15 Temmuz hain darbe girişi sırasında hayatlarını feda ederek milletin iradesini koruyan kahraman şehitler anılıyor.
Demokrasi direnişinin 7’nci yılında Edirnekapı’da bulunan 15 Temmuz Demokrasi Şehitliği’nde anma töreni düzenlendi.
Törene, İstanbul Valisi Davut Gül, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ali Sivri, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topcu, şehit aileleri, yakınları ve vatandaşlar katıldı. Kuran-ı Kerim okunmasıyla başlayan programda, şehitlere kabirleri başında dualar edildi, karanfiller bırakıldı. Vali Davut Gül, tören sonrasında açıklama yaptı.
“Bu devleti uçurumun kenarından aldılar”
Vali Gül, “Hem üzüntümüz var hem sevincimiz var. Aziz milletimiz Cumhurbaşkanımızın dirayetiyle, kendisinin, milletimizin ferasetiyle şehitlerimizin, gazilerimizin ödediği bedelle bu devleti uçurumun kenarından alarak inşallah sonsuza kadar yaşatmak için bir bedel ödedi. Şu an şehitlikteyiz. Şehitlerimiz bu ihanet kalkışmasının şahitleri.
Şehit aileleri, bunların şahitleri. Şehitliklerimizi, şehitlerimizi, aziz şehitlerimizi ziyaret ettik. Aileleriyle birlikte, onlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Milletimize, başta şehit ailelerimiz olmak üzere, sabırlar diliyoruz. Gazilerimize sağlık, sıhhat, afiyetler diliyoruz” dedi.
“Acımız hep taze”
Şehit Yılmaz Ercan’ın yakınlarından Kerem Ercan, “Şehit Yılmaz Ercan’ın tek kardeşiyim. Yeni evli olduğundan mütevellit çocuğu yoktu hem babam sayılır hem oğlu sayılırım. 7 sene geçmesine karşılık acılarımız hala ilk gün ki gibi taze. Çünkü rahmetli abim kendisi, restoran işletmecisiydi. Motosikletiyle ancak müdahale edebilirdi. Normal arabalarla manevra yapılamıyordu. O bölgeye intikal edilemiyordu.
Birinci köprüye gidip dört beş kişinin hayatını kurtarıp hastaneye yetiştirip sonra tekbirlerle dalan kişi G3 mermilerinin darbecilerin üzerine. Acımız şundan dolayıdır kendisi çok yoğun yaralı bir şekilde sabaha kadar mobese kayıtlarında belli olduğu üzere hareket halinde can çekişme durumu görüntüleri hala gözümüzün önünden gitmiyor. O yüzden tabi acımız hep taze o görüntüler gözümüzün önünde ama kendisi çok büyük dindar, imanlı biriydi.
“Akrabamız olduğu için çok gururluyuz”
Üç ayları oruçla geçirdiğinden sonra namazın umresine gitmişti. Ramazan umresinde de Allah’ım şehitlik nasip eyle diye çok duaları olmuş. Döner dönmez de zaten darbe zühur etti. Kendisi de hemen darbeyi işitir işitmez kendisi müdahale edip şehit olduğu için Allah gönlüne göre verdi. Aynel yakin bir inanca sahipti. Allah şehadetlerine bizi nasip ve müyesser eylesin. Böyle bir kahraman abimiz olduğu için akrabamız olduğu için çok gururluyuz.
Ama bu elim hadise şerden hayır çıktı diye nitelenebilmesi gereken bir olay çünkü yarın öbür gün yaşanılabilecek olan dış müdahaleler veya yabancı ülkelerin ülkemize açmayı düşündüğü savaşlar gibi müdahaleler gibi şeylerde caydırıcı bir mesajdır.
Çünkü en ufak bir durumda bu kadar tepkisel olan halk, olası bir büyük savaşta neler yapabilir herkes bunu görmüş oldu. Belli bir bedel ödemeden maalesef böyle önemli kritik, jeopolitik konumu olan ülkeler ayakta duramıyor. Ondan dolayı böyle olması gerekti, böyle oldu. Kadere boyun eğiyoruz gururluyuz, onurluyuz” diye konuştu.