İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kastamonu’nun Daday ilçesinde, İBB’nin katkılarıyla tamamlanan kapalı pazar yerinin dün yapılan açılışının ardından, bölgede ziyaretlerini bugün de sürdürüyor.
İmamoğlu, CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı ve İl Başkanı Hikmet Erbilgin’in eşlik ettiği turda, Taşköprü ilçesini ziyaret etti.
“Kastamonu en fazla şehit vermiş, gazi olmuş insanıyla meşhurdur”
İmamoğlu, ilçe meydanında kendisini karışlayan vatandaşlara hitap etti. İmamoğlu, şunları söyledi:
“Ben İBB Başkanı olarak Türkiye’nin her yerinden mesul olduğumu düşünüyorum”
“İstanbul eşittir Türkiye. Bu kavramı hepimiz biliriz. Ben İstanbul Belediye Başkanı olarak Türkiye’nin her yerine mesuliyeti olan bir belediye başkanı olduğumu düşünüyorum. Dolayısıyla nerede bir ihtiyaç var ise Allah korusun, bir afet olduğunda ya da bir başka konu olduğunda koşar gideriz. Ama onun yanı sıra bölgelerin gelişimine katkı sunmakta, ihtiyaçlarına katkı sunmakta da özenli davranan bir yönetimiz. Bugün buradayız dün Daday’daydık. Çok güzel bir kapalı pazar alanını, çok fonksiyonlu bir tesisi Daday halkına kazandırmanın onurunu yaşadık. Çok güzel bir açılış yaptık. Hayırlı uğurlu olsun.”
“Cebimizdeki para pul oldu”
“Neyi konuşmalıyız? Bu ülkenin geleceğini konuşmalıyız. Bu memleketin çocuklarının umutla geleceğe bakmalarını konuşmalıyız. Gençlerinin iyi meslek sahibi olmalarını konuşmalıyız. İyi ve üreten insan olmalarını konuşmalıyız. Taşköprü’nün, Kastamonu’nun kendi içinde, dinamikleriyle ekonomisini en iyi yere taşımalarını konuşmalıyız. Sürekli göç veren bir Anadolu değil. Kendi yerinde bütün koşullarıyla Türkiye’nin her yerini eşit hale getirmeliyiz. Konuşmamız gereken bunlar. 21. yüzyılda Türkiye hak ettiği değere, hak ettiği güce, kuvvete kavuşmalı. Bakın memleketimizde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yüzüncü yılını yaşayacağız. Biz yüzüncü yılda çok daha iyi yerlerde olmalıydık. Ne yazık ki hedefler tutmadı. Son 20 yılda bile ortaya konan hedefler tutmadı. Kişi başı hedeflenen gelirin üçte birine düştük. Bu cebimizdeki paranın pul olmasına döndü demektir.”
“Biz çok iş yapıyoruz İstanbul’da”
“Gençlerimizin önümüzdeki 30-40 yıl daha borçlu yaşaması anlamına gelmektedir. Birçok şey var. Bunları çözmemiz gerekir. Bir an önce memleketimizin insanının hak ettiği zenginliklere kavuşmasını hep birlikte sağlamalıyız. Gücümüz var mı? Var. Bu insanımız marifetli mi? Marifetli. Peki topraklarımız bereketli mi? Bereketli. İnanın öyle. İstanbul Belediye Başkanı olarak bütün zorluklara rağmen inanınız bunları konuşmayacağım, ama bütün zorluklara rağmen bütün koşullara rağmen iş üretiyoruz. Çünkü eğer milletin parasına, milletin bütçesine, gözünüz gibi bakarsanız, gözünüzün nuru gibi bakarsanız bu milletin parası bereketlidir kardeşim. Bereketli parayla da çok iş yaparsınız. Biz çok iş yapıyoruz İstanbul’da.”
“Bir an önce bu rejimi değiştirmeliyiz”
“Bakın ülkemizde ‘Her şeyi ben bilirim’ diyen bir anlayışla mücadele ediyoruz. Her konuda tek kişinin ağzına bakan bir sistemle mücadele ediyoruz. Benim milletimin aklı kendine yeter. Benim milletimin aklı bir araya geldiğinde dünyada mucizeler yaratır. Ama bir kişinin aklına dayalı bir sistem bizi her türlü belayla buluşturur. O bakımdan, bu güzel memleket, insanının ortak aklını, düşüncelerini, fikirlerini bir arada, kardeşçe organize etme yeteneğini ortaya koyan bir yönetime muhtaçtır. Bir an önce bu rejimi bu anlamda değiştirmeliyiz.”