Ankara’da bir otelde düzenlenen ‘Türk Polisi ve Diğer Kolluk Kuvvetlerinin Belge Sahteciliği Tespiti ve Risk Analizi Kapasitesinin Geliştirilmesi Projesi’ kapanış konferansına Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Daire Başkanı Reha Çakır, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Bölüm Başkanı Alexander Fricke ve IOM Türkiye Misyon Şefi Yardımcısı Claudia Natalia katıldı.
Aktaş, Türkiye’nin göç hareketliliğinden en fazla etkilenen ülkelerden olduğuna dikkat çekerek, “Göç konusunda daha spesifik bir takım çalışmaları yapmamız zaruret haline gelmiştir. Başta Suriyeliler olmak üzere tüm göçmenlerin güvenliği, gönüllü ve onurlu bir şekilde ülkelerine dönüşlerini sağlama noktasındaki çalışmalarımız da hiç şüphesiz ki göç yönetim sürecine çok olumlu katkılar sunacaktır” dedi.
Aktaş, uluslararası düzensiz göç trafiğinin olası olumsuz etkilerini engellemek için özellikle hudut kapılarında gereken tedbirleri aldıklarını ifade ederek, “Dışa açılan 209 hudut kapımızda görevli 2 bin 874 personelimiz ülkemize gelen ve ülkemizden ayrılan misafirlerimize, kültürümüze ve inancımıza yakışır bir nezaket gösterirken, diğer taraftan da ülke güvenliğimizi tehlikeye atacak her türlü ihtimal karşısında da hassas ve dikkatli bir tutum sergilemektedirler. Belge sahteciliği ile hudutlardan giriş çıkış yapmaya çalışan düzensiz göçmenlerle mücadele noktasında, pasaport kontrol görevlilerimiz yoğun bir çaba sarf etmektedirler. Suç ve suçluyu erken tespit edebilme kabiliyetleri ve mesleki donanımlarıyla sadece düzensiz göçmenlere değil, terörden asayişe, kaçakçılıktan narkotik suçlara ve yabancı terörist savaşçılara kadar tüm suç ve suç örgütlerine göz açtırılmamaktadır. Bu konudaki başarımız neticesinde AB ülkeleri başta olmak üzere diğer ülke polis teşkilatları da belge sahteciliği ile alakalı tecrübelerimizle, birikimimizden istifade etmek için iş birliği ve eğitim taleplerinde bulunmaktadır” dedi.
Aktaş, başarıyla tamamlanan projenin düzensiz belge sahteciliği yöntemiyle düzensiz göçün önlenmesi, tespiti ve soruşturulması konusunda uluslararası iş birliğini daha da güçlendirdiğine, suçlarla mücadeleye ivme kazandırdığı ve bu mücadelede aktif rol oynayan tüm birimlerin başarılarına katkı sağladığına dikkat çekti.