mohamed Bourouissa, Adnan Çoker, Olafur Eliasson, Tadashi Kawamata, Laure Prouvost, Imran Qureshi, Necla Rüzgar ve Elif Uras’ın bağışladıkları yapıtlar Gala Modern Destek Yarışı’nda yer aldı.
Açık artırma sonucunda müzenin sergi ve eğitim programlarına tam 16 milyon 200 bin TL katkı sağlandı.
Eserler arasında çok beğenilenler olduğu gibi çok eleştirilenler de oldu.
Destek Yarışı’ndaki seçkiyi yeterince güçlü bulmayan koleksiyonerler vardı.
İşte bu durumda belki de önde gelen koleksiyonerlerin de destek yarışına katkı sağlamak adına eser bağışlaması da bir seçenek olabilir.
Bunu sadece sanatçılardan beklemek günümüz şartlarında çok uygun değil.
Tabii bunun için İstanbul Modern Kültür Elçileri’ne de büyük görev ve sorumluluk düşüyor.
İşte o yüzden Kültür Elçileri’ne Suzan Sabancı gibi güçlü isimler eklenmesi de olumlu bir adım.
Gecede yemekler Carlo Bernardini’ye emanet edilmişti, evet Carlo Bernardini çok seviliyor. Ama doğrusu İstanbul Modern’de yer alan c.paces Group bünyesindeki Restoran Modern ve executive şefi Tuğçe Mirza Canik bu kadar başarılıyken müzenin en önemli gecesinde de yemekler bu genç başarılı kadın şefe emanet edilebilirdi.
Galada genç müzisyen INJI’nin performansı çok beğenildi, Destek Yarışı’ndan sonra ise Gökçe Bahadır-Emir Ersoy sahneye çıktı.
Türk dizilerinin gücü, hem konuklar arasında Kızılcık Şerbeti ekibinin tam kadro yer alması, hem Serenay Sarıkaya’nın katılımı, hem de dizi yıldızı Gökçe Bahadır’ın sahne performansıyla öne çıktı.
Hatta bir ara Kızılcık Şerbeti ekibiyle selfie yapmak için sıraya girenler bile oldu.
İstanbul Modern’in popüler kültüre tepeden bakmaması, tam tersine sıcak yaklaşması takdir edildi.
Oya-Bülent Eczacıbaşı ev sahipliğindeki harika bir Gala Modern daha geride kaldı.
Ama hala aynı soru var akıllarda.
Eylülde Levent Çalıkoğlu ile yolların ayrılmasıyla müzenin direktör koltuğu halen boş.
Sanat çevresi İstanbul Modern’de eser alımlarıyla ilgili bir prensip ayrılığı yaşandığını konuştu.
Özellikle sanatçılar ve galeri sahipleri bu konuda tepkiliydi.
Malum, Levent Çalıkoğlu 2012’den beri İstanbul Modern’deydi.
Şimdi müzenin direktörlüğüne kimin getirileceği merakla bekleniyor.
Yoksa yeni bir müze direktörü olmadan, şu anda işletme direktörü olan Yasemin Sümer ve şef küratör Öykü Özsoy yönetiminde devam etmeye mi karar verilecek?
Belli ki, İstanbul Modern, öz değerlendirme sürecini tamamlayıp yeni yönetim yapısını 2024’te açıklayacak.