Diyarbakır’da katili, kolu ve ayakkabısındaki kan izleri yakalattı


DHA

Nezif Kaçkin, arkadaşları Eyüp Kara ve Şaip Demirel, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 38 yaşındaki kuyumcu Ömer Toptemiş’in iş yerini soymak için 2 ay boyunca plan yaptı.

Kaçkin, geçen yıl 28 Eylül’de Toptemiş’i otomobilini satın alma bahanesiyle Batman’a götürdü.

Burada kuyumcuyu öldüren Nezif Kaçkin, cesedini de Batman Çayı’nın kenarına attı.

Temiz elbise istedi

Aynı otomobille ilçeye dönen Kaçkin, aracı Cami Mahallesi’nde kapıları açık halde terk edip ayrıldı.

Kaçkin, diğer şüpheliler Eyüp Kara ve Şaip Demirel ile buluşup, temiz elbise istedi.

Mahalleli ise otomobili fark edip, polise haber verdi.

Gelen polis ekibinin yaptığı incelemede, koltuklarda kan ve ön camında kurşun izine rastlandı.

Aracın yanına gidince yakalandı

Kuyumcu dükkanı çalışanı A.E., en son kendisiyle görüldüğü gerekçesiyle, telefonla aradığı Nezif Kaçkin’e, Toptemiş’in ‘kayıp’ olduğunu, otomobilinin yakın bir mahallede terk edilmiş bulunduğunu söyleyip, kuyumcuyu görüp görmediğini sordu.

Bunun üzerine otomobilin bulunduğu alana gelen Kaçkin, olaydan habersiz gibi davrandı.

Kaçkin, burada polis tarafından gözaltına alındı.

Sosyal medya yazışmaları ortaya çıktı

Kaçkin’in telefonundaki incelemede de sosyal medya mesajlaşmalarından Eyüp Kara ile Şaip Demirel’in de olayla ilişkili olduğu tespit edildi.

Şüpheliler, “birden fazla kişi tarafından silahla yağma ve teşebbüs”, “bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme” ve “tasarlayarak öldürme” suçundan tutuklandı.

Batman Cumhuriyet Savcılığı’nın hazırladığı iddianameyle Batman 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Korkunç plan

Müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianamede, şüphelilerin birkaç hafta boyunca kuyumcu dükkanını gözetleyerek keşif faaliyetlerinde bulundukları, şüpheli Nezif Kaçkin’in maktulle yakınlaşmak amacıyla otomobiline talip olup olaydan önceki birkaç hafta boyunca gram altın alma bahanesiyle kuyumcu dükkanına gelip gitmeye başladığı, satın almak istediği araç için maktule 5 bin TL kapora verdiği sırada kasanın anahtarını maktulün üstünde taşıdığını öğrendiği, maktulden kendilerini Malabadi tarafına aracıyla bırakmasını isteyip tenha bir yere götürdükten sonra başına silah dayayıp kasanın anahtarını istemeyi, gönüllü olarak vermezse öldürüp anahtarı alarak Eyüp’e haber vermeyi, Silvan’a dönüp dükkana girip kasa anahtarıyla kasadaki paraları ve altınları çalarak Nezif Kaçkin’in üniversiteyi kazandığı Artvin’e kaçmayı planladıkları belirtildi.

Ayakkabısı ve kolundaki kan izleri ele verdi

Bu arada, Nezif Kaçkin’in cumhuriyet savcısı ve polisin dikkati sayesinde yakalandığı ortaya çıktı.

Cinayetin ardından terk edilen aracın yanına gelen Kaçkin’in ayakkabı ve kolundaki kan izleri fark edilince gözaltına alındığı ifade edildi.

İncelemede, Kaçkin’in üzerindeki lekelerle Toptemiş’ten alınan kan örneğinin aynı olduğu belirlendi.

Nezif Kaçkin’in telefon incelemesinde, olaya yardım eden Şaip Demirel ile sosyal medyadaki yazışmaları da ortaya çıktı.

“Ben bu işte yokum”

Yazışmalarda, Nezif Kaçkin’in “Şimdi bana kararını söyle, ben de ona göre hareket edeyim, bak ben sıkıyorum diye yarın öbür gün temizsiniz anlamına gelmiyor, en ufak bir şey olursa hepimiz cinayet soygundan yargılanırız” şeklinde mesaj attığı, Şaip Demirel’in ise “Valla sana başta diyecektim zaten, Eyo’da iş yok, sen de kimseye güvenin yok, doğru mu, ondan sana demedim bu işte yokum Apo” cevabını verdiği belirlendi.

“3-4 ay ortalıkta gözükmezsin”

Nezif Kaçkin’in daha sonra, “Olmaz, en başta deseydin uğraşmazdık, artık geri dönüşü yok, buraya kadar gelmişiz. Mesele sıkmaksa onu da ben yapıyorum, siz dert etmeyin, 8 trilyon para var ucunda, ufak şeylerin peşinden koşup kahve köşelerinde sürünmeye gerek yok, alırsın payını üç veya dört ay ortalıkta gözükmezsin, sonra otur işine gücüne bak, Eyo’da iş yok diyorsun ya Eyo bize en zor olanı halletti” yazdığı, Şaip Demirel’in de “Doğru diyorsun Apo” cevabını verdiği saptandı.

Ertelendi

Davanın ilk duruşması 6 Haziran’da görüldü.

Mahkeme, şüphelilerin telefonlarındaki inceleme raporlarının istenmesi, görgü tanıklarının dinlenmesi ve kuvvetli suç şüphesini gösteren diğer delillerin bulunması için şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verip, duruşmayı 17 Ağustos’a erteledi.

Kuyumcu Ömer Toptemiş’in eşi Ayşegül Toptemiş, şüpheliler için emsal ceza istediğini belirterek, şunları söyledi:

“Gün yüzü görmesinler”

3 kişi plan yapıyorlar ve eşimin güvenini kazanarak, eşimin ne kadar onlara güvendiğini bilerek, onun güvenini sarsarak böyle bir şey yapıyorlar. Sadece soygun amaçlıdır. Eşimle başka herhangi bir diyalogları yok. Eşimin güvenini kazanmak için birkaç defa gidip gram altın da alıyorlar. Ondan sonra eşimin kendi arabasını satmayı istediklerini düşündükleri için ona öyle bir teklifte bulunuyorlar. Eşim ilk başta güvenmiyor. Bu adam eşimi ikna ediyor ve test sürüşüne gitmek isterken, orada eşime bu caniliği yapıyorlar. Sadece soygun için başka kişisel hiçbir şey yok. Onlar şu anda hayatımın ve bütün duygularımın rengini aldılar benden. Gün yüzü görmesinler. Çocuklarımın eksik yanını Allah’a havale ediyorum. Hepsi suçu birbirlerine attılar. Üçü de şu an aynı durumda. 17 Ağustos’a ertelendi. Benim çocuklarıma güven ve adalet borcum var. Emsal bir ceza istiyorum. 4 çocuğumun her bir gözyaşı, onların cehennem odunu olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir