Çağlayan Adliyesi’ndeki terör saldırısıyla ilgili iddianame hazırlandı! İşte istenen cezalar

İstanbul Adalet Sarayı’nın C kapısındaki polis kontrol noktasına 6 Şubat 2024’de 2 şüpheli tarafından silahlı saldırı düzenlenmiş ve 1 kişi hayatını kaybetmişti. Terör saldırısına yönelik yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında etkisiz hale getirilen teröristlerden Pınar Birkoç’un ablaları Necmiye Birkoç ile Nejla Birkoç’un da bulunduğu ve ayrıca örgütün merkez komitesinde yer alan 4 kişinin de bulunduğu toplamda 19 kişi ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı.

BİBER GAZI SIKIP ATEŞ ETTİLER

DHKP-C silahlı terör örgütü mensubu Emrah Yayla ve Pınar Birkoç’un, adliyenin D blok kapısına geldiklerinde görevli polis memurları tarafından durulduğu, bu sırada eylemcilerden Pınar Birçok’un polis memurlarının yüzlerine 2-3 saniye kadar biber gazı sıktığı bu esnada Emrah Yayla’nın ise polis memuruna ateş ettiği, silahın ateş almaması üzerine tekrar ateş ettiği ve sağ ayağından yaralandığı hazırlanan iddianamede aktarıldı.

GÜLFİRAZ KARATAŞ’IN ÖLÜMÜNE NEDEN OLDULAR

İddianamede, polislerden birinin adliye binası istikametine diğerininse C blok istikametine doğru koşmaya başladığı bu sırada her iki eylemcinin C blok istikametine doğru koşan polis memurunun arkasından koşarak polis memurlarına ateş ederek koşmaya başladıkları belirtildi. Olay sırasında hayatını kaybeden Gülfiraz Karataş isimli vatandaşın ise eylemciler tarafından açılan ateş sonucu olay yerinde yaralandığı, sonrasında kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği, eylemcilerin ise C blok önündeki nöbet kulübesine doğru ateş ederek gelmesi üzerine kulübede bulunan polislerin karşılık vermesiyle etkisiz hale getirildikleri yazıldı.

‘MERKEZ KOMİTE’ ORTAYA ÇIKTI

İddianamede, DHKP-C terör örgütünün ‘merkez komite’ olarak adlandırılan yapı tarafından yönetildiği, örgüt yönetiminin silahlı, bombalı ve benzeri bir eylem kararı alması sürecinde örgüt sorumlularının bu süreçte rol aldığı, şüpheliler Zerrin Sarı, Fehriye Erdal, Seher Demir ve Musa Aşoğlu’nun örgütün merkez ve genel komitesi içerisinde faaliyet yürüttükleri ve bu şüpheliler hakkında yakalama kararı çıkarıldığı kaydedildi. İddianamede, örgüt yöneticilerinin örgüt üyeleri arasında iş bölümü yapma, örgütün hedef ve amaçları doğrultusunda yapılacak eylem, gösteri yürüyüşü, propaganda faaliyetlerini yürütecek örgüt üyelerine talimat verme ve örgüt üyeleri arasında hiyerarşiyi belirleme pozisyonunda bulundukları kaydedildi.

GÖZALTINDA AÇLIK GREVİNE GİRDİLER

Örgütün şemasının da yer aldığı iddianamede, merkez komitesinde yer alan 4 şüphelinin yanı sıra, şüphelilerden Necmiye Birkoç’un örgütün sözde mahalli alan yapılanması sorumlusu, Ayten Öztürk’ün sözde Türkiye sorumlusu, Seda Şaraldı’nın sözde halkın hukuk bürosu yöneticisi, Seher Adıgüzel’in grup yorum sorumlusu, Meryem Özsöğüt’ün sözde sağlık kabini sorumlusu, Ulaş İnci’nin sözde gençlik sorumlusu olduğu da belirtildi. Öte yandan hazırlanan iddianamede, şüphelilerin gözaltına alınmalarıyla beraber örgütsel tavır sergiledikleri, örgüt mensuplarının gözaltında bulundukları süre içerisinde açlık grevine gitme, tüm aşamalarda direnme, imza atmama gibi uymaları gereken kuralların örgüt tarafından yazılı hale getirildiği kitapçıktaki kurallara uydukları kaydedildi.

19 ŞÜPHELİYE 15’ER YILA KADAR HAPİS TALEBİ

İddianamede, firari şüpheliler Zerrin Sarı, Seher Demir, Musa Aşoğlu, Fehriye Erdal ile şüpheliler Necmiye Birkoç, Nejla Birkoç, Ayten Öztürk, Diyar Ersoy, Elif Ersoy, Ercan Güneş, Gamze Eroğlu, Hakan İnci, Hasan Karapınar, Meryem Özsöğüt, Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, Oktay Kelebek, Seda Şaraldı, Seher Adıgüzel ve Ulaş İnci’nin ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan ayrı ayrı 7’şer yıl 6’şar aydan 15’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Öte yandan öldürülen teröristler Emrah Yayla ile Pınar Birkoç hakkında ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’, ‘kasten öldürme’, ‘kamu malına zarar verme’, ‘tasarlayarak öldürme’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği öğrenildi. Şüphelilerin yargılanmasına 31 Ekim tarihinde İstanbul 26.Ağır Ceza Mahkemesi’nce başlanacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir