Önder Yılmaz – TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı’nın çalışmasında, Endüstri 4.0’ın dokuzu anahtar olmak üzere 1200 teknolojiyi kapsadığı belirtildi. Endüstri 4.0’ı tetikleyen dokuz teknoloji alanı, “büyük veri ve analitiği”, “özerk/akıllı robotlar”, “benzetim”, “dikey ve yatay sistem entegrasyonu”, “endüstriyel nesnelerin interneti”, “siber güvenlik”, “bulut bilişim sistemi”, “eklemeli üretim (3 boyutlu yazıcılar)” ve “gerçeklik teknolojileri” olarak sıralandı.
İş ve yaşam şeklini değiştirecek teknoloji olarak nitelendirilen “büyük veri ve analitiğinin” akıllı sistemlerle yalnızca şirketlere değil devletlere de katkı sağlaması beklendiği vurgulanan araştırmada, Almanya’daki rüzgar trübini örneği verilerek, makinalara veri girişi sağlanarak artan öğrenme yetenekleriyle üretimin verimli hale getirildiği anlatıldı. e-Ticaret sitelerinin kullandığı alışveriş tavsiyelerinin de aynı mantığa dayalı olduğu belirtilen araştırmada, “Siteler, müşterilerin davranışları, satın alma tercihleri vb. ilgi alanlarını gözler ve bunlar veri olarak kaydedilmektedir. Ardından veriler yazılımlar aracılığıyla işlenerek kullanıcılara satın alma önerileri, seçenekler ve en çok satılan ürünlere dair öneriler sunulmaktadır. Bütün bunların temelinde verinin saklanması ve analiz edilmesi bulunmaktadır” denildi.
Duvar ustası robotlar
Araştırmada ilerleyen dönemlerde akıllı robotların birbiriyle etkileşimlerini artırması, insanlar ile yan yana daha güvenli bir şekilde çalışması ve öğrenme kabiliyetlerinin daha da yükselmesinin beklendiği belirtildi. Üretimde robot kullanımının detaylı incelendiği çalışmada, küresel e-ticaret şirketi Amazon’un depolarında robotların mal taşıma işinde çalıştırıldığı, bunun maliyetleri azalttığı gibi depolamada yüzey alanından daha iyi faydalanmayı da sağladığı vurgulandı. Yapı şirketlerinin “duvar ustası robotları” tercih etmeye başladığı ve bunların, insandan üç kat daha hızlı duvar ördükleri anlatıldı.
Endüstri 4.0 teknolojisinde gerçek dünyanın sanal modellere aktarıldığına dikkat çekilerek, otomobil kullanmayı bilmeyen bir kişinin doğrudan trafiğe çıkmak yerine, simülasyonlarla kolayca eğitilerek araba kullanmayı öğrenebileceği ifade edildi. Araştırmada, “Basit bir sürüş simülatörü, hem yakıt ve araç maliyetini ortadan kaldırabilir hem de en güvenli şekilde eğitim vermeyi kolayca sağlayabilir” ifadelerine yer verildi. Günümüzde tüketicilerin kendi otomobillerini pek çok farklı seçenek (renk, iç mekanlar vb.) arasından çevrimiçi olarak tasarlayabildiğine dikkat çekilen araştırmada, “Endüstri 4.0 üretim anlayışıyla bir tüketici için türünün tek örneği olacak derecede kişiselleştirilmiş bir otomobili üreticiler montaj hattı tekniklerini kullanarak seri üretim sistemi içinde üretebilecek” denildi.
Araştırmada, Endüstri 4.0’daki gerçeklik teknolojisiyle müşterilere satın almadan önce denemek yerine ürünü kişiselleştirme fırsatı yaratıldığı anlatılırken, tüketicilerin satın alacakları ayakkabı veya otomobil gibi nasıl göründüğünü gerçekmiş gibi deneyimleyebildikleri ve ona göre sipariş verdikleri bir sürecin başladığı belirtildi. Gerçeklik teknolojisinin 2.6 milyon olan istihdama katkısının 2030 yılında 23 milyona ve 148 milyar dolar olan ekonomiye katkısını da 1,6 trilyon dolara çıkacağı değerlendirmesi yapıldı.
Organ bile üretiliyor
Araştırmada, Endüstri 4.0’da mühendislik, tıp, eğitim, mimarlık gibi pek çok alanda eklemeli teknoloji kullanıldığı, 3B yazıcılar aracılığıyla konut inşa edilebildiği, organ yetmezliği çeken hastalar için yapay veya organik malzemelerle organ üretiminin dahi yapıldığı ifade edildi. Küresel piyasa hacmi 11.2 milyar dolar olan eklemeli teknolojinin, 2028 yılında piyasa büyüklüğünün 30.6 milyar dolara ulaşmasının beklendiği kaydedildi.
10.6 trilyon dolar katkı
Araştırmada, Endüstri 4.0’ın küresel düzeyde imalat sanayiine yüzde 6 ila yüzde 8 arasında katkı yapması beklentisi dile getirilirken, bu alanda ciddi yatırımlarla önemli mesafe kat eden 20 ülkenin GSYH’sına toplam 10.6 trilyon dolar sağlayacağı ifade edildi.
Güvenlik açığı
Endüstri 4.0’da birbirine bağlı 12.2 milyar aktif cihazın siber güvenlik açıklarına da dikkat çekilen araştırmada, güvenlik açıklarının gelişen teknolojiyle birlikte yüzde 20 ila yüzde 50 oranı arasında arttığı ve bunun her geçen yıl da artacağı tespiti yapıldı. Endüstri 4.0’daki siber saldırıların sadece verilere yönelik zararlar değil fiziksel hasarlar yarattığı belirtilerek, İran’daki nükleer santral girişimine zarar veren “stuxnet” saldırısı, Almanya’da milyar Euro’ya ulaşan çelik fabrikası saldırısı, Ukrayna’daki elektrik şebekesinin çalıştırılamaz hale getirilmesi örnek gösterildi.
YARIN: ENDÜSTRİ 4.0 “DİJİTAL DEDEKTİFLİK” GİBİ GELECEĞİN MESLEKLERİ Mİ YARATIYOR?