Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 TV, 360 ve tv4 ortak yayınında gündeme yönelik gazetecilerin sorularını yanıtlıyor.
Erdoğan’ın açıklamalarından önemli ayrıntılar şöyle:
“Kiraları yüksek tutanlardan hesap soracağız”
Bizim attığımız en büyük adım da şu: Eğer kabul ediyorsanız sizi komşu illere gönderelim. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yurtlarında sizi misafir edelim diyoruz. Yurtlarımız çok lüks. Bir ara karar aldık ve online sisteme geçelim dedik. Yurtlarımızı ferahlatalım ve depremzedelerimizi buralarda misafir edelim istedik. Bazılarının tabi gözleri yaşlı ama diyorlar ki biz yine memleketimize gidelim. Bazı şikayetleri var tabi. Kiraların yüksek olmasından şikayet ediyorlar. Biz de diyoruz ki yargı vasıtasıyla bunları yapanlardan bunun hesabını soracağız.
“Vatandaşıma diyorum ki bakanlığım böyle diyorsa bu binaya girilmez”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız diyor ki ‘bu binaya girilmez’ Ben de vatandaşıma diyorum ki bakanlığım böyle diyorsa bu binaya girilmez. Allah göstermesin girdin, çöktü. Biz bunun hesabını nasıl veririz? Veremeyiz. Bizim için şu an önemli olan can. Diyoruz ki hangi ilde istersen o ildeki yurtlarımızda kal.
“Kentsel dönüşümde devlet millet dayanışması olmalı”
Kentsel dönüşüm ile ilgili sözümüz var. Biz bunu yerine getirdiğimizde sizi yerlerinize alacağız diyoruz. Özellikle Üsküdar’da bir cuma namazından çıktıktan sonra vatandaşlar toplandı. Onlara dedim ki bir ricam var bu kentsel dönüşümde bize yardımcı olun, evlerinizi boşaltın, kiraya çıkın. Kiralarını biz ödeyeceğiz. Kabul edenler oldu, etmeyenler oldu. Edenlerin binalarını yaptık. Geçenlerde önümü kestiler biz yanlış yaptık, evimizi yıktırmadık ama şimdi gördük ki buralar çok başka oldu. Ne olur bizimkileri de yıkın. Dedim ben talimatı vereceğim ama tekrar yanlış yapmayın. Şimdi baktım ki vinçler gelmiş. Çamlıca’nın altında yoğun inşaat çalışmaları var. Çok farklı bir semt meydana geldi. Devlet millet dayanışması bir arada olunca böyle oluyor. Muhalefet de buna rantsal dönüşüm diyor. Devlet olarak bizim burada sosyal menfaatimiz var.
“Dikey mimariye fırsat vermemeliyiz”
Bölgelerdeki belediyelerin birinci derecede sorumluluğu var. Allah nasip ederse seçimden sonraki dönemde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile yeni yasal düzenlemeler yapacağız. Yerel ve merkezi yönetimlerin bir görev dağılımına gitmesi şart. Mimar ve Mühendisler Odası ile ilgili bizim atacağımız bir adım vardı. Ellerinde bulunan yetkiler birçok yerde olumsuz şekilde kullanılıyor. İstiyoruz ki belediye ve çevre şehircilik yük paylaşımı yapsın, bunlara fırsat vermesin. TOKİ’nin inşaatlarında dikkat çeken nedir? Zemin etütleridir. Öyle şeyler var ki sulak alanda inşaata müsade ediyor belediyeler. Hatay’a baktığımızda hep bunu görüyoruz. Zemin artı 3 bilemeden 4 olarak inşa edeceğiz. Öyle dikey mimariye fırsat veremeyiz, vermemeliyiz. Olmamalı. Biz hafif malzemeler ile birlikte bu inşaatlarda TOKİ’de uyguladıklarımızı uygularsak, bizi rahatlatacaktır.
“Hadisi bile yanlış söylüyorsun bay Kemal”
Bunların hepsi aynı yerden besleniyor. Seccadenin üzerine ayakkabı ile basılır mı basılmaz mı bu bir ilim adap ve edep meselesidir. Farkında olmuş olmamış bu bizi çok da ilgilendirmiyor. Bana göre çok da önem vermem ama benim halkım bunlara çok önem ve değer verir. Bizim kültürümüzde seccade de bir halı parçası, başörtüsü bir bez parçası diye yaklaşırsan. Kim bunu diyen bay bay Kemal. Başörtüsü bir kutsalımızdır. Mahremiyetin ifadesidir. Sen kalkıp da bez parçası diyemezsin. Buna böyle diyen Kur’an-ı Kerim için de kağıt parçası deri. Cami taş tuğla değildir. Hadisi bile yanlış söylüyorsun bay Kemal. Cennet annelerin ayakları altındadır.
“14 Mayıs’ta beklediklerini bulamayacaklar”