NAMIK DURUKAN/ CEM TEKKEŞİNOĞLU Pazarcık – Milliyet ekibi olarak depremin merkez üssü Pazarcık’ın köylerini gezdik. Çiğli köyü depremi en şiddetli yaşayan yerleşimler arasında. Köydeki onlarca ev temelinden sökülmüş kimisi yer kimisi cephe değiştirmiş. Bazıları ise adeta tam ortadan ikiye bölünmüş. Mustafa-Aynur Ünlüyurt çifti temelinden sökülse de yıkılmayan evlerinden iki çocukları ile birlikte sağ çıkmalarına şükrediyor. İnşaat işçisi olduğunu belirten Ünlüyurt, “Evimizi yeni inşa etmiştik. Oğlumu evlendirmek için alt katı hazırlıyorduk. Deprem tüm hayallerimizi aldı götürdü” dedi.
‘Hayat devam ediyor’
Yakınlarının, komşularının cenazelerini toprağa verdikten sonra çadırlara yerleşen köylüler, yaşamlarını sürdürmek için geçim derdine düşmüş durumda. Tarlalarda çalışarak geçimlerini sağlayan ailelerin sabahın erken saatlerinde salladıkları her çapa, gelecek umudu taşıyor. Pazarcık’ın Beşçeşme köyünde sarımsak tarlasında çalışan Mehmet Yüksek (56), “Çadır verildi ancak ihtiyaçlarımız henüz karşılanmadı. Hayat devam ediyor. Bir şekilde çalışmak gerekiyor” ifadelerini kullandı. Köy sakinlerinden Mehmet Ütücü ise, “Kızım Fatma epilepsi hastası. Üç saat boyunca feryat etti; sesini duymamak için eşimle kulaklarımızı tıkadık” derken, yaşıtlarının çoğunun yaşamını yitirdiğini anlatan 86 yaşındaki Bilal Ünlüyurt da, “Keşke binanın altında kalsaydım da bu durumu görmeseydim” dedi.
Önce okula koşmuş
Deprem sonrası evden çıkmayı başaran 7 yaşındaki İbrahim Renkliöz ise okuluna koşmuş. Depremde sadece okulunu değil, arkadaşlarını da kaybeden minik İbrahim üzüntüsünü, “Depremden kurtulan Halil öğretmenimiz Antalya’ya gitti. Artık okula da gidemiyorum” sözleriyle aktardı.