AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar açıklamalarda bulunuyor:
– “Dün 5.1 büyüklüğünde artçı sarsıntı meydana geldi. Vatandaşlarımızı tedirgin ediyor. Özellikle bu büyüklükteki depremler sonrasında artçı sarsıntılar devam edecek. Bir bölümünde büyüklük 5 ve üzerine çıkabilir.”
– Hasarlı binalardan uzak durulması, girilmemesi son derece büyük önem taşıyor. Biz burada deprem izleme yapıyoruz. Artçı sarsın sayısına baktığımızda yıl içinde 4 ayda kaydettiğimiz deprem sayısını geçen 13 gün içinde kaydettik. Her 3-4 dakikada bir artçı sarsıntının meydana geldiğini söyleyebiliriz.
– Şiddet ölçüsüne baktığımızda en büyük ölçü 12’dir. 6 Şubat’ta yaşadığımız depremin şiddeti 11’dir. Yani 12 olan bizim tam yıkım olarak adlandırdığımız şiddetin bir önceki aşamasıdır.
– 7-6 büyüklüğündeki ikinci depremin şiddeti ise 10 şiddetine karşılık gelmektedir. Bu her iki deprem sonucunda Doğu Anadolu fayzonunun 5 ayrı segmentinin kırıldığını biliyoruz. Kırılan segmentlerin yanı sıra Malatya’nın Doğanşehir ilçesi civarında bölümde de 25 km’lik bir hat boyunca kırılmaların meydana geldiğini biliyoruz.
-Sahada ölçülen en yüksek yer değiştirme 7.3 metreye karşılık geliyor. Çok ciddi bir rakam.
Bu beraberinde büyük bir enerjinin açığa çıkmasını sağlıyor. Enerji miktarı 30 katrilyon jule kadar çıkmış durumda.
-Sosyal medyada çok sıkça paylaşılan görüntülerden bir tanesi budur. Bir deprem sırasında bu deprem gece meydana geldiğinde gökyüzünde şimşek çakmasına benzer ışık kütlesinin oluştuğunu görürsünüz. Bunlar olağan görüntülerdir. 8-9 km derinlikte yer kabuğu bir fay boyunca kırılıyor. Bu kırılma bir sürtülme düzlemi boyunca meydana geliyor. Bu fayın kırıldığı hat boyunca çok şiddetli şekilde şimşek çakmasına benzer yoğun ışık kütlesinin oluşması son derece doğaldır.
– Deprem 10 ilde yıkım yarattı. Toplam etki alanına baktığımızda 110 bin km kare olarak ifade ettik. Özellikle depremin merkez üssüne yakın illerin değişik yerleşim alanlarında yine bir takım hasarlı yapıların olduğunu biliyoruz. Bu depremin etki alanı 10 ilinde dışında kalan 2. halkanın içindeki şiddet eğrisine baktığımızda yine belli bir ölçüde hasar yaptığını biliyoruz.
– Şu ana kadar heyelan ve kaya düşmesi anlamında yerleşim alanlarını tehdit eden bir durum olmadığını söyleyebiliriz. Bu kadar büyük depremlerden sonra beklenenin daha altında bir heyelan ve kaya düşmesinin gerçekleştiğini söyleyebiliriz.
– Bu deprem sırasında bizim sıvılaşma dediğimiz olay çok yaygın şekilde karşımıza çıkan bir durum. Binalarda tam bir çökme olmak yerine bina zemin içerisinde zemine gömülerek, yan yatarak hasar alabiliyor.
– İskenderun, Gölbaşı civarında sıvılaşmanın da etkisiyle hasarların meydana geldiğini söyleyebiliriz. Bölgede çok sayıda baraj var. Bu barajlar sürekli izleniyor. Tarım ve Orman Bakanlığı izleme sistemi ile takip yapılıyor.
– Depremin ilk gününden itibaren TÜBİTAK tarafından bölgede çalışmak isteyen arkadaşlarımıza destek verildi. 600’ün üzerinde bir araştırmacının sahada fiilen görev yaptığını söylemek istiyorum. Bunlar sadece yer bilimleri alanında değil inşaattan sağlık alanına, lojistikten farklı alanlarda arkadaşlarımız çalışma yapıyorlar.
– TÜBİTAK ile birlikte burada kurduğumuz bir deprem bilgi destek sistemi ile birlikte yürütüyoruz. Bu sistem ile birlikte sahada çalışan yerli, yabancı araştırmacılar bu sisteme kayıt olarak ne kadar bilgi ürettilerse bu kritik verileri bizle paylaşarak başlayan, ilerleyen dönemlerde kullanacağımız planlamaları dikkate alarak katkı sağlayacağını düşünüyoruz.