Bu listede Türkiye de var! Dünyanın en ilginç 7 stadyumunun ardındaki hikaye

Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – İnsanlık var olduğu günden bugüne yan yana gelmenin bir yolu olarak çeşitli etkinlikler düzenliyor. Spor müsabakaları ise bunlar içerisinde en rağbet görenler arasında yer alıyor. Hal böyle olunca karşılaşmaların gerçekleştiği mekanlar da sahip oldukları özelliklerle hafızalarda önemli bir yer ediniyor. Açılış töreni, taraftarlara karşı izlenen politika ve turnuvanın başından beri favori olarak gösterilen takımların beklenmedik yenilgileriyle gündeme gelen Katar 2020 FIFA Dünya Kupası’nda da stadyumların tasarımı ve mimari özellikleri dikkat çekti. Turnuvada kullanılan ve büyük merak uyandıran yapı ise 974 konteynerden inşa edilen 40 bin kişilik Stadyum 974.

2022 FIFA Dünya Kupası’nda bir dizi maça ev sahipliği yapacak olan Stadyum 974, organizasyonun sona ermesinin ardından sökülmeye uygun olacak şekilde inşa edildi. Stadyum, yapısal farklılıkları sayesinde Dünya Kupası tarihindeki tamamen demonte olarak tasarlanmış ilk stadyum olma özelliğini taşıyor. Birçok kişinin dikkatini çeken Stadyum 974, aynı zamanda kendinden önce yapılan ve yapısal özellikleriyle dikkat çeken farklı sportif yapıları da tekrar gündeme getirmiş durumda. 

Tam da böyle bir ortamda Ryan Herman’ın kaleme aldığı Remarkable Football Grounds (Olağanüstü Futbol Sahaları) adlı kitap, sporseverler ve mimariye ilgi duyanlar için önemli bir kaynak haline geldi. Yazarın kitabında yer verdiği listede Türkiye’den de bir stadyum var!

BU TRİBÜNLER NEREYE BAKIYOR?

Dünyanın en ilginç stadyumları denildiğinde akıllara ilk olarak Güney Afrika’da bulunan Mmabatho Stadyumu geliyor. Stadyum, tribünlerin açısının yanı sıra inşa edildiği sırada yaşananlarla da oldukça dikkat çekici bir geçmişe sahip.

1981 yılında tasarlanıp inşa edilen 59 bin kişilik Mmabatho Stadyumu, Litvanyalı Yahudi ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen ve daha sonra İsrail’e göç eden İsrailli iş insanı Shabtai Kalmanovich’in şirketi tarafından inşa edildi. Yapının tasarımını daha önce herhangi bir stadyum tasarlama deneyimi olmayan Israel Goodovitch yaptı. Kalmanovich, 2009 yılında Rusya’nın başkenti Moskova’da aracında uğradığı suikast sonucunda hayatını kaybetti.

TÜRKİYE’DEN TİMSAH PARK DA LİSTEDE

Ryan Herman’ın kitabında, Türk futbolseverlerin de oldukça yakından tanıdığı bir stadyuma yer verildi: 2009-2010 Süper Lig sezonunda yakaladığı çıkışla Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş gibi ligin favori takımlarını geride bırakarak şampiyon olan Bursaspor’un dışarıdan bakıldığında timsahı andıran stadı Timsah Park.

2011 yılında temeli atılan ve 2015 yılında resmi açılışı gerçekleştirilen stadyum, ilk başta “Timsah Arena” olarak isimlendirildi ancak adı daha sonra “Timsah Park” olarak değiştirildi. Stadyumun dış cephesi ise Bursaspor’un simgesi haline gelen timsahı andıracak şekilde inşa edildi. Timsah ile Bursaspor’un bütünleşmesi ise uzun bir geçmişe sahip. Bursaspor’un simgesi timsah, 1992 yılında yeşil-beyazlı kulüpte yöneticilik yapan Lemi Keskin’in izlediği bir belgeselden yola çıkmasıyla bulundu. Bir timsahın boğa yediği görüntüleri izleyen Keskin, yaptığı görüşmeler sonucu ‘yeşil inciler’ olan sembolün ‘timsah’ olarak değiştirilmesini sağladı.

Bursa’da timsah isminin gündeme getirilmesinin ardından yeşil-beyazlıların Ugandalı golcüsü Majit Mususi, 1995 yılındaki Intertoto Kupası’nda attığı golün sevincini arkadaşlarıyla ‘timsah yürüyüşü’ yaparak kutlamıştı.

ULAŞILMASI EN ZOR STADYUMLARIN BAŞINDA GELİYOR

İlginç stadyum tasarımlarından birisi de gözlerden uzak bir Asya ülkesi olan Butan’da yer alıyor. Changlimithang Stadyumu, deniz seviyesinden 2 bin 330 metre yüksekte bulunuyor ve dünyanın ulaşılması en zor olan stadyumlarının başında geliyor.

Stadyumun yüksek bir bölgede olması ise futbol çevrelerinde çok sayıda tartışmaya yol açıyor. Yüksekliğin vücuttaki oksijen emilimini etkilediğini belirten futbolseverler, ev sahibi takımın stadyum şartlarına alışkın olması sebebiyle rakiplerine karşı her zaman avantajlı olduğunu ifade ediyor. Changlimithang Stadyumu, futbol karşılaşmaları haricinde birçok spor müsabakasına ev sahipliği yapıyor, hatta halk tarafından kiralanıp düğün ve kutlama amaçlı da kullanılabiliyor.

KAYAK MERKEZİ İLE STADYUM İÇ İÇE

Güney Kore’de 2018 yılında gerçekleştirilen kış olimpiyatlarında kullanılan Alpensia Kayakla Atlama Merkezi de sahip olduğu özelliklerle göze çarpıyor. Devasa atlama rampalarının hemen sonundaki alanın futbol sahası olarak değerlendirilmesi ise görenleri şaşkına çeviriyor.

Atlama rampalarının sonunda bulunan alan yerleştirilen tribünlerle yaklaşık 13 bin kişiye daha önce benzerine rastlamadıkları bir maç izleme şansı tanıyor.

BU STADYUMUN TRİBÜNLERİ KAYA PARÇALARI

Dünyanın gözlerden uzak bir diğer noktası olan Grönland söz konusu olduğunda birçok kişinin aklına aşırı soğuk ve Eskimolar geliyor olsa da, ülke aynı zamanda dünyanın en tuhaf ‘stadyumlarından’ birine sahip.

Grönland’ın Tasiilaq Kasabası’nda 1960 yılında inşa edilen stadyum, aynı zamanda volkanik hareketliliğe sahip olan bölgedeki en düz arazi olarak biliniyor. 500 kişilik izleyici kapasitesine sahip olduğu ifade edilen futbol sahasında yapılan maçları izleyen taraftarlar, alanın etrafında bulunan kayaları ise tribün olarak kullanıyor.

‘OYUNCAK’ STADYUM

Portekiz’in en büyük stadyumlarından biri olan ve dış görünüşüyle adeta legolarla yapılmış gibi görünen Estádio Municipal de Aveiro da dikkat çeken bir başka yapı. Portekizli mimar Tomás Taveira tarafından UEFA Euro 2004 turnuvası için tasarlanan stadyum, 32 bin 830 seyirci kapasitesi ve renkli tasarımıyla ziyaretçileri hemen etkisi altına alıyor.

Avrupa Şampiyonası için tasarlanan stadyum inşa edildiği yıllarda maliyeti sebebiyle zaman zaman eleştirilere maruz kaldı. Avrupa Şampiyonası’nın ardından bir süre kullanılmayan stadyum, Portekiz Süper Kupası’na ve Portekiz milli takımının maçlarına ev sahipliği yaptı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir