‘Çığlık’tan bile daha korkunç! Kanıtları tek tek yağ çözücüyle temizledi

Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – Beyin tümörü nedeniyle 7 yıl önce hayatını kaybeden ABD’li yönetmen Wes Craven, geriye 90’lara damga vuran bir korku klasiği olan ‘Scream’ yani Türkiye’de bilinen adıyla ‘Çığlık’ serisini bıraktı. Serinin 5’inci filmi Türkiye’de bu yılın başında vizyona girmiş ve özellikle çocukluğunu ya da gençliğini 90’larda yaşamış olan serinin hayranları sinema salonlarını doldurmuştu. Dünya çapında tekrar popülerlik kazanan ve özellikle 90’larda slasher’ı tekrar korku sinemasında zirveye taşıyan serinin 1996 yapımı ilk filmi ise Florida Üniversitesi öğrencileri Sonja Larson, Christine Powell, Christa Hoyt, Tracy Paules ve Manny Taboada’nın trajik cinayetlerine dayanıyordu. Gerçek hayatta başroldeki isim ise katil Danny Rolling’ti.

1954 yılının Mayıs ayında ABD’nin Louisiana eyaletinde doğacak olan Danny Rolling aslında istenmeyen bir çocuktu. Özellikle babası onun dünyaya gelmesini hiç istemiyordu. Hamile eşi Claudia başta olmak üzere çocuklarını istismar eden baba, anne karnındaki bebeği istemediğini her fırsatta dile getiriyordu. Dünyaya gözlerini masum bir çocuk olarak açan Danny Rolling, şiddetle henüz bir yaşında tanıştı. Daha bir yaşında şiddet görmesinin sebebi düzgün emekleyemiyor olmasıydı.

Babası Shreveport Polis Departmanı’nın tecrübeli polisi James Rolling’ti. Babasının kendisine uyguladığı şiddet, annesinin tekrar hamile kalmasıyla daha da kötü bir hal aldı. Claudia Rolling, hem kendisinin hem de çocuklarının maruz kaldığı şeylere daha fazla dayanmak istemiyor ve evliliğini bitirmek için adımlar atmaya çalışıyordu. Ancak tüm çabaları sonuç kalıyordu. Zaman zaman evi terk etse de çocuklarını psikopat kocasıyla baş başa bırakmaya gönlü razı gelmiyordu. Babalarından sürekli dayak diyen çocuklardan özellikle Danny ise tüm çocukluğu boyunca maruz kaldığı şiddete karşı bir savunma mekanizması geliştirmişti. Fakat yaptığı eylemler onun ilerde imza atacağı korkunç olayların yalnızca ufak sinyalleriydi.

ÖĞRETMENLERİ ONDAN ŞİKÂYETÇİYDİ

Danny Rolling için okul hayatı hiç de başarılı başlamadı. Okuldaki öğretmenleri ondan şikâyetçiydi. Bunun nedeni ise Danny’nin davranışlarıydı. Hareketlerini kontrol altına alamayan Danny Rolling fazlasıyla şiddet eğilimi gösteriyordu. Problemli davranışları öğretmenlerinin dikkatini kısa zamanda çekmişti. Rolling’i defalarca uyaran öğretmenler artık çocuğun okula devam etmemesi yönünde karar aldı.

Öğretmenlerinin sözünü dinlemeyen ve maruz kaldığı şiddete zaman içinde savunma mekanizması olarak şiddetle karşılık vermeyi seçen Danny Rolling, bir çocuk terapistine yönlendirilmek yerine evine yollandı. Annesi perişandı. Oğlunun henüz ilkokul çağında okula devam edemiyor olmasındaki suçu kendinde arıyordu. Saldırganlık eğilimleri Danny Rolling’in gelecekteki öfkesinin sinyallerini veriyordu ancak hiçbir kimse onun iyileşmesi için somut bir adım atmıyordu. Danny Rolling’in davranışları zaman içinde tamamen kontrolden çıkmaya başlayacaktı.

EŞİNE ÖLÜM TEHDİTLERİ SAVURDU

Yaşı büyüdüğünde kiliseye katılmaya karar verdi. Annesi ondan umudunu kesmemişti. O da çevresinde tepki gören davranışlarını bu şekilde kontrol alabileceğine ikna olmuştu. İlk başlarda kilisedeki koroya gitarıyla eşlik etmeye başladı. Çok geçmeden askerlik çağına geldiği için orduya katıldı. Ancak burada adı illegal maddelerle anıldı ve bu maddeleri kullandığı için ordudan atıldı.

Sivil hayata döndüğünde evlenip baba olmaya karar verdi. Hedefi sakin bir hayat sürmekti. Ancak bunu hiçbir zaman başaramadı. Evlendiği kadına tıpkı çocukken babasının annesine yaptığı gibi şiddet uyguladı. Fiziksel şiddetlere ölüm tehditleri de eşlik ediyordu. Rolling’le evlendiğine bin pişman olan kadın en sonunda korkularını aştı ve onu terk etti. Ancak bu terk ediliş Rolling’in hayatına çekidüzen vermeyi seçmesini değil artık polis tarafından aranan bir suçluya dönüşme sürecini hızlandırdı.

YENİ BİR BAŞLANGIÇ UMUDUYLA GAINESVILLE’E GEÇTİ

Eşinin kendisini terk etmesini hiçbir zaman kabullenemedi. İçindeki öfke dalga dalga büyüyordu. İlk işlediği büyük suçunu eski eşine çok benzeyen bir kadına cinsel istismarda bulunarak işleyecekti. Çok geçmeden bir araba kazasına sebep olacak, bu kazada bir kişinin ölümüne sebep olacaktı. İşlediği suçlar adım adım daha da artıyordu.

Silahla bankaya girip soygun yapan Danny Rolling, takvimler 1990’ın Mart ayını gösterdiğinde aranan bir suçluydu. Çareyi kaçmakta buldu. Bunun için de hiç tanımadığı birinin evine girdi ve o kişinin kimliğini çalarak hayatına yeni bir ad ve kimlikle devam etti. Yepyeni bir başlangıç yapmak üzere Florida’ya bir otobüs bileti aldı, daha sonra ise adını dünya çapında tanıtacak olayların yaşanacağı Gainesville’e geçti. Çok geçmeden adıGainesville Katili’ olarak anılacaktı.

Tüm dünya tarafından ‘Gainesville Katili’ olarak anılacağı yeni yerde işler tamamen kötüye gidecekti. Tarih 24 Ağustos 1990’ı gösterdiğinde Danny Rolling, tıpkı kendi hikâyesinden ilham alınarak çekilen ‘Çığlık’ serisinin ilk filminde olduğu gibi Florida Üniversitesi’nde okuyan Sonja Larson ve arkadaşı Christina Powell’ın evine gizlice girdi. Önce 17 yaşındaki Sonja Larson’u öldürdü, ardından 18 yaşındaki Christina Powell’a tecavüz ettikten sonra onu da vahşice katletti. Korkunç katil, Powell’ın vücuduna askeri bir savaş bıçağıyla bıçaklamış, ağzını koli bandıyla bantlamış, meme uçlarını kesmişti.

YAĞ ÇÖZÜCÜYLE TEMİZLEDİ

Bir sonraki kurbanı ise Christa Hoyt’tu. Bir gün sonra, 18 yaşındaki Christa Hoyt’un dairesine girdi. Genç kadının arkasına geçip koli bandıyla ağzını tıkadı ve kollarını arkasından bağladı. Ardından elbiselerini vücudundan kesip cinsel istismarda bulundu ve kafasını kesti. ‘Çığlık’ filmine ilham kaynağı olan ‘Gainesville Canavarı’ ismi Hoyt’un cansız bedeninin bulunmasıyla ortaya çıkmış oldu. Yetkililer şüpheliyi yakalamak için her türlü delili özenle incelerken, öğrenciler de gruplar halinde gereken bütün önlemleri almışlardı. Ancak bu önlemlerin hiçbiri Danny Rolling’i durdurmaya yetmedi. ‘Gainesville Canavarı’nın sıradaki hedefi ise Tracey Paules ve Manny Taboada idi. Danny Rolling önce Taboada’yı ardından da Paules’ı öldürdü. Bu cinayetlerin hepsi Florida Üniversitesi yakınında ve 2 kilometreden daha az bir alanın çevresinde meydana gelmişti.

Shreveport Polis Departmanı’nın tecrübeli polisi James Rolling, oğluna ardında bıraktığı izleri nasıl kusursuzca temizleyeceğini de öğretmişti. Bu nedenle polis, suç mahallinde yeterli kanıt bulamıyordu. Rolling kurbanlarının ağızlarını kapattığı koli bantlarını bile parmak izi üzerinde bulunmasın diye olay yerinde bırakmıyordu. Ayrıca kurbanlarının bedenlerindeki spermleri de leke çıkarıcı ve yağ çözücüyle temizliyordu. 

DNA KANITLARI ELE VERDİ

Yetkililer Danny’nin ‘Gainesville Canavarı’ olduğunu bilmiyorken, onu Winn-Dixie soygunundan dolayı arıyorlardı. Rolling yakalanana kadar evlerden ve benzin istasyonlarından para çalmaya devam etti. ‘Gainesville Canavarı’ hızlı süren bir kovalamacadan sonra nihayet yakalandı ancak hâlâ soygundan tutuklu bulunuyordu. Neyse ki polisler, Rolling suçları kabul etmeden ve 2006’da idam edilmeden önce onu mahkum etmek için DNA kanıtlarını kullandı. Böylelikle bütün gerçek ortaya çıktı. ‘Çığlık’ serisinin ilk filminin gerçek hayattaki hikâyesi olan cani Rolling, gençleri vahşice öldüren katilin ta kendisiydi.

Danny Rolling mahkumiyetinin ardından 25 Ekim 2006’da Florida’da idam edildi. Danny’nin son yemeği ise işlenmiş tereyağı, kokteyl soslu kelebek karides, ekşi kremalı ve tereyağlı fırında patates, çilekli cheesecake ve tatlı çaydı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir