Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerin ardından Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri Hatay’a görevlendirildi. Bölgeye ulaşan ekipler, büyük yıkıma uğrayan şehirde enkaz altında arama-kurtarma çalışmalarına katıldı. İtfaiye çalışanları, uzun uğraşlar sonrası çok sayıda kişiyi enkaz altından canlı olarak çıkarttı.
Hatay’da 7 gün görev yapan itfaiye eri Şevket Köksal, çalışmalar sırasında gelen ‘Yardım edin’ çığlıklarıyla gittikleri binanın enkazından 5 yaşındaki Kutay’ı ve kurtarma çalışmasını anlattı.
“KUTAY AĞLIYORDU, ANNESİ ONU SUSTURMAYA ÇALIŞIYORDU”
Deprem sonrası Hatay’da görev alan ve enkaz altında arama-kurtarma çalışmasına katılan itfaiye eri Şevket Köksal, “Bölgeye ilk gün 2. ekip olarak gittik. Saat 9 sıralarında vardık Hatay’a ve yağmur yağıyordu. Biz Hatay’ı çok farklı bekliyorduk ama biz Hatay’ı göremedik. Çok farklı bulduk, orası içler acısıydı. Bize yardım çığlıkları gelmeye başladı, ‘Buradalar, buraya gelin’ diye. Çalışmalarımıza başladık. Orada 7 gün kaldım. Çalışmamıza başladığımız çöken binada 5 yaşındaki Kutay, 8 aylık hamile annesi ve babası vardı. 8 aylık hamile annenin doğum sancısı başlamıştı. 4 katlı binanın 1’inci katındalardı ama bina direkt olduğu gibi yere çökmüştü. Biz gittiğimizde 1. katın balkonundan sesleri duyuluyordu. Kutay ağlıyordu enkaz altında, annesi onu susturmaya çalışıyordu. Babası da bize sesleniyordu, ‘Hadi kurtarın artık’ diye. Tahmini 3 saatlik çalışmanın sonucunda Kutay’ı, babasını ve karnındaki ikiz bebekleri ile annesini kurtardık” dedi.
“ASLINDA O ÇİVİ ÇOK KÜÇÜKTÜ AMA KUTAY ONU AKLINDA BÜYÜTMÜŞTÜ”
Enkaz altındaki çalışma sırasında minik Kutay’ı kurtarma anını anlatan Şevket Köksal, “Kutay’a ulaştığımızda bana, ‘Ağabey hadi artık, çıkarın beni sıkıştım burada’ dedi. Kutay aslında sıkışık değildi, sadece geceyi orada geçirdiği için kendini sıkışık zannediyordu. Kutay’ın olduğu yerde bir tane çivi vardı. Gardırop üstlerine devrilmişti. O gardırobu Kutay kendi üstünde zannediyordu. Aslında o gardırop annesinin ve babasının üstündeydi. Bir tane çivi vardı. Kutay o çiviyi görünce bana tekrar, ‘Ağabey ben gelebilirim ama bu çiviyi alın’ dedi. Aslında o çivi çok küçüktü ama Kutay onu aklında büyütmüştü. Daha sonra biz o çiviye çorap falan geçirdik, sonra ‘Kutay hadi gel’ dedik. ‘Gelemem’ dedi. Kutay sonra bize ‘Siz gelin beni alın’ dedi. Dışarıda halası vardı. Halası geldi ‘Hadi Kutay gel artık’ dedi. Kutay’ın elinden tuttu ama cesaret edemiyordu. Hatta biz ona, ‘Hadi erkek adamsın, koskoca adamsın’ diyerek, halasının yardımı ile oradan çıkardık” diye konuştu.