Düşen cep telefonu sayesinde kurtuldu

Seçkin Şenvardar – Sokakta ısınmak için yaktıkları ateş başında kızı ve oğluna sarılarak acılarını hafifletmeye çalışan Balta, ailece kurtuldukları depremde bir tek babasının kaybettiğini belirtti. Balta, depreme oğlu, dokuz aylık hamile gelini, annesi ve babasıyla yakalandı. Dört katlı bina büyük gürültüyle çökerken oğlu Ali ile dokuz aylık hamile olan gelini Ayşegül Balta kendi imkanlarıyla son anda evden çıkmayı başardı. Oturma odasında oturan Gülşen Balta ile annesi o kadar şanslı değildi.

Binanın çökmesiyle annesini yanına çekip kanepenin oluşturduğu yaşam boşluğuna sıkışıp kalan Balta, şans eseri eşinin evde unuttuğu cep telefonuyla hayatta kaldı. Güçlükle uzanıp telefonu alarak, kendisini arayanlara annesi ile hayatta olduklarını söyleyen Balta, hayatta olmasını Bursalı madencilere borçlu olduğunu dile getirdi. 23 saat sonunda ekiplerin, önce annesini, sonra önlerinde kendilerine siper olan kanepeyi keserek kendisini çıkardıklarını anlatan Gülşen Balta, “Bursalı madenciler çok uğraştılar beni kurtarmak için. Onlar olmasaydı ben oradan çıkamazdım” dedi.

İşitme cihazları için köy köy gezdi

Elbistan’da, işitme sorunu yaşayan çocuklar ile yetişkinlerin kullandığı cihazlar için bölgede gönüllü çalışan uzmanlar seferber oldu. 7.6’lık ikinci depremde Elbistan Malatya Caddesi’ndeki işitme ve tıbbi cihazları mağazası yerle bir olan Mehmet Coşkun, AFAD’dan aldığı acil ihtiyaç çağrısıyla harekete geçip Avşin, Elbistan, Göksun, Nurhak ve Ekinözü ilçeleri ile bazı köylerdeki ihtiyaç sahiplerine kapı kapı gezerek ulaştı. Odyolog Emrullah Karaoğlan ile Mehmet Coşkun’un kulak muayenelerini yaptığı işitme hastası çocuklar ile yetişkinlere her gün kullanmak zorunda oldukları işitme cihazı pilleri yetiştirildi.

Depremde yaşadıkları köydeki evlerinin duvarı yıkılan Abdülselam-Tuğba Kepir çifti, işitme hastası çocukları Ebrar Leman (6) ile Hatice İkra’ya (3) her gün kullanmak zorunda oldukları pillerine ulaşmasıyla büyük sevinç yaşadı.

Kendisi de bir depremzede olmasına rağmen bu acı günde kendisinden yardım bekleyen hastalara koşan Coşkun, “İnsanların mağduriyetlerini giderdik çünkü cihazları olmayınca duyamıyorlar ve psikolojileri bozuluyor. Biz de depremzedeyiz ama onları mutlu görünce bir nebze olsa acılarım hafifliyor” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir