Cenazesi unutulan tek padişah Fatih oldu! Olayın ardındaki ‘Cem Sultan’ detayı

Derleme: Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Takvimler 1444’ü gösteriyordu. Tarihe geçecek mektup 12 yaşındaki şehzadenin kaleminden babası Sultan II. Murat’a yazıldı. “Devletlü babam! Din ve devlet tehlikededir. Eğer padişah iseniz, buyurun ordunuzun başına geçin! Yok eğer padişah ben isem, sizi, orduma başkumandan olarak nasb ve tâyin eyliyorum!” satırları Sultan’ın ellerindeydi. Şehzade II. Mehmet, 1444 ve 1446 yılları arasında kısa bir süre tahtta kalmıştı. Saltanat sırası 19 yaşında, 1451’de yeniden II. Mehmet’e gelinceye kadar babası Sultan II. Murat tahtı devralmıştı. II. Mehmet’in Osmanlı tarihinin en önemli fethini yapmasına sadece yıl vardı. 21 yaşında İstanbul’un aşılamaz surlarını aşarak, Lala Akşemseddin’in tavsiyesiyle gemileri karadan yürüttü. Bu fetih, II. Mehmet’i ‘Fatih’ ünvanıyla taçlandırdı. Ancak çağ açıp çağ kapatan Fatih’in ölümü ve cenazesi yaşantısı kadar şanlı olmadı. Suikast şüphelerinin yanında bir de cenazesi günlerce unutuldu.

Fatih Sultan Mehmet’in Edirne’deki cülus törenini temsil eden minyatür

ASLINDA SUİKAST KURBANI MI?

Fatih Sultan Mehmet, 1432’de doğdu. Kendisinden önce tam 6 padişahın en büyük hayali olan fethi gerçekleştirdiğinde henüz sadece 21 yaşındaydı. İstanbul’un kapıları 29 Mayıs 1453’te Osmanlı’ya açıldı. Padişahlığı döneminde toplamda 25 seferi bizzat yöneten Fatih, babasından 880 bin kilometrekare olarak devraldığı Osmanlı topraklarını, 2 milyon 214 bin kilometrekareye ulaştırdı. 1481 yılında Anadolu’ya doğru yeni bir sefere çıkan Fatih, henüz yolun başındayken hastalandı. Fatih, 3 Mayıs 1481’de Gebze yakınlarında yer alan Hünkârçayırı’ndaki ordugâhında, 49 yaşındayken hayata gözlerini yumdu. Gut hastalığına yakalanarak öldüğü düşünülse de genç padişahın ölümüyle ilgili zehirlenme iddiaları da vardı.

Fatih’in vefatından önce yaşanan bazı olaylardan dolayı Fatih ve Şehzade Bayezid arasında aslında bir gerginlik vardı. Bazı tarihçiler bu olayların bir sonucu olarak, Şehzade Bayezid’in hekim Lari aracılığıyla Fatih’i zehirlediğini söylüyor. Fatih’in ölümünden 4 yıl sonra hekim Lari’nin ölümü de ayrıca dikkat çekici. Halk o dönemde II. Bayezid’in zorla aşırı dozda afyon ile hekim Lari’yi öldürttüğünü konuşuyordu. Şehzade Bayezid’in defalarca şu sözü tekrar ettiği söylenmişti: “Hükümdarlar arasında acıma olmaz.” Bazı tarihçiler, Fatih’in son seferinde hedefinin Mısır olmadığını belirterek onun aslında Amasya’daki oğlu Şehzade Bayezid’e doğru sefere çıktığını ifade ediyor.

ÖLÜMÜNÜN ARDINDAN UNUTULAN TEK PADİŞAH

Fatih Sultan Mehmet, Gebze tarafında bulunan Tekfur Sarayı civarında hayatını kaybetmişti. Ölümünün ardından padişahın naaşı gizlice İstanbul’a gönderildi. Kısa bir süre sonra iktidar savaşı başlayınca devlet yetkilileri ne yazık ki Fatih Sultan Mehmet’in naaşını unuttu. Bundan daha beteri ise sultanın bedeni yıkandığında çoktan çürümeye başlamış olmasıydı. Ceset öylesine kokmuştu ki kimse gidip yıkayamıyordu. İlk defa bir hükümdarın cenazesi unutulmuş ve hatta cansız bedeni henüz defnedilmeden çürümeye başlamıştı.

KAYITLARA İŞTE BÖYLE GEÇTİ

Akademisyen, eğitimci, siyasetçi ve tarihçi İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Fatih’in yıkanması ve defnini şu sözlerle özetliyordu:

“Bu olaylar cereyan ederken ölümünü müteakip cesedi saraya nakledilmiş olan İstanbul Fatihi’nin naaşının üzerinde üç gün üç gece mum yanmadığı Kapucular Kethüdası vasıtasıyla İstanbul Muhafızı İshak Paşa’ya bildirildiğinden Paşa’nın emri üzerine teneşirine mum yakılmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in gasl edilmesi de elemli olmuştur. Yazın sıcağında on günden ziyade elbisesi ile kapalı kalan ceset koktuğundan yanına kimse gidememiş, Baltacılar Kethüdası Kasım ile anın usta dediği tahnit memuru ölüyü beraber soyup dahili ahşasını çıkartmak suretiyle mumyaladıktan sonra kefenlemişler ve sonra da merasimle defnedilmiştir.”

Olay, Topkapı Sarayı arşiv kayıtlarında ise şu şekilde kaydedilmişti: “O halde Hünkâr müteveffa oldu üzerinde üç gün üç gece mum yanmadı, Vardım Kapucular Kethüdasına söyledim. Dahi İshak Paşa’ya söyledi, emreylediler, mum yaktılar. Rayihası ucundan kimse yanına varmadı. Ben fakir usta ile bilece içini ayırtladım. Bu zikr olan sözleri kethüdamız dahi bilür.”

Solda Cem Sultan, sağda Fatih Sultan Mehmet’in mezarı

EŞİ BENZERİNE ZOR RASTLANIR OLAY

Dünya tarihinde bir hükümdarın başına gelen eşi benzerine zor rastlanan musibetin nedeni ise iktidar kavgasıydı. Şehzadeler Bayezid ve Cem Sultan birbiriyle mücadeleye girişince haliyle Sultan ihmal edilmişti. Bu olaylarda Fatih Sultan Mehmet, henüz hayattayken tarafını belli etmiş ve Cem Sultan’ın padişah olmasını istemişti. Ancak Cem Sultan padişah olamadı ve sultan da defnedilemeden çürüdü.

Tevfik Paşa’ya göre ‘Allah’ın üstün meziyetlerle yarattığı bu şehzade’nin tek kusuru geç doğmaktı. Babası Fatih Sultan Mehmet’in kendisine “Cem sen padişah olacaksın!” dediği rivayet edilen Cem’in en büyük talihsizliği kendisine, babası Fatih Sultan Mehmet’in öldüğünü bildiren mektubu taşıyan elçinin yolda Bayezid’ın adamlarınca yakalanarak öldürülmesiydi.

Günümüzde baba ve oğullarının mezarları da birbirinden uzak. II. Beyazıt’ın türbesi İstanbul Fatih’te, Cem Sultan Türbesi  Muradiye Camii’nde, Fatih Sultan Mehmet’in mezarı ise, İstanbul’un Fatih ilçesindeki Fatih Camii’nde yer alıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir