MELTEM GÜNEŞ- Pandemi döneminde boy gösteren, Rusya – Ukrayna savaşıyla dünyayı sarsar noktaya ulaşan tahıl krizi Türkiye’nin yoğun çabalarıyla Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde oluşturulan koridorla aşılmaya çalışılırken, tarım üretimi için gerekli kimyasal gübrenin temini de küresel krize dönüşme aşamasında.
Tahılda olduğu gibi gübrede de dünyanın başat üretim gücü olan Rusya’ya uygulayan ambargo gübre fiyatlarında yüzde 300’lere ulaşan artışa yol açarken, gerek BM, gerekse Türkiye tahıl koridoruna benzer bir işbirliğinin Rus gübresi için de devreye sokulması için çaba harcıyor. BM’nin 77. Genel Kurulu’nda Genel Sekreter Antonio Guterres, gıda arzı sorunu yaşanmaması için “küresel gübre pazarındaki sıkışıklığın acilen ele alınması gerektiği” uyarısında bulunurken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in Şanghay İşbirliği Zirvesi’nde (ŞİÖ) gerçekleştirdikleri yüz yüze ve önceki gün de telefon ile yaptıkları görüşmede Rus gübresinin ve tahıl ürünlerinin kesintisiz ihracı ana gündem başlıkları arasında yer aldı.
‘Yüzde 15’ini alıyoruz’
Gübre Üreticileri, İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği (GÜİD) Yönetim Kurulu Başkanı Metin Güneş, Milliyet’e yaptığı değerlendirmede, Rusya’nın gübre konusunda dünyada söz sahibi bir ülke olduğunun altını çizerek, Rusya üzerinden bir gübre koridoru oluşturulmasının dünyadaki gübre ticaretini rahatlatacağını belirtti.
Güneş, Rusya’nın gerek fosfor ve potasyum kaynakları gerekse doğal gazdan kaynaklı olarak dünyada gübre konusunda son derece güçlü bir ülke olduğunu ifade etti. Türkiye’nin Mısır, İran, Rusya, Çin ve Fas’tan gübre ithal ettiğini aktaran Güneş, “Yıllara göre değişiklik arz etse de Türkiye Rusya’dan ortalama 700 bin ton – 1.5 milyon ton gübre ithal ediyor. Toplam ithalatımızın yaklaşık yüzde 15’ini Rusya’dan karşılıyoruz” dedi.
Metin Güneş
Kullanım azaldı
Türkiye’de dünya ortalamasının altında bir gübre kullanımı olduğunu söyleyen Güneş, “Bugün dünyada kullanılan gübre miktarı aşağı yukarı hektara 150 kilogram. Biz hektara 110 – 115 kilogram civarında gübre kullanıyoruz. Gübre maliyetleri, çiftçinin bilinçsiz gübre kullanımı, toprak analizlerinin sağlıklı yapılamaması nedeniyle dünya ortalamasının altında kalıyor olabiliriz” diye konuştu.
‘Fiyatları yatay tutar’
Güneş, gübreye en çok Avrupa ülkelerinin ihtiyaç duyacağına işaret ederek şöyle devam etti:
“Avrupa, Rusya’dan amonyak ihtiyacının yüzde 23’ünü, üre ihtiyacının yüzde 15’ini, amonyum nitrat ihtiyacının yüzde 50’sini karşılıyordu. Dolayısıyla Avrupa bu ürünleri şu anda yaptırımlardan dolayı alamadığı için Amerika’ya, Kuzey Afrika ülkelerine ve diğer ülkelere yöneliyor. Bu süreç bu şekilde devam ederse gübre fiyatlarında bir stres oluşturacağı kesin gözüküyor. Bu konun çözülebilmesi, bitkisel üretimin aksamaması için gübreyle ilgili bir koridor oluşturulması önemli. Rusya üzerinden bir gübre koridoru oluşturulması dünyadaki gübre ticaretini rahatlatacaktır. Rusya’dan bir koridor oluşturulması fiyatları yatay şekilde tutar.”
Hem yüz yüze, hem telefonda konuşuldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Rusya lideri Putin ile Şanghay İşbirliği Zirvesi’ndeki görüşmesinde de Rusya menşeili tahıl ve gübre sevkiyatı ana gündem başlıkları arasında yer almıştı. İki lider önceki günkü telefon görüşmesinde de yine bu konuyu ele aldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Erdoğan görüşmede, BM’nin de katkısıyla geliştirdikleri İstanbul Mutabakatı’nın işlemesinden memnuniyet duyduğunu ifade etti. Kasımda süresi dolacak mekanizmanın uzatılmasının müşterek menfaat olduğunu belirten Erdoğan, Rus gübresinin ve tahıl ürünlerinin kesintisiz ihracı konusunda da çalışmaya devam ettiklerini dile getirdi.
Azotluda birinci
Dünyada kimyasal gübre ihracatının yüzde 14’ü Rusya tarafından gerçekleştiriliyordu. Rusya dünyada azotlu gübre ihracatında birinci, potasyum ve fosforlu gübre ihracatında ise ikinci sırada bulunuyor.