Eşi ile birlikte buzulları gördüğünü ve gittiğini belirten Avcu, “Oraya vardık. Sonra 4 arkadaş ile birlikte düşmeye başladık. Düşme anı çok kötüydü. Hepimiz aynı noktaya düştük. Kalça kemiklerim kırıldığı için çok kötüydüm. Eşim beni ayağa kaldırdı. Sonra ben yürüyemediğim için eşim beni 2-3 metrelik bir buz kütlesinin üstüne sürükledi. Bir arkadaş daha vardı eşim onu çıkarmaya çalıştı. Fakat onu çıkaramadı. Başka bir arkadaş daha vardı Hakime… o direkt bayılmıştı” dedi.
EŞİMLE HELALLEŞTİK
Düştükten sonra eşiyle helalleştiğini anlatan Avcu, “Artık öleceğiz dedik ve eşimle helalleştik. Sonra ‘sen çıkabilirsin git yardım çağır’ dedim. Ben de o sırada kendimi ısıtmaya çalışıyordum. Çünkü şelalenin suyu ve rüzgar da artmaya başladı. Daha çok üşümeye başladım. Sonra eşim bana yukarıdan kıyafetler atmaya başladı. Onları giyinmeseydim zaten donarak ölürdüm. Eşime de sürekli helikopter çağır diyordum. O da 5-10 dakika diyerek beni motive etmeye çalışıyordu.” dedi.
‘ELLERİM DONUNCA KENDİME VURMAYA BAŞLADIM’
Belli bir süre geçtikten sonra ellerinin donmaya başladığını anlatan Avcu, daha sonra kendine vurmaya başladığını belirterek, şöyle konuştu:
“Artık ellerim de donunca hayatta kalabilmek için ben de kendime vurmaya başladım. Kendi kendimi motive ediyordum bu şekilde ölemem diye. Ölmek istemiyorum diye de Allah’a dua ediyordum. Üzerinde durduğum buz kütlesi ise 2 ayağımın sığabileceği kadardı. Sağım solum uçurumdu. Kaysam direk aşağı düşeceğim. Ve beni kurtaramazlar kesinlikle. Tam bilincimi kaybetmişim eşim yardım çağırmış. Yere düşecekken geldiler. Halatla beni bağladıklarını hatırlıyorum. Sonra beni yukarı çekerlerken bir yere çarptığımı hatırlıyorum. Sonra eşim beni çağırıyordu ama ben o şokun etkisiyle onu tanımıyordum. Gözümü hastanede açtım. Diğer arkadaşlar için de çok üzgünüm. Eşim olmasaydı ben kurtulamazdım. Birde beni iple bağlayan adama hayatımı borçluyum. Kimsenin başına gelmeyen olay bizim başımıza geldi. İnşallah bundan sonra daha tedbirli olunur” diye konuştu.
‘DİĞER ARKADAŞIMIN ELİNDEN TUTTUM ÇEKTİM, ÇIKARAMADIM’
Yaralı olarak kurtulan ve tedavisi tamamlandıktan sonra taburcu edilen eşi Kemal Avcu ise Adıyaman’dan geldiklerini ve tura katıldıklarını söyledi. O anları anlatan Avcu, “Buzların üzerindeydik sonra kendimizi boşlukta gördük. Aşağı düşünce baygınlık geçirmedim hemen çevreme baktım. Eşim hemen arkamda yatıyordu. Yanına gittim, bana kalçam kırık dedi. Buz kütlesinin içine düştük, su hemen yanımızda akıyordu. Diğer arkadaşımın da elinden tuttum çektim çıkaramadım. Gülay’ı da yukarı çıkarmaya çalıştım ve yukarıda güvenli bir yere kadar ittim. Güvenli bir yerde kalması gerekiyordu. Çünkü hemen yanımızda şelale vardı. Aksi takdirde donarak ölürdü. Ben yukarı çıkarmak için denedim ve yukarı çıktım. Arkadaşlardan hemen elbise aldım. Kendisine verdim, giymeye, sarmaya çalıştı. Kırık olduğu için yukarı getiremiyordum. Ekipler gelinceye kadar beklemesi gerekiyordu ve sağ olsun geldiler” dedi.
‘ÇOK İYİ BİR İLK YARDIM UYGULANDI’
Eşinin helallik istediği o anlarda ölmeyi düşündüğünü fakat cenazelerinin bulunmamasından tedirginlik yaşadığını da anlatan Avcu, “Hiç olmazsa bulacakları bir yerde olalım cenazelerimiz bulunsun istiyordum. Ekipler gelinceye kadar da Gülay bir iki dakika kendisini kaybetmişti ve neredeyse düşecekti. Düşseydi zaten uçuruma gidecekti. Sonra arkadaşlar geldi ve aşağı indiler ve büyük bir mücadele ile yukarı çıkarıldı. Yukarda da çok iyi bir ilk yardım uygulandı. Bu yapılmasaydı çok kötü olacaktı. Doktorlar vardı ve hemen yardımımıza koştular. Onlar da hemen müdahale de bulundu. İlk yardımı yaptılar. İki kişi için de çok üzgünüm keşke onlarda kurtulsaydı. Ailelerine başsağlığı diliyorum.