Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Oktay, 28 Mayıs’taki ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak, ‘Yüksek katılım bekliyoruz seçimlere. Yurt dışı muhteşem bir sınav verdi, şimdi sıra bizde. Rehavete kapılmadan sandığa gitmeliyiz.’ dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ın A Haber’deki açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Yüksek katılım bekliyoruz seçimlere. Sahada rehavet olmayacağını görüyoruz. Bütün gücümüzle son saniyeye kadar çalışacağız. Mutlaka sandığa gitmemiz ve oyumuzu vermemiz lazım. Türkiye’nin kalkınması için verilecek karar çok önemli, bu zaferi birlikte sonuçlandıralım. Motivasyonumuz Türkiye Yüzyılı’nın inşaası. Yurt dışı muhteşem bir sınav verdi, şimdi sıra bizde. Rehavete kapılmadan sandığa gitmeliyiz.
İkinci turda sadece cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Sinan Oğan desteğini resmen açıklamış durumda, sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a. Netleşmiştir bir durumda.
‘SİNAN OĞAN PAZARLIK OLMADAN İLKELER BAZINDA DESTEK VERDİ’
Ata İttifakı’nda dağılmanın olduğu açıklandı resmi ağızlardan. Sinan Oğan pazarlık olmadan ilkeler bazında destek verdi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a.
’14 MAYIS ÖNCESİNDEKİ MİLLET İTTİFAKI YOK ŞU AN’
Hiçbir güvenin kalmadığı cumhurbaşkanı adayını konuşuyoruz. Defalarca toplantı yaptık deyip masadan kalkıp tekrar oturma hadiselerini yaşadık. Zoraki çıkar birlikteliği var. 14 Mayıs öncesindeki Millet İttifakı yok şu an.
Bizim konumuz sayın Özdağ değil, bizim muhatabımız sayın Kılıçdaroğlu. Protokol metnine baktığımızda kendi ortaklarına şeffaf olamayan bir siyasi partinin cumhurbaşkanı adayının 7 maddesine baktığımızda üyesi olsam utanırım. Şeffaflık yok ki sana şeffaf olsun.
SURİYELİLERİN GÖNÜLLÜ DÖNÜŞÜ: YENİ YERLEŞİM YERLERİ OLUŞTURMAYA BAŞLIYORUZ
Yeni yerleşim yerleri oluşturmaya başlıyoruz. Sessizlerin sesi olmak önemli, burada biz bir çözümü bulacağımıza inanıyoruz. İki lider görüştüğü zaman belirli bir olgunluk seviyesine gelmiş demektir. Seçimi bir geride bırakalım, çalışmalarımız var. Barışı tesis edemiyorsak bile iki ülke arasında ortak bir takım konuları tahılın ihracı gibi çözüm yolları üretmemiz söz konusu. Aynı yoğunlukta çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
“KILIÇDAROĞLU’NUN VERDİĞİ SÖZLERİN TAMAMININ ALTI BOŞ”
Meclis’teki aritmetikten kaynaklanan bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Kılıçdaroğlu’nun kazanma şansı zaten yok, kazansa da kazanmasa da verdiği sözleri tutması mümkün değil. Bunları masaya oturtan kimlerse, kimler olduğunu biliyoruz zaten. Masaya oturtan kimlerse onların kullandığı şey, FETÖ’ye, PKK’ya ve Avrupa’ya verdikleri sözler…
BEN OLSAM UTANIRIM
Bizim konumuz Ümit Özdağ değil. Bizim konumuz cumhurbaşkanlığı seçimi ve bizim muhatabımız da Ümit Özdağ değil. Bizim muhatabımız Kılıçdaroğlu’dur. O da kendi içinde birlikteliklerle ilgili bir takım kurguların peşindedir. Olayı buradan değerlendirmek gerekir. İmzaladıkları protokolün 7. maddesine baktığınızda vatandaşa karşı şeffaf olunması ve açık davranılması konularında tam mutabakata varılmıştır yazıyor. Kendi ortaklarına kendi siyasi partisine karşı şeffaf olmayan doğruları söylemeyen ‘kandırıyorsak kendi seçmenimizi kandırıyoruz’ diyebilecek kadar bunu açıkça itiraf eden bir siyasi partinin cumhurbaşkanı adayının şu protokole baktığınız da aslında buranın üyesi olsam utanırım ben. Benim yüzüm kızarır.
BU ASLINDA UTANILACAK BİR ŞEY
Bu maddeleri tersinden okuduğunuzda şeffaflık yok ki sana şeffaf olsun. Yazmak için yazılmış. Anayasa’nın ilk 4 maddesi ve 66. madde konusunda CHP’ye söylenecek bir şey yok. Ben vatanını ve milletini seven CHP’ye oy vermiş vatandaşlarımıza sesleniyorum yani cumhuriyetin kurulmasıyla ilgili ilk 4 maddenin değiştirilme riski (‘bunlar bunu değiştireceğim’ diye açıklama yaptı.) Yeni ittifak kurmaya çalışıyorsunuz bunu buraya koymak istiyorlar. İttifak ortağı bunu buraya koyarak CHP’ye güvenmediğini ortaya koyuyor. Bunun değiştirilme riski olduğunu düşünüyor. HDP çıkıp açıkça ‘cumhuriyeti yıkıp yeniden kuracağız’ dedi. Dolayısıyla bu metin diyor ki ben sana güvenmiyorum garanti altına almak istiyor. Bu aslında utanılacak bir şeydir. CHP’ye oy veren sağ duyulu vatandaşların bunun hesabını sorması lazım. Bunun hesabının sorulması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a evet demekten geçiyor.
İSTİKRAR VE GÜVEN SÜRECEK
Bizim motivasyonumuz büyük Türkiye Yüzyılı’nın inşası. Biz bunu çok net bir şekilde ifade ettik. Bir Türkiye güven ve istikrarı sunmaya devam edecektir ve Türkiye bölgesindeki ateş çemberine rağmen güvenli liman olmaya devam edecektir. Gerek kendi vatandaşları için gerekse tüm iş dünyası için çalışanları için bu son derece önemlidir. Bölgenin istikrarı için önemlidir. Dünyadaki barış ve refahın kalkınmanın gelişmesi için önemlidir..