İran çöllerinde dolaşan Amu Haji, on yıllar boyunca izole bir şekilde yaşamış bir münzeviydi. Ancak birkaç yıl önce köylüler onun için kış aylarında sığınabileceği açık bir kulübe inşa ettiler. Sık sık çürüyen etle (çoğunlukla çürümüş kirpi) beslenen ve sigaranın yetersiz olduğu zamanlarda ara sıra kuş pisliği içen bu adam, ‘hastalanma‘ korkusuyla neredeyse yetmiş yıldır banyo yapmamış. En son 1954 yılında.
Banyo yaptıktan kısa süre sonra öldü
Bazılarının onu bir mutluluk örneği olarak gördüğü çöl sakinlerine göre, muhtemelen acı veren bir ayrılık Amu Haji’yi böyle bir yaşam sürmeye itmiş ancak hijyen eksikliğine rağmen Haji uzun süre mükemmel sağlığını korumuş. Sırrı mı? İyi hidrasyon. Adamın eski, kirli ve paslı bir yağ tenekesinden günde yaklaşık beş litre su içtiği belirtiliyor. Sonunda, zaman bedelini ödetti ve Amu Haji Pazar günü güneydeki Fars eyaletine bağlı Dejga köyünde öldü. 94 yaşındaydı.
Haji, sabun ve suyun neden olduğuna inandığı ciddi bir hastalığa yakalanma korkusuyla yıkanmak istemiyordu. Yaklaşık iki ay önce banyo yapmaya ikna edildi, ardından zayıflamaya başladı ve kısa süre sonra öldü. Haji’nin ölümüne ilişkin herhangi bir neden belirtilmedi ancak hijyen alışkanlıklarındaki ani değişikliğin durumunu kötüleştirmiş olduğu düşünülüyor.
Her gün duş almamız gerekiyor mu?
Temiz olmak için her gün duş alma ihtiyacı zihinlerimizde yer etmiş bir düşüncedir. Ancak dermatologlara göre arada bir atlamak zarardan çok yarar getiriyor. Zira her gün yıkamak, cildin nemlenmesinden ve esnek kalmasından sorumlu olan epidermisin doğal bariyerine zarar verebilmekte. Ayrıca bu durum dış bakteriyel tehditlerle mücadeleye de yardımcı oluyor. Bu nedenle dermatologlar her iki günde bir banyo yapmayı öneriyorlar.