Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle; Kıymetli kardeşlerim, genç kardeşlerim, havası sert insanı mert olan Sivasımızı yürekten selamlıyorum. Ne bu coşku. Yol boyu sağ sol her taraf tıklım tıklım. Şu anda emniyet rakamını sizlere açıklıyorum 100 bin. Siyasette ben Sivas’ta böyle bir muhteşem coşkuyu yaşamamıştım. Biliyorum ki pazar gününe hazırlık yapıyorsunuz. Çünkü biz sizinle pazara değil mezara gidiyoruz. Buradan sizlerin aracılığıyla ilçeleri ve köyleriyle tüm Sivas’ı selamlıyorum. Buraya gelemese de şu an kalbi bizimle olan vatandaşlarıma selam ediyorum. Hani masanın etrafında olanlardan bir Sivaslı vardı değil mi? Bay Bay Kemal’in takdimini de oy yaptı. İşte pazar günü bunlara tam bir Osmanlı tokadı yaraşır. Biliyorsunuz aslında Sivas’a bir ay önce 26 Nisan tarihinde gelecektik. Ankara – Sivas YHT’nin açılış sevincini beraber yaşayacaktık. O günlerde geçirdiğimiz bir sağlık sorunundan dolayı bunu yapamadım. YHT’yi hizmete açtı. Bari müjdelerimizle Sivaslı kardeşlerimizin yanında yer alalım dedik. Hızlı tren hattımızı 1 ay boyunca ücretsiz yaptık.
Bay Kemal bu işler öyle lafla olmuyor
Sivaslı kardeşlerimiz artık hızlı trenle Ankara’ya gidiyor. İstanbul’a 6 saatte. Nereden nereye. Yıllarca kara trenli türküler söyleyen Sivas bugün yüksek hızlı trenin konforunu yaşıyor. Bay Kemal bu işler öyle lafla olmuyor. İcraat gerektiriyor. Toplam uzunluğu 405 km ulaşan bu hattan komşu illerimiz istifade edecek. Bu hattı Erzincan’a Erzurum’a Kars’a kadar uzatacağız. Oradan da Bakü Tiflis hattına bağlayacağız. Bölgemize dünya çapında öneme sahip stratejik bir soluk borusu açacağız. Londra’dan çıkan birisi ülkemiz üzerinden Pekin’e kadar gidebilecek. Can Azerbaycan’ı devre dışı bırakarak değil Azerbaycanlı kardeşlerimizle omuz omuza yapacağız. Karabağ’ı birlikte özgürleştirdiysek ekonomiden savunma sanayine kadar her alanda iş birliğimizi güçlendirdiysek Azerbaycanlı kardeşlerimizle alt yapımızı geliştireceğiz. Birilerine sırf şirin gözükmek için CHP Genel Başkanı’na rağmen başaracağız.
Sinan Bey’in aldığı bu kararın hayırlı olmasını diliyorum
Dün Türk cumhuriyetleriyle iş birliğinin geliştirilmesini savunan Sinan Oğan Bey’in Cumhur İttifakı’nı destekleme kararı alması bunun son örneğidir. Sinan Bey’in aldığı bu kararın hayırlı olmasını diliyorum. Cumhur İttifakı ile ortaklarımızla dayanışma içerisinde Türkiye Yüzyılı’nın inşaasını kesintisiz sürdüreceğiz.
Bugün bizi Sivaslılar olarak bir kez daha bağrımıza bastınız. Sivas ellerinde sadece sazımız çalınmıyor sadece türkülerimiz söylenmiyor aynı zamanda aşkımız da yankılanıyor. Ayrılığın değil kavuşmanın şehri olan Sivas ile gurur duyuyoruz. Muhsin Yazıcıoğlu’nun memleketi Sivasla gurur duyuyoruz. Tek başına kalsa bile hakkı haykırmaktan çekinmeyen bir mizaca sahipti. Dünyaya tek başına meydan okuyabilen bir duruş sahibiydi. Muhsin Yazıcıoğlu’nu daima şükranla yadedeceğiz. Muhsin Yazıcıoğlu gibi değerler yetiştiren Sivas’ın büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasına öncüşük ettiğini görüyoruz.
Milletvekilliğinde yüzde 72 oy oranıyla tercihinin Cumhur İttifakı olduğunu ortaya koydu. Cumhurbaşkanı seçimininde de yüzde 70’e yakın oranda Sivaslı kardeşlerimiz bize büyük bir teveccüh gösterdi. Her birinize sevginiz, desteğiniz için teşekkür ediyorum. Sandığa giderek demokrasimizin gücüne güç katan tüm Sivaslılara şükranlarımı sunuyorum. Sandıkta tecelli eden iradenin başımızın üstünde yeri vardır. Farklı tercihlerde buşunan vatandaşlarımıza asla Bay Bay Kemal gibi hor bakmayız. CHP zihniyetninin yağtığı gibi oy vermediler diye insanımıza cahil demenin bizim kitabımızda yeri yoktur. Sırf istedikleri sonuç sandıktan çıkmadığı için milletin karnı Togg’muş diye manşet atmak ne basın özgürlüğüne ne insanlığa yakışır. Bay Bay Kemal siz Togg’u yapamadınız ama biz Togg’u yaptık. Bir zamanlar devrim otomobili vardı biz devrin otomobilini yaptık.
Depremzedelerimize yönelik hakaretleri dibin dibi olarak görüyoruz. Daha 3 ay önce eşini, çocuğunu kaybetmiş yaralı bir gönüle böyle bir zulmü yapmanın hiçbir gerekçesi olamaz. 14 Mayıs’tan bu yana milletimize ve depremzedelerimize yapılanlar kara bir leke olarak yapışmıştır. Çıkıp milletten özür dilemek yerine bu rezillikleri görmezden gelmişlerdir. Hatalarını kabullenmek yerine bize oy veren 27 milyon insanımızı vatanı satmakla itham etmişlerdir. Siyasi üsluplarını her gün daha da çirkinleştirmişlerdir. Milletimiz bu zihniyeti 14 Mayıs 1950 tarihinde sandığa gömmüştür. Milletimiz bu zihniyetin oradan çıkmasına 73 yıldır izin vermedi. İnşallah 28 Mayıs ülkemizin bu çirkin dilden ve siyasetçilerden kurtuluş günü olacaktır.