Sarı, gazetecilere yaptığı açıklamada, olay sırasında iş yerinde bulunduğunu, arkadaşının kendisini arayıp sokağa uçak düştüğünü söylediğini bildirdi.
Eşi Aslı Sarı’ya ulaşmaya çalıştığını ifade eden Sarı, “Telefon çaldı ama cevap vermedi. Daha sonra yanında arkadaşı olduğu aklıma geldi. Eşimin arkadaşını aradım. Ağlayarak ‘Patlama oluyor ağabey burada. Arabalar patladı. Evler yanıyor.’ dedi. Bu sefer telaşlandım. İş yerimden izin alıp, 1-1,5 saat sonra evin bulunduğu yere geldim.” dedi.
Sarı, olay yerine geldiğinde eşinin, ambulansın yanında olduğunu, çok korktuğunu dile getirerek, uçak evlerine çarptığında karısının yanında 4 yaşındaki çocuğunun da bulunduğunu söyledi.
Yaşananları eşinden duyduğunu aktaran Sarı, şöyle devam etti:
“Mutfakta arkadaşıyla oturdukları sırada bir ses geldiğini, birilerinin ‘uçak’ diye bağırdığını söyledi. Arkadaşı da camdan bakmış, uçağı görünce o birden çıkmış. Onun da bebeği vardı, karşı komşu o da. Eşim de telaşla alevleri görünce balkona yönelmiş, aşağı atlamak istemiş, ikinci kattan. Kucağında çocuk da olunca korkmuş. Daha sonra merdivene yönelip merdivenden çıkmaya çalışmış. Patlamanın ardından ortaya çıkan alevlerin içinden çocuğu kucağında koruyup kendini sokağa atmış. Komşular da eşimi alıp yatıştırmış. Daha sonra ambulansa almışlar. Dizlerinde ve kollarında merdivenden ve sokakta düşmesi sonucu oluşan yaralar var.”
Hüseyin Sarı, yetkililerin, evin çatısından kanat parçası çıkardığını, tavanda delik oluştuğunu, dış duvarda yanık izleri bulunduğunu belirtti.
Sarı, olayın ardından çocuğunun bir süre sessiz kaldığına değinerek, “Çocuğum çok konuşkandır. Ancak olaydan sonda yanına gittiğimde ağzını açmadı. Yemek yemedi. Yaklaşık 6 saat boyunca sessizce kaldı. Eşimle oğlum çok etkilendiler. Verilmiş sadakamız varmış herhalde çünkü iki metre daha gelse evin içine dalacakmış. İki can gitti. Allah rahmet eylesin.” diye konuştu.
Bu arada, uçağın enkazının kaldırılmasının ardından belediye ekiplerince temizlenen sokak ve çevresi, dronla görüntülendi.