Ön yargısız ve bugüne kadar alınan sonuçlardan bağımsız olarak soruyorum; Abdullah Avcı’nın görevi geldiği haftadan itibaren Trabzonspor cephesinde artı hanesine yazılacak neler var? Diyeceksiniz ki, “Avcı’nın elinde sihirli değnek yok, iki ayda her şeyi yoluna koymak kolay mı?” Doğrudur. O zaman gerçekçi olmak, hedefi abartmamak ve beklentileri minimum düzeyde tutmak gerek. Futbolcu cin gibidir. Teknik direktörün ne istediğini hemen anlar. Hücum mu oynayacak, tedbirli mi olacak, rakibe göre mi plan yapacak, korkacak mı, cesur mu davranacak, çözer ne istendiğini.Trabzonspor’a bakıyorum, gözler hep Avcı’nın neler yapacağında. Kafalar net değil. İyi de sen iki sezon öncesinin şampiyonusun. Ne kadar irtifa kaybetsen de, oyun karakterin, takım ruhun, rakiplerini tedirgin edecek ağırlığın olmalı. Uzunca zamandır hangisine sahip Karadeniz ekibi? Taraftar kaç maçını keyifle izleyebildi?Gaziantep, Süper Lig’in sıkıntı takımlarından, dişli bir rakip değildi. Teknik-taktik bir yana, gardını düşürmek bu kadar uzun sürmemeli idi. İlk yarım saatte Trabzonspor sahada hiç yoktu. Ev sahibinin geriye yaslandığı, bordo-mavililerin baskı kurmaya başladığı devrenin son bölümlerinde oyuna hareket geldi. Özellikle Visca-Onuachu işbirliği dikkat çekiciydi, fakat gol sesi çıkmadı. Bu anlarda kaleci Nita’nın yerinde müdahalelerini de unutmamak gerek.Onuachu gibi yüksek bir santrfor üzerinden maçı kurguluyorsanız, çizgi oyuncularınız ve iki bekinizin isabetli ortalar ve paslarla katkı vermesi beklenir. Abdülkadir Ömür ile Bakasetas gibi üçüncü bölgeye yakın isimlerin çabukluğu ve kaleyi yoklayan şutları ise hücuma zenginlik katar. Trabzonspor ikinci yarıyla birlikte rakip alanda çoğalmaya başladı. 47. dakikada Visca kesti, Onuachu vurdu, savunmadan döndü, tamamlayan Trezeguet açılışı yaptı. Konuk ekibi rahatlatan sayı 59’da geldi. Visca’nın başlattığı atakta Ömür’ün pasını Bakasetas sonlandırdı, uzaktan düzgün bir şutla Nita’yı avladı.Kontrolü ele geçirmiş ve tempoyu yükseltmişken sürdürmeyi mi düşünürsünüz, frene basmayı mı? Trabzonspor oyunu bir süre rölantiye almayı tercih etti. Topu rakibe bıraktı, soluklandı. Bu kabul edilebilir. Vitesi artırdığında ise üçüncü sayısını buldu. Gecenin yıldızı ve kahramanı Visca kesti, Enis vurdu, savunmadan döndü, pusuda bekleyen Trezeguet yine boş geçmedi. Gollerden devam edersek; 80’de Dragus’un mükemmel frikik vuruşuna da bir alkış gerekir.Skor iyi, ikinci yarıdaki futbol tatmin edici, goller emek ürünü. Sonuca bakıp Trabzonspor iyi yolda denebilir. Lakin göz ardı edilmemesi gereken şeyler var. Avcı’nın son zamanlarda sıkça dillendirdiği, “gelişirken kazanmak” sözünün yerini bulması için Trabzonspor’un epey yol alması lazım. Bence en önemlisi, kazanırken de takım olmayı öğrenmesi, oyuncuların birbirine güvenmesi ve teknik direktörlerine olan inancın güçlenmesi gerek.Avcı, son dönemlerdeki sonuçlara bakarak sezon hedefini revize etti ve Avrupa’ya gidecek en kestirme yolu kupa olarak belirledi. Evet hocam, biraz gerçekçi, mütevazı olmak gerek.