SEYHAN AKINCI- Biz de müzedeyiz” mottosuyla yola çıkan Bongo Art Project ve Hadi İşaret sosyal girişimleri ülkemizdeki üç buçuk milyon sağır ve işitme engelli kişinin müzelere erişimi önündeki engeli kaldırmak için Ankara Resim ve Heykel Müzesi yönetimi ile birlikte Türkiye’nin ilk İşaret Dili Müze Sanat Sözlüğü’nü ortaya çıkardı. Müze yetkilileri ile birlikte Cumhuriyet döneminden 50 tablo seçen ekip bu eserleri anlatmak için 230 sanat terimini içeren İşaret Dili Müze Sanat Sözlüğü’nü ulusal ve uluslararası işaret dili akademisyenleri ve işaret dili dil bilimcileri ile birlikte oluşturdu. Biz de Cumhuriyet’in 100. yılına ithaf edilen ve 10 Mayıs Dünya Engelliler Günü’nde erişime açılan sözlüğü Bongo Art Project Kurucusu Çiğdem Astantaş ile konuştuk.
*İşaret Dili Müze Sanat Sözlüğü bugüne kadar hiç değinilmemiş bir alanı dolduruyor. Bu sözlüğün ortaya çıkış sürecinden söz edebilir misiniz?
Müzelerin sadece turistik mekânlar değil; sanatın, bilimin, tabiatın, teknolojinin, tarihin canlı kanıtlarından öğrenilebildiği oldukça önemli eğitim alanları olduklarını düşünüyoruz. Bu denli önemli eğitim alanlarına erişilebilirlik açısından baktığımızda ise maalesef olumlu bir tablo ile karşılaşamıyoruz. Özel gereksinimli gruplar için müze çalışmalarının olmadığını görebiliyorken, bu durum sağır ve işitme engelli bireyler özelinde daha da derinleşiyor. İşaret dilinin iki bin kelimelik kapasitesi, müzelerin kendisini anlatabilmesine imkân sağlayamıyor. Daha önce nitelikli herhangi bir çalışma yapılamamış olması gerçeği, Bongo Art Project ve Hadi İşaret sosyal girişimleri olarak bizleri bu alanda üretmeye teşvik etti. Bir araya gelerek ilk müzemizi Ankara Resim ve Heykel Müzesi olarak belirledik ve görüşmelerimize başladık. Bir devlet müzesi olması nedeniyle gerekli olan prosedürleri tamamladıktan sonra, müze yönetimi ile birlikte Cumhuriyet Dönemi 50 ikonik eseri seçtik. Seçtiğimiz bu eserleri anlatabilmemiz için gerekli olan işaret dili kelimelerini netleştirdik ve yoğun bir akademik çalışma çerçevesinde dört işaret dili editörü, iki sağır sanatçı, iki işaret dili tercümanı ve iki sanat tarihi uzmanı ile projemizi altı ayda tamamladık. Sonrasında, oluşturduğumuz terimler yardımıyla 50 eserin işaret dili anlatımlarını gerçekleştirdik. Tüm sürecimizi Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Sivil Düşün Programı desteği ile tamamladık.
*Bongo Art Project ve Hadi İşaret sosyal girişimlerinin yolları nasıl kesişti?
Bongo Art Project olarak Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde görme engelli bireyler için oluşturduğumuz Türkiye’nin İlk Müze Eğitim ve Deneyim Alanı ile önemli bir farkındalık sağlamıştık. Hadi İşaret de, sağır ve işitme engelli kişiler arasında yapmış olduğu çalışmalarıyla işaret dili konusunda farkındalık oluşturuyordu. Süreç bizi, erişilebilirliğin faklı alanlarında çalışan alanlarımızı ortaklaştırmaya doğru yönlendirdi. Bir araya gelerek girişimlerimizin sahip olduğu yetenek ve becerileri, müze erişilebilirliklerini sağlamak adına birleştirdik. Projenin sonuçları kadar, sürecin kendisi de bizler için öğretici ve keyifli olması amacıyla bir kurgu oluşturarak yola çıktık.
*Sözlüğü oluştururken seçtiğiniz 50 tabloda seçim kriterleriniz nelerdi?
Seçkiyi, sağır ve işitme engelli bireylerin müze koleksiyonunda ilk olarak tanışması önemli olacağını düşündüğümüz eserleri önceleyerek belirledik. Kronolojik olarak Şeker Ahmet Paşa ve Osman Hamdi Bey ile başlayan koleksiyon, oldukça önemli eserlerle devam ediyor. Seçkimizde, Osman Hamdi Bey “Silah Taciri”, Bedri Rahmi Eyüboğlu “Sarı Saz”, Abidin Dino “İşkenceler”, Fikret Muallâ “Balon Satan Kadın”, Neşet Günal “Çocuklar”, Nurullah Berk “Gergef İşleyen”, Nuri İyem “Dededen Toruna”, Orhan Peker “Âşık Veysel” gibi tablolar bulunuyor.
*İşaret Dili Müze Sanat Sözlüğü, nerelerde ve nasıl kullanılacak? Sizinle iletişime geçen özel ya da kamuya ait müzeler oldu mu?
Bugün İşaret Dili Müze Sanat Sözlüğü’nü, 18 Mayıs Uluslararası Müzeler Günü’nde işaret dili ile anlatımlarını tamamladığımız 50 tablomuzu sosyal medya hesaplarımızdan herkese açık bir şekilde yayınlamayı planlıyoruz. İlk aşamada dijital erişilebilirliği aşabilmeyi ve bu süreçte tüm müzelerde farkındalık yaratabilmeyi amaçlıyoruz. Böylelikle diğer müzelerin de, 3.5 milyon sağır ve işitme engelli kişinin müzelerden yararlanamadığını ve bunun temel hakları olduğunu görebilmelerini istiyoruz. Sürecimizin ikinci aşamasında ise hazırladığımız dijital içeriklerin müzelerde QR kod vb entegrasyonlarla yerinde de kullanılabilmesini sağlamak için çalışıyor olacağız.
İşaret Dili Müze Sanat Sözlüğü; dört işaret dili editörü, iki sağır sanatçı, iki işaret dili tercümanı ve iki sanat tarihi uzmanının katılımıyla hazırlandı.
“Çocuk versiyonlarını da tamamlayacağız”
*Sanat eserlerinin işaret diliyle anlatımı engelli bireylerin sosyal hayata entegre olmasında ne gibi katkılar sunabilir?
Türkiye’de maalesef, engelli kişilerin sanat ile iletişimleri yeteri kadar sağlanamıyorken, sağır komünite özelinde durum daha da derinleşiyor. Müzelerin sağır ve işitme engelli kişiler için erişilebilir olması, öncelikli olarak kamusal alanda kendileri için düzenlenmiş mekânların gerekliliği açısından oldukça önemli. Diğer alanların da aynı farkındalığa ulaşmaları için müze çalışmalarının lokomotif görevi göreceğini düşünüyoruz. Beraberinde sanatın erişilebilirliği, kamusal farkındalığın yanı sıra bireysel gelişim özelinde de oldukça önemli. Bu aşamada en önemsediğimiz grup çocuklar. Onların dünyalarında sanatın erken yaşta yer edinmesinin kimlik inşalarında oldukça önemli olacağını biliyoruz. Sanat yoluyla edinilen deneyimler hayatlarının farklı alanları için kullanabilecekleri beceriler sağlayacaktır. Bu sebeple yetişkin bireyler için yaptığımız çalışmaların, çocuk versiyonlarını da ilk fırsatta tamamlayacağız.