Deprem bölgesinde 100 milyon ton enkaz çıkacak

Kahramanmaraş merkezli 11 ilde gerçekleşen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremin ardından binlerce bina yıkıldı.

Günlerdir arama kurtarma çalışmalarının yürütüldüğü deprem bölgesinde şimdi bir yandan hasar tespit çalışmaları yapılıyor, bir yandan da enkaz kaldırma çalışmaları gerçekleştiriliyor.

Yıkım müteahhitleri iş başında

Eski Yıkım Müteahhitleri Derneği Başkanı, MAB Destroy İnşaat ve Yıkım Hizmetleri Limited Şirketi (MAB Yıkım) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Bulut, enkaz kaldırma sürecine ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye’de “yıkım müteahhitliği” belgesine sahip 480 firma olduğunu, henüz belgesi onaylanmamış, belge başvurusu yapmamış ya da benzeri işler yapan firmalarla birlikte sayının 2 bini bulduğunu söyledi.

“Türkiye’de bu alanı fazla geliştiremedik”

Deprem bölgesindeki yıkılacak bina sayısının çok fazla olduğuna ve sektörün yetişmekte zorlanacağına işaret eden Bulut, şöyle konuştu:

Şu anda Türkiye’deki yıkım müteahhitlerinin konvansiyonel metotlarla bu binaları hızla yıkması mümkün gözükmüyor. Bu binaların yıkımı 2 yılı bulabilir. Burada patlayıcılı yıkımla süreç çok daha hızlı olabilir ancak bu alanda da çok fazla patlayıcı mühendisimiz yok. Türkiye’de bu alanı fazla geliştiremedik. Patlayıcılı yıkım devreye alınmalı ve patlayıcı mühendisleri yetiştirmeliyiz.

“Yolların tamirinde ve doldurulmasında kullanılabilir”

Bulut, yıkım sürecine ilişkin de uyarılarda bulunurken, sözlerini şöyle sürdürdü:

Yıkımlar sırasında mutlaka iş güvenliği uzmanları hazır bulunmalı. Yeni can kayıplarına neden olunmamalı. Eski binalarda tehlike sınıfında kanserojen asbest materyaller var. Asbest söküm uzmanlarının sahada denetim yapıp bunları işaretlemesi lazım. Bu alanların uzmanlarca sökülmesi gerekiyor. Söz konusu enkazın rahat taşınması için trafik düzeni iyi kurulmalı. Hafriyat kamyonları rahat çalışmalı. Bölgede çok fazla toz var. Acilen belediyelerin elindeki fazla su tankerleri bölgeye gönderilmeli ve sürekli sulama yapılmalı. İnsanlara toz maskesi dağıtılması lazım. Binayı yıktık ve enkaz oluştu. Bu enkazı da en kullanışlı şekilde nasıl geri değerlendireceğiniz çok önemli. Enkaz parçaları ‘konkasör’ dediğimiz taş kırma makinalarında kırılarak stabilize malzeme yapılıp hasar görmüş yolların tamirinde ve doldurulmasında kullanılabilir.

100 milyon toz enkaz çıkacak

Binalar yıkıldıktan sonra elde edilen malzeme içinde ekonomiye geri kazandırılacak hurda demirler olduğuna da işaret eden Bulut, şöyle devam etti:

Bunların da geri dönüşmesi için elekten geçmesi lazım. 1 gram demir bile çöpe gitmemeli, ülkenin ekonomisine gelir olarak geri gelmeli. Son açıklanan yıkılacak 61 bin 722 binayı düşünürsek, 89 milyon ton enkaz oluşacak. Zaten yıkılmış binalarla birlikte 100 milyon ton enkaz çıkacak. Çökmüş ve ağır hasarlı olan tüm binalardan elde edilecek çelik demir hurdası 1 milyon 750 bin ton olacak. Enkazdan çıkacak demir hurdalarının geri dönüşüme katkısı 6 milyar 600 milyon lirayı bulur. Bu değer ekonomiye kazandırılacak. Bölgeden 660 stadyumun içini dolduracak kadar enkaz çıkacak.

“Testler yapabiliriz”

Bulut, binaların, konulacak cansız mankenlerle yıkılmasını ve böylece binalardaki güvenli noktaların tespit edilebileceğini belirterek, “Bunun için testler yapabiliriz. Cansız mankenlerin az hasar aldığı yerler, bize binalarda nerede hayatta kalınabileceği verisini verir. Yıkım ekipleri, AFAD koordinasyonu ile sürece dahil edilmeli.” diye konuştu.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Trabzon da sahadan çıkarılacak enkazın içindeki metallerin ayrıştırılması, diğer enkazın da parçalanması gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı

“Enkazlar deniz kenarına dökülmemeli”

Her il için ayrı enkaz noktaları belirlenmesi gerektiğine işaret eden Trabzon, “Enkaz, bu alanlarda da dökme şeklinde depolanmamalı. Enkazlar deniz kenarına dökülmemeli.” ifadesini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir