Fenerbahçe – Dinamo Kiev sonrası patladı: Bunu bağırmaktan dilimizde tüy bitti

Fenerbahçe, UEFA Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme Turu’nda Dinamo Kiev’le karşı karşıya geldi. Sarı-lacivertliler, uzatma devreleri sonucunda rakibine 2-1 yenildi ve UEFA Şampiyonlar Ligi’ne ön eleme aşamasında veda etti.

İSMAİL KIZARDI
Sarı-lacivertlilerin genç orta sahası İsmail Yüksek, rakibine yaptığı taktik faul sonrası ikinci sarıdan kırmızı kartla oyun dışında kaldı

VALENCİA PENALTIYI KAÇIRDI
Zorlu mücadelenin 68’inci dakikasında Enner Valencia’ya yapılan müdahale sonrası Fenerbahçe penaltı kazandı. Topun başına geçen Ekvadorlu futbolcu, penaltıda Bushchan’a takıldı.

ATTİLA DENGEYİ GETİRDİ AMA YETMEDİ
Fenerbahçe’yi umutlandıran ve maçı uzatmalara taşıyan gol Attila Szalai’den geldi. Lincoln Henrique’nin kullandığı köşe vuruşunda öne çıkan Macar futbolcu düzgün bir kafa vuruşuyla skora dengeyi getirdi. Uzatmalara giden mücadelede Kiev bir gol daha buldu ve adını üst tura yazdırdı.

Sarı-lacivertli takımı spor yazarları değerlendirirken forvet konusuna vurgu yapıldı. İşte yazarların görüşleri…

ŞANSAL BÜYÜKA – JESUS TANRI DEĞİL (MİLLİYET)
Rossi seviyesinin çok altında iki berbat vuruş yapmasa, Valencia uygun durumda kafayı üstten dışarı vurmasa, İrfan Can’ın şahane frikiği direkte patlamasa, en önemlisi Fenerbahçe’nin iyi bir santrforu olsa, daha ilk yarıda tabelada dört gol, tribünde ve ekran başında Fenerbahçe’ye gönül verenler zevkten dört köşe olurdu.
Ama golcü yok golcü… Bunu bağırmaktan dilimizde tüy bitti. Yazmaktan parmaklarımız nasır tuttu, klavyemizin tuşları eskidi. Beş yıl önce böyleydi, beş yıl sonra gene böyle… Fenerbahçe’nin adına yakışacak, Fenerbahçe’nin büyüklüğünü taşıyacak, vurduğu gol olacak, saç-baş yoldurmayacak, “Baba” bir golcüsü yok.
Ali Başkan belki de toplamda 100’e yakın transfer yaptı. Keşke üç-beş futbolcu az alsaydı da, onlara verdiği paraları gözünü kırpmadan bu derdi kökünden çözecek bir golcü için harcasaydı. Bunu yapmadı Ali Başkan, belki de yapamadı.
Üstelik, boşa çıksın, bedeli ucuzlasın diye beklersen, kararsızlık ve ekonomik sıkıntılar sonucu geç kalırsan “sona kalan dona kalır” misali iyi adam bulamıyorsun.

“BİR ÇUVAL İNCİRİ RESMEN BERBAT ETTİ”
Buldukların son dakika transferleri olduğu için sezonun en önemli maçlarında oynatamıyorsun. İşte Pedro; aldın oynatamadın. Sonuçta Valencia ile bırakmıştın, Valencia ile başladın. Kaldı ki, Valencia Fenerbahçe‘nin hücumdaki tek umudu gibi göründü. O da penaltıyı kaçırıp bir çuval inciri resmen berbat etti.
Jorge Jesus; büyük hoca, ama Tanrı değil… Biz her yaptığını kutsar olduk. Fenerbahçe kalesine gelmeyen Dinamo Kiev karşısında iki ön stoper Arao ve İsmail Yüksek ile oynadı. İkisi de rakibi bozan oyuncular…
Oysa Fenerbahçe’nin oyunu kuran futbolcuya daha fazla ihtiyacı var. Aarao, sanki yeni Gustavo…
Savunmaya gömülü oynuyor, elbette hocası istediği için… İsmail Yüksek’i ilk defa bu son iki Dinamo maçında izledim.

“TAM BİR ACEMİLİK”
Fenerbahçe on birinin oyuncusu mu, tartışırım. İkinci sarıdan gördüğü kırmızı kart tam bir acemilikti. Maçın kaderini belirledi. Eğer Jesus kontenjanından oynamayacaklarsa ne Aarao, ne İsmail Yüksek, Crespo’yu asla kesemezler.
Özellikle bu maçta, oyunu kuran, rakip savunmanın arkasına sızan, ceza alanı çevresinden iyi vuran, gole akraba olan, futbolu iki yönlü oynayan Zajc’ın görev yapmasını beklerdim. Geçen yılın en iyisi olan ve sezonu 9 golle kapatan Zajc bu sezon “yok hükmünde…” İnanılır gibi değil…

“DOĞRU GİDEN BİR ORTA ÜÇLÜYÜ BOZMAK HOCALIK MARİFETİ OLAMAZ”
Açıkcası ben Fenerbahçe orta sahasında Crespo, Zajc, Mert Hakan üçlüsünü arıyorum. Doğru giden bir orta üçlüyü bozmak hocalık marifeti olamaz. Gol için çare aranan dakikalarda bile Arda gibi yaratıcı bir futbolcu oyuna giremiyor. Jesus, önceliği kendi aldırdığı futbolculara vermek zorunda değil…
Jesus’un belki de tek doğru hamlesi, çalım sevdası yüzünden aldığı her topu rakibe kaptıran Emre Mor‘u 15 dakika içinde oyundan alması oldu. Emre iyi futbolcu ama bu kafayla zor…

“YENİ BİR HAYAL KIRIKLIĞINA YELKEN AÇIYOR GİBİ…”
Elbette Joshua King… Sanki yeni bir hayal kırıklığına yelken açıyor gibi…
Umarım yanılırım. İrfan Can, direkten dönen frikiğinde kalitesinden süper bir örnek verirken, akan oyunda bu kalitenin kırıntısını gösteremedi.
İtalyan hakem, Fenerbahçe’nin bal gibi golünü yedi. Gol öncesi Valencia’nın faulü yoktu, rakibi dengesiz hareketle topu kaptırmıştı. Irrati önce kararsız kaldı, belki de yardımcılardan uyarı alıp golün üstüne yattı.
Büyük bir golcüyü bir türlü alamazsan, aldığını geç kaldığın için oynatamazsan, bunun sonucu, penaltı dahil yarım düzine gol kaçırırsan, hoca olarak transferini istediğin oyunculara öncelik tanırsan, geçen yıldan iyi giden işleri hocalık egosu ile bozarsan; olacağı budur. Büyük Fenerbahçe taraftarı bu hayal kırıklığını hak etmiyor.
Jesus büyük hoca olabilir ama Tanrı değil…

SERDAR ALİ ÇELİKLER: JESUS’UN HEDİYESİ (HABERTÜRK)

Jorge Jesus gerçekten önemli bir hoca. Takım da bu mevsimde taş gibi fizik gücünde belli ki iyi çalışıyorlar. İlk 30 dakikada da gayet iyi oynadı takım. Amaaa…

-Ama 50 tane transfer yapıyorsanız ve hala umut Serdar Dursun ile Arda Güler’se..

-50 tane transfer yapıyorsanız ve hala stoperde Novak ile oyunu bitiriyorsanız..

-50 tane transfer yapıp hala ve hala 1. santraforunuz yoksa..

-50 tane transfer yapıp hala Valencia penaltıcınızsa..

-Portekizce bilmeyen kimseyi transfer etmiyorsanız..

-Trezeguet ve Weghorst’u reddedip, santrafor almayıp, 3 aydır topa vurmayan zaten yeteneksiz bir adam olan Joshua King’i 2 maçta da direkt 11 başlatıyorsanız..

-İrfan çıktığında o bölgede (sağ iç) kesin oynayamayacak olan Emre Mor’u oyuna alıyorsanız..

-Hatta Emre Mor’un, Bruma’nın Fenerbahçe’nin topçusu olmadığını hala anlamadıysanız..

-Orta ikilide sürekli ve baskılı oynayan 2 altı numaradan genç olan İsmai’in sarı kartı olduğu halde; kırmızı görmesi kuvvetle muhtemelken 2. yarıda HEM DE PORTEKİZCE BİLEN Crespo’yu almıyorsanız..

Değil Jorge Jesus, Ancelotti olsanız hatalısınız.

Transfer sadece hocaya bırakılmaz. Dünyanın hiçbir büyük takımı bu serbestliği bir gün gidecek kişiye vermez. Hele hele 1 yıllık hocaya hiç vermez. Gider santraforu alır, hocasına da “Ben aldım istersen oynatma” der.. Guardiola’ya Haaland’ı aldıkları gibi. Sonuçta Jorge Jesus bu.. Jesus Christ değil. Kararları da kutsal değil. Jesus’a hoop deme zamanı geldi.

2 SEBEBPLE KAYBEDİLDİ
Bu tur 2 sebeple kaybedildi:

Net bir santraforun alınmamış olması

ve İsmail’in kırmızı görme ihtimali barizken devre arasında Emre Mor saçmalığı ile başlayan Jesus’un değişikliklerinin tamamının hatalı olması.

Kiev’in favori olduğunu da transfer sürecinin kötü gittiğini de haftalar önce yazmış birisi olarak kamuoyuna karşı görevimi yapmış biri olarak tekrar söyleyeyim: Transfer süreci derhal canlandırılmalı. Santrafor ve Baba Stoper alınmalı. Yoksa sezon da kaybedilir.

NOT= Her fırsatta “Atatürk’ün kulübü olmakla övünen kulübün, Vladimir Putin tezahüratı yapan densiz ve ahlaksızlar için özür mesajı yayınlaması şarttır. Hatta tespit edilebilirse bu tezahüratı başlatanların kombineleri iptal edilmeli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir