Çok konuşulacak sözler: Yapma be Josef! Öfkeni biraz soğutsaydın

Süper Lig 5. haftasında Beşiktaş’ın Başkent’te Ankaragücü’nü 3-2 yendiği maçın bitiminde sahaya giren bir taraftar, Beşiktaşlı Salih Uçan’a tekme attı. Taraftarı uzaklaştırmak isteyen kaptan Josef de Souza ise kırmızı kart gördü. Emniyet güçleri, saldırıyı gerçekleştiren taraftarı yakalayarak dışarıya çıkardı. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), MKE Ankaragücü maçının ardından çıkan olaylarda kırmızı kart gören Brezilyalı orta saha oyuncusuna ekstra ceza verilmediğini açıkladı. 

TAHKİM KURULU İTİRAZI REDDETTİ

Beşiktaş yönetimi bu karara tepki göstererek Tahkim Kurulu’na başvuru yaptı. Ancak Tahkim Kurulu siyah-beyazlı kulübün itirazını reddetti. Josef cezası nedeniyle Medipol Başakşehir karşısında takımdaki yerini alamadı. 

Beşiktaş İkinci Başkanı Engin Baltacı ve Josef de Souza geçen hafta basın toplantısı düzenledi. Deneyimli oyuncu şöyle konuştu: “Çok zor ve uzun bir hafta yaşadım. 4 haftadır takımdan uzaktım. Geri dönmek için çok çalıştım. Ankaragücü maçında takıma ve hakeme yardımcı oldum. O esnada normal davranmama rağmen 1 maç ceza aldım. Bunun için ciddi anlamda hayal kırıklığı yaşıyorum. Hayatta bazen söylediklerinizden daha çok yaptıklarınız bir şey ifade eder. Ben de yaptıklarımla bunları gösteren bir insanım. Geçen hafta TFF ziyaretinde birlik beraberlik mesajları verdik. Maçta takım arkadaşlarıma hakeme yardımcı oldum.

‘CEZANIN 1 MAÇ OLMASI ÖNEMLİ DEĞİL’

Cezanın 1 maç olması önemli değil, 5 maç da ceza verebilirdi. Ancak burada önemli olan böyle bir aksiyonun sonucunda ceza veriliyor olması. Bunu kabul etmem mümkün değil. Kamuoyuna bir soru sormak istiyorum. O esnada sahaya giren taraftar Cenk ya da Salih’i sakatlasaydı, elinde yaralayıcı bir alet olsaydı. Onlar ya da hakem, herhangi biri sakatlansaydı insanlar bana yine ceza mı vereceklerdi. Bazıları daha fazla ceza almam gerektiğini söylüyor. Gerçekten bu yaşansaydı ben ceza alacak mıydım? Bu tür kararlar Türk futboluna zarar veriyor. Tahkim Kurulu’nda kendimi savunmak istedim. Kulüp olarak böyle bir talepte bulunduk ancak maalesef buna da izin verilmedi.

‘BUNUN ADİL OLMADIĞI GERÇEK’

(Gözyaşlarıyla) Aldığım cezayı ailemle sürekli konuşuyorum. Bunun adil olmadığı bir gerçek. Ailem ve ben bu tarz olayların tekrar yaşanabileceği konusunda güvensizlik yaşıyoruz. Sonuçta rakip takımın aldığı cezalar da ortada. Bu ülkeyi çok seviyorum. Bu ülke bana her şeyimi veren ülke. Başta Beşiktaş taraftarı olmak üzere tüm taraftarları ve insanları çok seviyorum. Geldiğimden beri her şeyimi vererek yaşıyorum. Yaşanan bu adaletsizlik benim üzerimde belirli üzüntüler yaratıyor. 6 yılda yalnızca 2 kırmızı kart gördüm. İkisi de VAR kararıyla oldu. Ben sahada asla kasti olarak rakibine şiddet uygulayan bir insan değilim. Ben sahada takımımı ve takım arkadaşlarımı koruyorum. Bu olayların karakterimin önüne geçmesini istemiyorum.”

Milliyet Gazetesi yazarı Attila Gökçe, bu haftaki köşesinde Josef de Souza’nın açıklamalarını değerlendirdi. İşte yazıdan o bölüm…

‘KALBİMİZİ KIRMASAYDIN BE JOSEF’

“Uçan tekmeye karşı hakemleri ve takım arkadaşlarını koruyup saldırganı zapteden, gördüğü kırmızı kartla cezalı duruma düşen Beşiktaşlı Joseph de Souza “Kendimi güvende hissetmiyorum. Bu sezonu tamamlayıp Türkiye’den ayrılacağım” diyor. Kendi kararındır, saygı duyarız. Bu güvensiz hissetme hali Meksika’da, Arjantin’de, Brezilya’da, Çin’de, Afrika’da ve Avrupa ülkelerinde de var. Duygusal açıklamanı keşke erteleseydin, öfkeni biraz soğutsaydın, senin gördüğün kırmızı kart hepimizin vicdanını yaraladı. Kalbimizi kırmasaydın be Josef…”

‘FUTBOLDA MASTERCHEF YARIŞMASI’

Futbolumuzda çok renkli, çok sorunlu, çok pahalı bir oyuna tanık oluyoruz: Zengin mutfağında Masterchef yarışması. İyi yemekler, kebaplar, tatlılar…Yöreselden dünyaya… Aklınızdaki ve gönlünüzdeki tüm spesiyaller o mutfaktan çıkacak. Zengin mutfağı, bir yandan borç batağında debelenen ama bir yandan da iddiasını, namını, karizmasını, taraftarlarıyla oluşturduğu yazılı olmayan büyük sözleşmesini gerçekleştirmek üzere çalışan yöneticilerin kadroya kattığı yerli-yabancı oyunculardan oluşuyor.

‘BÜYÜK MÜCADELE TEKNİK ADAMLARDA’

Beşiktaş 14 milyon Euro. Çoğu Premier Lig’den gelen oyuncularla yeni bir ziyafet sofrası hazırlamaya çalışıyor. Fenerbahçe de 12 futbolcu almış. Ama onların harcadığı para 24 milyon Euro. Galatasaray mutfağını en pahalı malzemelerle doldurmuş: 13 futbolcuya 26 milyon Euro. Şampiyon Trabzonspor ise sürprizlerle menüyü değiştirmeye hazırlanırken 12 futbolcuya 19 milyon Euro harcamış. Şimdi yöneticiler taraftar baskısından sosyal medya rüzgarlarından sakin limanlara sığınırken, büyük mücadeleyi teknik adamlara devrediyorlar.

Artık çorbayı kaynatacak olanlar onlar… Valerien İsmael… Jorge Jesus, Okan Buruk ve Şampiyon Hocamız Abdulah Avcı… Dördü de Süper Lig’de başa güreşiyor. Jorge Jesus hem oyuncularından hem de Fenerbahçe taraftarından güven oyu almış durumda. Okan Buruk, Galatasaray’ın kariyeri en zengin değerlerinden biri.

‘KEŞKE KIRMIZI GÖRMEDEN İŞİNİ GÖRSE’

Abdullah Avcı, Trabzonspor’da biten düğünün ardından ortalığı toplamak ve yenilenmiş bir kadroyla devam etmek arayışında. Valerien İsmael onlar kadar dominant değil enerjisi ve disipliniyle fark yaratmaya çalışıyor. Keşke kırmızı görmeden işini görse! Çok renkli bir lige tanık oluyoruz: Dele Alli, Redmond, Weghorst… Lincoln, Henrique, Pedro, Michy Batshuayi… Midstjö, Mertens, Mauro İcardi… Bartra, Bardi, Umut Bozok.

Daha kimler var kimler! Mutfak şeflerinin hayali ideali ve rüyası aynı: Bu zor ve zengin yarışı kurgulamak, yönetmek ve hedefe ulaşmak. Bu zengin malzemeyi dağıtıp eline yüzüne bulaştırmak da var… Umalım ki menülerle sunumlar, oyunlar, pozisyonlar, goller ve en değerli malzemenin, topun kullanılışı güzel ve verimli olur. Favori kim mi? Bilmediğim şeyi söylemem!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir