Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Gizem Varol, 1999 yılında İstanbul’da doğdu. Bir erkek kardeşi olan Gizem’in annesi ev hanımı, babası ise tekstil sektöründe çalışıyor. Anne ve babasını şaşırtarak henüz 6 aylıkken dünyaya gözlerini açan Gizem’in durumu günümüzde çeşitli nedenlere bağlı olarak pek çok bebekte görülebiliyor. Gizem gibi prematüre bebekler, özel ilgi ve bakım sayesinde gelişimlerini tamamlayarak hayata tutunabiliyor. Fakat Gizem’de diğer prematüre bebeklerin haricinde zaman içinde daha farklı bir durum gelişti. Anne ve babası, dünyaya beklenenden erken gelen kızları için her şeyi yapmaya hazırdı. Ancak zaman içinde Gizem’de fark edilen durumla karşılaşmayı hiç beklemiyorlardı.
Prematüre bir bebek olarak dünyaya gelen Gizem Varol, çocukluğunu şöyle anlattı: “Anne ve babama sürpriz yapıp 3 ay erken doğdum. Erken doğduğum için 40 gün boyunca kuvözde kaldım. Ancak bu süreçte gözlerimi maskeyle kapatmadıkları için gözlerim ışından zarar gördü. Bu durum görme problemi yaşamama neden oldu. Şu an görme engelliyim. Küçükken çok az görebiliyordum ama artık hiç göremiyorum.”
‘GÖRME ENGELLİLER İÇİN BİR LİSE YOK’
İlköğretimini İstanbul Üsküdar’daki Türkan Sabancı Görme Engelliler Okulu’nda tamamlayan Gizem Varol, görme engelliler için ayrıca bir okul bulunmadığı için liseyi Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi’nde okudu. Liseye kadar görme engellilerle birlikte eğitim alan Gizem’i içinde bulunduğu yeni koşullar oldukça zorladı.
Lisedeyken içine kapan Gizem Varol, arkadaşlık kurmaya çekiniyor, öğretmenleriyle iletişime geçerken dahi utangaç tavırlar sergiliyordu. Fakat yaşamayı çok sevdiği için ve azimli olduğu için ailesinin desteğiyle kısa zamanda içinde bulunduğu koşulların üstesinden gelmeyi başardı. Yaşadığı her andan keyif almasını küçük yaşlarda öğrenen Gizem, derslerinde de başarılı bir genç kıza dönüştü.
KENDİSİ GİBİ OLANLARA YARDIMCI OLMAK İÇİN SEÇTİ
Başarıyla geçen lise hayatından sonra girdiği üniversite sınavını kazanan Gizem Varol’un bölüm tercihi, kendisi gibi özel gereksinimli bireylere faydalı olabilmek için özel eğitim öğretmenliği oldu. Şu anda Biruni Üniversitesi özel eğitim öğretmenliği 3. sınıfta okuyan Gizem’in diğer bir tutkusu ise müzik. Müziğe ilgisinin çok küçük yaşlarda başladığını söyleyen Gizem, “Büyüyünce ne olacaksın dediklerinde ‘Şarkıcı olacağım’ diyordum. Şarkı söylemeyi çok seviyorum. Müziğin iyileştirici bir gücü var” dedi.
“Eğitim hayatımdaki öğretmenlerim diğer arkadaşlarımla ilgilendikleri gibi benimle de ilgilendiler. Gerektiği zaman benimle daha çok ilgilendikleri de oldu. Görme engelli bireyler hayatta çok küçük şeylerle bile mutlu olabiliyorlar. Saçımı kestirmek için bir gün kuaföre gittim. Kuafördeki ağabey ile sohbet ettik. Ben o zaman 7-8 yaşlarındaydım. Abiye, ‘Ben hiç göremiyorum ama benim bir arkadaşım var. O birazcık görüyor. Gördüğü için çok mutlu. Ne kadar şanslı’ dedim. Bu sözlerim onu çok etkilediği için, ‘Bana küçük şeylerle bile mutlu olabileceğimi gösterdin’ demişti.”
DEPREMZEDE ÇOCUKLARA BESTE YAPTI
“Görseydim yine böyle bir hatayım olsun isterdim. Çünkü olmasını istediğim birçok şeye adım adım yaklaşıyorum” diyen Gizem, hem çok sevdiği hem de özel eğitimde kullanmak için piyano çalışıyor. Kendi bestelerini yapan Gizem Varol’un deprem bölgesindeki çocuklara ithafen yaptığı ‘Umut’ adında bir bestesi de var. Yaptığı bestenin zor zamanlardan geçen çocuklar için çok küçük bir şey olduğunu belirten Varol, “O çocuklara ‘Yalnız değilsiniz, biz sizin yanınızdayız’ mesajını vermek çok önemli diye düşünüyorum” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE DE ÇOK SEVİLEN RUS PİYANİST’TEN YORUM
Piyano çalmayı çok seven ve kendisini müzikle ifade ettiğini söyleyen Gizem’in en büyük hayali ise iyi bir piyanist olmak. Şarkı söylerken ve piyano çalarken çektiği videoları sosyal medya hesabında paylaşan Gizem, kısa bir süre önce Türkiye’de ‘Valse’ şarkısıyla çok bilinen ve çok sevilen Rus müzisyen ve piyanist Evgeny Grinko’nun ‘Field’ düzenlemesini çalıp Instagram hesabından paylaştı. Dünyaca ünlü piyanist Grinko ise Gizem’in yeteneğine kayıtsız kalmayarak “Harika performans” yorumunu yaptı. Bu yorumun kendisini çok mutlu ettiğini söyleyen Gizem, “Çok iyi bir piyanist olan Evgeny Grinko’yu kendime örnek alıyorum. Kendisiyle tanışmayı çok istiyorum” ifadelerini kullandı.
‘HAYALLERİ OLAN İNSAN HAYATA KÜSMEZ’
Şu anda 24 yaşında olan ve hayallerine her geçen gün daha da çok adım adım yaklaşan Gizem Varol, “İnsanın hayalleri ve hedefleri olduktan sonra hayata küsmez. Önemli olan hep yapacak bir şeyler bulmak. Kendime hep küçük küçük hedefler koyuyorum. Onları gerçekleştirdikten sonra hedeflerimi biraz daha büyütüyorum. Bu durum beni çok mutlu ediyor ve hayata bağlıyor” diyerek duygularını paylaştı.