Çözüm süreçlerinde de eşitlik hedefliyoruz

Turkcell’in sürdürülebilirlik stratejisini oluştururken “Sürdürülebilirlikte Pozitif İz” vizyonuyla çevreye, topluma ve işe pozitif iz bırakma yaklaşımı üzerinden başlıkları belirlediklerini ifade eden Erkan, şu mesaajları verdi:

“Sürdürülebilirliği sadece çevresel sürdürülebilirlik olarak ele almıyoruz. Sürdürülebilirlik bizim için doğrudan ya da dolaylı etken olduğumuz negatif çıktıları en aza indirme, pozitif değer yaratma ve bu yaklaşımı tüm paydaşlarımıza kazandırma anlamına geliyor. Bu amaçla kurulduğumuz günden bu yana herkesin eşit olanaklara sahip olmasını hedefleyen toplumsal kapsayıcılık projelerini hayata geçiriyoruz. Kimseyi geride bırakmayan teknoloji mottomuz ile hayatın her alanına herkesin eşit katılımı için çalışıyoruz. Kadınların teknoloji alanında eşit varlığı için projeler geliştiriyoruz veya engellilerin teknoloji ile hayata erişebilirliğini artırmaya çalışıyoruz.” 

Fikir maratonu

“İklim değişikliğinin sebebi de sonuçlarından etkilenecek ve elbette çözümü de insan; bu süreçte insanın en güçlü aracı ise teknoloji olacak. Bu sebeple; iklim değişikliğinin doğrudan ve dolaylı olarak ortaya çıkardığı sorunlar karşısında çözüme ulaşmak için teknolojiyi iyi kullanmayı bilen, sorunun farkında olmayan kimse kalmasın diye Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kadın Girişimciler Kurulu ile Geleceği Yazan Kadınlar projesini hayata geçirdik. Türkiye’den kadınların teknoloji alanında girişimciliğini ve istihdamını artırmak üzere 2017 yılından beri devam eden Geleceği Yazan Kadınlar projesinin bu yıl yarışma kısmını İklim Değişikliği Fikir Maratonu’na dönüştürdük. Böylece Turkcell kadınların teknoloji alanında eşit varlığını desteklerken, iklim değişikliği çözüm süreçlerinde de eşit yer almaları için farkındalık yaratmayı hedefledi.”

“Turkcell ve TOBB iş birliğiyle hayata geçirilen ve bugüne kadar yaklaşık 3 bine yakın kadının teknoloji ve girişimcilik alanında kapasite geliştirmesi için çeşitli eğitim, seminer ve yarışmalardan oluşan Geleceği Yazan Kadınlar projesi ile projenin ilk iki yılında 200’e yakın kadın teknoloji alanında istihdam edildi. 2021 yılında projenin rotası kadınların teknoloji girişimciliği konusundaki kapasitelerini iklim değişikliğine çözüm aramaya yöneltebilecekleri yeni bir versiyona gitti. Araştırmalar iklim felaketlerinden en çok kadınların etkilendiğini ancak çözüm geliştirme sürecinde düşük temsiliyetleri olduğunu gösteriyor.”

Çözüm fikirleri yarıştı

“Bu nedenle Geleceği Yazan Kadınlar, teknoloji alanında hedeflediği eşitliği iklim değişikliğine çözüm bulmak için İklim Ideathon’una dönüştü. Teknoloji, girişimcilik, fizibilite yapma, iş modeli kurma eğitimler ve mentorluk desteği alan kadınlar, ‘Enerjinin Verimli ve Yenilenebilir Kullanımı’, ‘Atık Yönetimi’, ‘Karbon Ayak İzi Yönetimi ve Sürdürülebilir Tarım’ temalarında teknolojiyle geliştirdikleri çözüm fikirleriyle yarıştı. Kadınlara ödülleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Sayın Emine Erdoğan tarafından verildi.”

Ödül alan projeler

Birincilik ödülünü alan Hüsne Temur, Nimet Özmeral, Semanur Erbay; çay atıklarını toplayıp kompozit oluşturarak biyo-bazlı plastik üreten bir teknoloji geliştirdi. Ekip, çay atıklarının geri dönüştürülmesi için paketlerin üzerine en yakın çay atık toplama yerini gösteren bir kare kod sistemi tasarladı.

Türkiye’de çay üretimi ve çayın tüketilme oranı düşünüldüğünde bu hijyenik atığın tekrar kazandırılmasının büyük katkı sağlayacağı düşünülüyor. İkincilik ödülünü alan Merve Atalay, Mapla Biotechnology ile atıklardan doğada çözünebilen biyoplastik ürünler üretmeyi hedefliyor. Üçüncülük ödülünü alan Fatma Aquani Çöpoğlu’nun CH4.ai projesi ile biyogaz tesislerini online izleyen platform ve erken uyarı veren ve daha verimli çalışan tesisler elde edilmesi, tesislerde sık karşılaşılan verim düşüşleri ve proses arızalarının önüne geçilmesi hedefleniyor.

Krizleri aşmanın yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinde

MELTEM GÜNAY İstanbul – TÜSİAD, TÜRKONFED ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin (UN Women) işbirliği ile hazırlanan “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Kriz Yönetimi Rehberi” tanıtıldı. Tanıtım toplantısında krizleri aşmanın yolunun toplumsal cinsiyet eşitliğinden geçtiği vurgusu yapıldı. Çalışma; Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ne (WEPs) dayanarak, başka bir küresel salgın, doğal afet, kitlesel göç başta olmak üzere ileride çıkabilecek tüm krizlere karşı iş dünyasının toplumsal cinsiyete duyarlı kriz yönetimi açısından hazırlıklı olmasını sağlamayı ve kriz yönetimi araçları sunmayı amaçlıyor.

Krizlerin artık yeni normaller haline geldiğini ve bu krizlerin çoğunun kadınlar ve kız çocukları üzerinde daha çok etkiye sahip olduğunu belirten UN Women Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova, “Türkiye’nin büyük kuruluşlarıyla bir araya gelerek toplumsal cinsiyet eşitliğine kavuşmak için neler yapabiliriz diye değerlendirdik. Rehber şirketlere hem istikrar hem de kriz dönemlerinde yardımcı olacak” dedi.

İşlevsel yönergeler

Toplantıda, rehberin içeriği rehberi kaleme alan UN Women Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve İnsan Hakları Danışmanı Nino Janashia tarafından paylaşıldı. Rehberde, Kovid-19 salgınının bir krizin her an ortaya çıkabileceğini gösterdiği belirtilirken, bu süreçte mevcut toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin daha da kötü hale geldiği kaydedildi. Özel sektörün krizi toplumsal cinsiyete duyarlı bir şekilde ele alması için uygulamaya dönük ve işlevsel yönergeler geliştirmeyi amaçlayan rehber, WEPs’e dayandırıldı. Bu prensiplerin amacı da kadınların güçlenmesine yönelik iyi uygulamalar oluşturmak ve paylaşmak; toplumsal cinsiyet eşitliğini şirket, piyasa ve toplum içerisinde teşvik etmek üzere şirketlere yardımcı olmak olarak açıklandı.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir