Fikirci Bey Yazdı: MUHALEFETİN ÖNÜNDEKİ ENGEL KENDİSİYMİŞ

Muhalefetin kâğıt üzerindeki vaatleri neler?

İngiliz The Economist’in raporundan okuyalım:

“Yapacakları anayasa değişiklikleri ile Sayın Erdoğan’ın getirdiği cumhurbaşkanlığı sistemini kaldıracak, sarayın sahip olduğu yetkileri parlamentoya geri verecek, başbakanlık makamını geri getirecek, mahkemeleri siyasi etkiden kurtaracak ve küçük partileri dışarıda tutan seçim barajını %7’den %3’e indirecek. Merkez bankası yeniden para politikasından sorumlu olacak, zombi şirketlerin ve hükümet yandaşlarının bedava krediden kesilmesi ve enflasyonun kontrol altına alınmasıyla ülkeye yabancı yatırım yağacak.”

Ne güzel değil mi?

Peki, madem sonunda yabancı yatırım yağacak, iktidar neden bütün bunları yapmıyor?

Gerçekten Başbakanlık sistemi geri getirilirse bunlar olacak mı? Geçmişte olmuş muydu?

Economist “Muhalefet Kazanmalı Ama Önünde Engeller Var” manşetli Türkiye raporunda (Neden peşinen muhalefet kazanmalı da iktidar kaybetmeli, o belirtilmiyor) bu engellerin üç tane olduğunu söylüyor; birincisi medya, ikincisi Sayın Erdoğan, üçüncüsü ise bizzat muhalefetin kendisi…

İddiaya göre Türkiye’deki medyanın tamamı iktidarın halkla ilişkiler şirketine dönüşmüş, dönüşmeyenler hapse tıkılmış, kimsede Erdoğan’a hesap soracak cesaret yok.

Arkadaşlara kimse Halk TV’gillerden bahsetmemiş anlaşılan. Erdoğan’a hesap soran yok mu? Yok. Çünkü onlar sivil siyaset bilmezler, sadece iktidara gelince “yargılayacaklar sonra asacaklar”. (Bu sıra ile de olmayabilir) Hesap sormaktan anladıkları budur…

İkinci engel olan Sayın Erdoğan da zaten Merkez bankasını vesayetine almış, mahkemeler de muhalefeti içeri tıkmak için gece gündüz çalışıyor.

Bunun da ciddiye alınacak bir tarafı yok. Benim asıl dikkatinizi çekmek istediğim engel, üçüncü engel. Yani muhalefetin bizzat kendisi…

Economist diyor ki, seçimlere birkaç ay kalmış ama ortada bir cumhurbaşkanı adayları bile yok, üstelik aralarındaki çatlaklar giderek artıyor. Kılıçdaroğlu aday olmak istiyor ama Akşener karşı çıkıyor. Kılıçdaroğlu bir hatip olarak Erdoğan’ın eline su dökemiyor. “Erdoğan’ın mitingleri ‘rock konseri’ gibi geçerken, Kılıçdaroğlu’nun mitingleri ateş etrafında toplanıp masal dinleyenlere benziyor.” (Benzetme Economist’in) Gazete, Sayın Kılıçdaroğlu’nun Alevi olmasını, bunun Sünni seçmenler arasında pek tutulan bir şey olmadığını da eklemeyi unutmamış. Pek severler böyle etnik, dini ayrımcılıkları.

Economiste göre iki belediye başkanının, İmamoğlu ve Yavaş’ın, seçilme olasılığı Kılıçdaroğlu’nun seçilme olasılığından yüksek ama birinin yıldızı zaten soluyor, üstelik de kendisine siyaset yasağı da getirilmek üzere, diğeri ise Kürt seçmene fazla “nahoş” gelebilir…

Economist, altılı masanın HDP’ye soğuk bakmasını da eleştiriyor. Yüzde 10’dan fazla oy alan partinin altılı masa tarafından yüzde 1 alamayanlar kadar bile ciddiye alınmadığını söylüyor.

Buraya kadarında çok da garip bir şey yok. Ama tabii ki Economist’in asıld derdi muhalefetin uluslararası ilişkilerde ne yapacağı.

Economist’in hüsnüniyetine göre “Muhalefetin neyi temsil ettiğini anlamak dış politikada da zordur. CHP ve İyi partili siyasetçiler Amerika ve Avrupa ile ilişkileri düzeltmek, Türkiye’yi tekrar güvenilir bir NATO müttefiki yapmak, daha az tehdit savurmak ve Rusya’ya bağımlılığı azaltmak istediklerini iddia ediyorlar. (Ediyorlar mı? Ben niye hiç duymadım?) Ancak Türkiye’nin Batılı ortaklarıyla aynı çizgide kalamayacak kadar büyük ve bağımsız olduğunu ve çok zorlu bir çevrede var olduğunu kabul ediyorlar. (Onu da duymadım) Amerika’nın YPG’ye verdiği destek, Avrupa’nın PKK’ya karşı tutumu, Rusya ve İran’a yönelik yaptırımlar gibi konulardaki anlaşmazlıklar devam edecek.” (Emin misiniz?)

Economist kısaca iktidar, muhalefet, bunların hiçbirinden bize fayda yok demek istiyor. Gerçekten öyle ise çok üzülmem ama o kadar emin değilim.

Raporda Economist’in şikâyet ettiği asıl konu “Erdoğan ‘ulusal güvenlik’ dediği anda muhalefetin hizaya geliyor olması”

Gelmesin mi?

Economist gelmesin diyor.

Irak’a operasyonlar dursun, Suriye’den çıkılsın, YPG rahat nefes alsın, PKK Avrupa’da fink atsın ama İsveç ve Finlandiya NATO’ya girsin. S400’leri de iade edilsin…

Economist bütün bunların önündeki engeller arasında muhalefetin kendisini de saydığına göre muhalefetin bizim bilmediğimiz güzellikleri var…

Bir de biz görsek…

@kalemciler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir