GÜLDEN ÇOKTAN/ UĞUR YILDIRIM- Çanakkale’de 1500 hektardan fazla ormanlık alanı küle döndüren yangının başlangıç noktasındaydık. Damyeri Köyü’nde alevlerin ilk çıktığı ana tanıklık edenler, yangının eskimiş bir elektrik direğinden yayılan kıvılcımlarla başladığını anlattı. Sarıcaeli’ndeki itfaiye ekiplerinin söndürme çalışmalarına yardım eden vatandaşlara göre yangın, Damyeri’nden (Fevzi Çakmak Mahallesi) başladı ve Atikhisar Barajı’nı aşarak Sarıcaeli’ye kadar ulaştı. Köylüler yangının Damyeri’nde salça yapmak için yakılan ateş sonucu çıktığını iddia etse de görgü tanıkları yangının başlangıç noktasının elektrik direğinin dibi olduğunu anlattı.
ÖNCE DİBİNİ YAKTI…
Yangının ilk çıkış anına şahit olan ve hemen ihbar eden Ali Güçlü, “Evimin bahçesindeydim. Yangın direğin dibinde başladı. Dumanı görünce koşup telefonumu aldım. İhbar ettim. Şiddetli bir rüzgâr vardı. Bir anda yayıldı. Elektrik direği neredeyse 30 yıllık. Bunun değiştirilmesini istedik. Değiştirilmedi” dedi. Yangının tahta eskimiş elektrik direğinden kaynaklı çıktığını gördüğünü söyleyen Aydan Sezer de “Duman çıktığını gördük. Bir anda büyüdü. Üç gündür köyde su da yoktu. Su olsaydı belki söndürürdük. İhbar ettikten sonra ilk jandarma sonra itfaiye ekipleri geldi. Köy halkı kendi imkânlarıyla söndürmeye çalıştı ama rüzgâr nedeniyle hızla yayıldı. Kontrol altına alamadık” diye konuştu. Köylülerin yangının çıkış nedeni olarak gösterdiği elektrik direğinin dün ekipler tarafından değiştirildiği görüldü.
KÖYLÜLERİN ÇABASI
Çanakkale’de şehri tehdit eden orman yangınına ekiplerin müdahalesi sürerken, köylüler de traktörleriyle su taşıyarak destek olmaya çalıştı. Kızılay görevlileri ve gönüllü moto kuryeler de gece boyunca motosikletlerle çalışanlara su ve yiyecek taşıdı. Sarıcaeli, Ulupınar, Yağcılar, Kalabaklı, Aşağıokçular yangından büyük zarar gören köyler arasındaydı. Yağcılar Köyü’nde zeytin tarlası ve ağılının bir kısmı yanan Hüseyin Gün, “Yangının çıktığı yer köyümüze 15 km uzaklıktaydı, rüzgâr nedeniyle 1 saatte buraya kadar geldi. Bütün emeklerimiz kül oldu” dedi.
HAYVANLARI KURTARAMADIK’
Yağcılar Köyü’nde hayvancılıkla geçimini sağlayan Ahmet Karadeniz ise, “Alevler saman balyalarına ulaşınca büyükbaş hayvanları boş araziye çıkardık. Bağlı olanları ise çıkaramadık. 30 yıllık birikimimiz gitti” dedi. Mukaddes Demir ise 35 oğlağının yandığını söyledi.
97 KİŞİ ETKİLENDİ
*İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Çanakkale’de devam eden orman yangınında 97 kişinin dumandan etkilendiğini, 37 kişinin tedavisine devam edildiğini açıkladı.
*Yağcılar Köyü Mezarlığı’ndaki yanan ağaçları söndürmeye çalışan arama kurtarma görevlisi Galip Dinçer Özkan’ın üzerine ağaç devrildi. Özkan olay yerinde ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı.
‘ÖNÜ KESİLMİŞ DURUMDA’
Çanakkale’de önceki gün 11.30 sıralarında merkeze bağlı Damyeri köyü yakınlarında başlayan yangın rüzgârın etkisiyle 15 km’lik bir alana yayıldı. Karadan ve havadan helikopter ile uçakların desteğiyle söndürülmeye çalışılan yangına dün de müdahale devam etti.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Veysel Tiryaki ve AFAD Başkanı Vali Okay Memiş, çalışmaları yerinde koordine etti. 12 köy boşaltıldı. Yangının yerleşim alanlarını tehdit etmesi nedeniyle önceki gün bölgedeki 9 köy tahliye edildi. Gece boyunca söndürme çalışmaları sürerken dün sabahın ilk ışıklarıyla alevlere 3084 personel, 8 uçak, 30 helikopter, 240 arazöz, 81 su tankeri, 375 iş makinesi ile müdahale yeniden başladı. Yağcılar, Ulupınar ve Okçular köylerinin bulunduğu bölgede alevler, öğle saatlerinde yeniden yükseldi. Önceki gün boşaltılan 9 köyün ardından dün de 3 köy ve 3 mahalle daha boşaltıldı. Köylerden ve 18 Mart Üniversitesi kampüsünden toplam 1428 vatandaş tahliye edildi.
Bakan Yumaklı, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “1500 hektarlık geniş alanda parça parça çıkan her dumana müdahale ediliyor. Amacımız bunların büyümemesini sağlamak. Yangının etrafı tamamen çevrelenmiş vaziyette ve ilerleme alanının önü kesilmiş durumda. Yangının ilerlemesini gösterecek durum yok. Yangının etkili olduğu 1500 hektarın tamamı çevrilmiş vaziyette.” Yumaklı, Ulupınar köyünde 5, Yağcılar’da 3’ü kullanılmayan 4 evin hasar gördüğünü bildirdi. Yangında 85 küçükbaş ve 3 büyükbaş hayvan zayiatı tespit ettiklerini aktaran Yumaklı, Çanakkale Boğazı’nın çift taraflı, Çanakkale-Çan yolu tedbiren kapatıldığını bildirdi.
ÇALIŞMALAR OLUMLU YÖNDE
Çalışmaların olumlu yönde seyrettiğini belirten Yumaklı, “Bugün (dün) dünden (önceki gün) daha iyi durumdayız. Nem, sıcaklık ve rüzgar itibariyle tüm koşullar düne göre lehimize devam ediyor. Sadece bizi bir vadinin içinde sıkışan bir bölüm zorladı. Köylerin hiçbirinde tehlike söz konusu değil. İnşallah umuyorum ki yarın (bugün) çok daha güzel haberleri size verebilelim. Bu yolda arkadaşlarımızın çalışmaları devam ediyor” dedi. –ÇANAKKALE DHA, İHA
19 SAATTE SÖNDÜRÜLDÜ
*Bilecik’in Osmaneli ilçesi Dereyörük Mahallesi sınırlarında önceki gün 15.30 sıralarında çıkan yangın, Bursa’nın Yenişehir ilçesine sıçrayıp rüzgârın etkisiyle geniş bir alana yayıldı. Yangın dün 19 saat sonra söndürüldü, kızılçam ve tarım alanlarından oluşan 50 hektar alan zarar gördü.
*Siirt’in Pervari Doğan köyü Herekol Dağı bölgesinde de önceki akşam başlayan yangın 17 saatte söndürüldü.
*Eskişehir, Seyitgazi’de bir tarlada yakılan anız ateşi, rüzgârın etkisiyle ormana sıçradı. Çam ağaçlarının ağırlıklı olduğu ormanda alevler, kısa sürede büyüdü. Yangına müdahale sürüyor.
ZORLU MÜCADELE
Önceki gece rüzgârın 70 km hıza ulaştığı anlarda Radartepe’deki ormanlık alanda çekilen görüntüler olayın vahametini gözler önüne serdi. Çanakkale Orman ve Devlet Hava Meydanları itfaiye ekipleri, arazözlerini alevlerin içine sürüp yangını söndürmek için canla başla çalıştı. Nefes almanın bile çok güç olduğu, sıcaklığın da hayli yükseldiği bir ortamda itfaiye ve orman ekipleri alevlere suyla müdahale etti. –İHA
‘YOL KENARLARI EN HASSAS YERLER’
ÇİĞDEM YILMAZ- Yangın ekolojisi uzmanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, Çanakkale’de çevre felaketine neden olan orman yangınıyla ilgili Milliyet’e değerlendirmelerde bulundu. Yaklaşık 1.5 ay önce (6 Temmuz) Neyişçi, bölgedeki ormanların kolaylıkla tutuşabilecek yanıcı maddelerle kaplı olduğunu söyledi ve gördüklerini anlattı: “Yol kenarlarına, Orman Genel Müdürlüğü çalışanları tarafından bırakılmış kuru dal, ibre artıkları, kolay tutuşabilecek malzemelerin bulunduğunu gördüm. Çam ağaçlarının dalları kesilmiş, yol kenarına bırakılmış. Atılacak bir sigara izmariti büyük bir yangına neden olur. Bu kadar yanıcı maddeyi göz göre göre orada bırakıyorsanız o yangını kolay kolay söndüremezsiniz. Yangın belirli bir enerjiye uğradı mı uçakla falan söndüremezsiniz ya orman bitecek ya da rüzgâr bitecek ki öyle sönecek. Bunların hesabı sorulmadıkça da bu yangınlar çıkar. Yol kenarları en hassas yerler, 3-5 dakika içerisinde şiddetli bir yangın olabilir.”
Prof. Dr. Neyişçi, “Dozerle müdahale etmek yavaştır. En mantıklısı belli mesafede karşı ateş başlatmak. Dozerle şerit açılıyor, yanıcı maddeleri sıyırıyorlar ve yangın o noktaya geldiğinde yanacak bir şey kalmıyor. Basit ve dar bir şerit açarak kısa mesafelerdeki rüzgâr yönüne ters yönde olan alanları yakmanız yangını kontrol altına almak için daha faydalı” dedi.
SERVİLERLE RÜZGÂR PERDESİ…
Çanakkale’de 1994’te çıkan yangına dair hazırladıkları raporda buradaki yangınların en önemli nedeninin şiddetli rüzgâr olduğuna dikkat çeken Prof. Tuncay Neyişçi, şunları dedi: “40 yıldır bu ormanların rüzgâra karşı korunmuş olması gerekirdi. Bunu da servi ağaçlarıyla rüzgâr perdeleri yaparak koruyabilirdik. Rüzgârı engellediğiniz andan itibaren yangını yüzde 60 engellersiniz, şiddetini yüzde 60 düşürürsünüz. Orman Genel Müdürlüğü, ‘Burada rüzgâr var’ diyor ama rüzgâra karşı önlem almak bu kadar zor mu? Çanakkale Koru Dağları’nda 10 binlerce ağaçlandırma alanı rüzgâra karşı korunmuş değil. ‘Yangına Dirençli Orman Kurma İlkeleri’ kitabını yazdık. 1994 Çanakkale yangını örnek alarak şablonlar çizdik. Laboratuvar ortamında yaptığımız çalışmada, özellikle servilerin güç yandığını bulduk. Ormanın altındaki ince dal, kozalak ve ibreleri (kurumuş yaprakları) süpürün eğer ağaçlar belli bir yükseklikteyse mazot dökseniz yakamazsınız. Tüm Türkiye’deki ormanların içindeki bu tür yanıcıları, aslında bir helikopterin kirasıyla temizlersiniz. Bu kadar ucuz ama yapılmamış, eğer bu yapılırsa, kasıt dışında yangın çıkma ihtimali yüzde 20’dir.”