Güzelyurt Mahallesi, Mehmet Akif Ersoy Caddesi üzerinde bulunan tekel bayisinde meydana gelen olayda, 20 yaşındaki Batuhan Bayındır ile 24 yaşındaki Yunus Emre Erzen hayatını kaybederken, 21 yaşındaki Yusuf Erzen ise yaralandı.
Hayatını kaybeden Yunus Emre Erzen’in babası yaralanan Yusuf Erzen’in ise amcası olan Cantürk Erzen, tüm detaylarıyla yaşananları anlattı.
“KAN PARASI GİBİ BİR MESELE YOK”
Baba Cantürk Erzen, 30 yaşındaki diğer oğlu Mehmet Erzen’in yaklaşık 3 ay önce, karşı tarafın akrabalarından bir kişi ile tartışma yaşadığını, o esnada silahı elinden alırken kaza yaşandığını, yaşananların konuyla ilgisinin olmadığını vurguladı.
Erzen, “Mehmet Erzen, kendisine ait bir tekel dükkanı çalıştırıyordu. Bu kavga ettiği kişi onların akrabasıdır. O kişi alkol alıp dükkana geldiği zaman, ne konuştuğunu bilmeyen bir insan. Mehmet Erzen ile tartışma sırasında silahla gelen kendisidir.
Tartışma esnasında silah çektiği zaman, Mehmet Erzen onun elinden almaya çalışırken mermi patlamıştır ve bacağına değmiştir. Ben bizzat kendim oradaydım. Hepsi bir dakika içerisinde gelişti, müdahale etme şansı bulamadım. Bu konuyla ilgili birbirimizle görüşme yaptık. Bu insanlar iki arkadaş gibi her gün birbiriyle görüşüyorlardı, o an olmuş bir olay. Biz birbirimizden davacı bile olmadık. Silahla gelen de kendisidir.
Daha sonra gidip 50 çeşit ifade vermiştir, o ifadelerin hiçbiri doğru değildir. Zaten olayla ilgili kamera kayıtları da mevcut. Dolayısıyla kan parası gibi bir mesele yoktur. O kişiye ben buraya ürün vermiştim, net rakamını tam hatırlamıyorum ama 680 bin lira civarındaydı, bana 130 bin lira ödeme yaptı. Benim kendilerinden o zaman 500 bin lira civarında alacağım vardı, bu olay olduğu zaman bu parayı ödemek istemediler. Ben de kendilerinden bu parayı talep etmedim. Bugün oğlumu katlettikleri olay ile bu olayın hiçbir ilgisi yoktur. Sadece kişi onların akrabası. Biz o zaman onların ağabeyi ile bir masaya oturduk, ‘Senin kardeşin de, benim oğlum da her gün birbiriyle görüşen kişiler, kaza ile bir olay olmuş. Bizim birbirimize bir kinimiz, davamız yoktur’ dedik. 2-3 ay önce olan bir olaydı, barıştık bitti. Herhangi bir sorunumuz da yoktu” dedi.
“BİR BABA OLARAK GÖRÜNTÜLERİ İZLEYEMEDİM”
Baba Erzen, oğlunun öldürüldüğü anlara dair paylaşılan videoları henüz izleyemediğini ifade ederek, “Şu an benim oğlumun öldürülme sebebiyle ilgili ben neden haberlere çıkıyorum? Çünkü benim oğlum vahşice öldürülmesinin sebebini soruyorum. Bir insan, bir insana maddi manevi bir acı vermiştir ama ben daha o görüntüleri bir baba olarak izleyemedim. İnsanların bana verdiği tepkiye bakarak, o çocuğun vahşice öldürülmesine sebebiyet verecek benim oğlum veya ben veya ailemden birisi bu insanlara ne zarar verdi? Ben sadece bu insana bunu soruyorum. Benim oğlumu vahşice niye öldürdün? Bana bir sebep söylesin. Alacak, verecek, kan parası gibi söylemlerin hepsi yalan. Biz 10 senedir birbirimizi tanıyoruz, senelerdir ticaret yapıyoruz. Almışızdır, vermişizdir, eksik olmuştur, fazla olmuştur ama kan davalık bir olayımız yok. Ben bir baba olarak soruyorum. Benim oğlumu katledici şekilde, canını acıtarak nasıl öldürdü?” diye konuştu.
“BATUHAN’IN TEK SUÇU ARKADAŞI İLE ORAYA GELMEK, O ÇOCUĞA NEDEN SIKTIN”
Batuhan Bayındır’ın (20) olaydan kısa bir süre önce arkadaşlarını ziyaret etmek için tekel bayisine geldiğini belirten baba Erzen, “Batuhan Bayındır isimli genç ise mahallede oturan gençlerden birisi. Yeğenim Yusuf ile birlikte dükkana gelmişler, o çocuğun tek suçu arkadaşı ile birlikte oraya gelip 5 dakika orada bulunmak. Onun suçu o. Benim ailem ile bir hesabın varsa o çocuğa neden sıktın? Sıkma şeklini görmedim ama insanların anlattığına göre çocuğun elinde bir şey yokmuş. Niye onu öldürmek için ateş ediyorsun? Ben dün cenazemi toprağa verdikten sonra oğlumun öldüğünü bile hissedemedim. 54 yaşındayım, ben oğlumun vahşice öldürüldüğünü bugün hissetmeye başladım.
30 sene önce tanıştığımız insanlar bile aradılar, baş sağlığı dilediler. Bu öyle bir vahşet ki bütün Türkiye bunu konuşuyor. İnsanların vicdanı sızladı, onların akrabaları bile arayıp baş sağlığı diledi. O çocukların vahşice öldürülmesini akrabaları bile kabul etmedi. Bazen insanlar gidip ‘Neden öldürdün?’ diyerek hesaplaşmak ister ama bu benim vicdanıma kalmış bir durum. Bugün ben acımı yaşıyorum, çocuğumu toprağa verdim. Keşke kazayla olsaydı, şikayetçi bile olmazdım” şeklinde konuştu.
“BANA İCRA KAĞIDI GÖNDERDİLER, WHATSAPP DURUMUMDA PAYLAŞTIM, ÖLDÜRMEYE SEBEP Mİ?”
Borcu için kendisine başlatılan icra takibi kağıdını WhatsApp’ta paylaştığını belirten baba Erzen, “Bana icra kağıdı gönderdiler. Ben zaten borcumu ödeyen bir insanım. ‘Bana niye icra gönderdiniz?’ diye bunu WhatsApp’ta paylaştım. Bu benim oğlumu öldürmeye bir sebep mi? Tüm Türkiye’ye bunu soruyorum. Bu benim oğlumu öldürmeye bir sebep midir? Benim oğlumun vahşice öldürülmesine sebep olacak bir şey söylesinler.
Gerçekten canını acıttığımız, hayatlarına mal olacak sıkıntı yaşattığımız bir sebep söylesinler. Böyle bir şey olsaydı ben affederdim ama ufak tefek alışverişler için olur mu? Ortada hiçbir şey yok. “Emre’yi o şekilde katlederken yanında oğlunu da götürmüş. Oğluna da o katliamı yaşatıyor. Kendi çocuğu o psikoloji ile nasıl yaşayacak? Nasıl bir baba bu? Benim baba olarak bu bile canımı acıttı. İnsanlar olaya bakınca, ‘Demek bu insanlar bunlara gerçekten öyle bir eziyet etmiş ki, bunlar fırsatını bulunca intikamını almış’ diyorlardır. Ama böyle bir şey yok, bana bir sebep söyleseler Allah katında onları affederdim” dedi.