Türkiye’de medyada gördüğümüz Gazze manzaraları, parçalanmış bebek videoları, çocuğunun cansız bedenini kameralara doğru sallayan ve “Ey insanlık, ölen benim yavrum değil, sensin!” diye haykıran genç Filistinlinin zerresi yok ABD TV’lerinde, Fransız gazetelerinde, Alman medyasında, İngiliz internet sitelerinde… Elbette bu ülkelerde de arzu eden, internet yoluyla Filistinlilerin ve diğer vicdanlı insanların sosyal platformlarına girerek, sizin-benim kalbimizi acıtan görüntülere, Hamas katliamının gerçek verilerine, İsrail ve iş birlikçisi batı hükumetlerinin işlediği insanlık suçlarının kanıtlarına ulaşabilir.
Ama burada ifade etmek istediğim, batı kamuoyunun çoğunluğu itibariyle, bir bütün olarak ne bildiği ve ne bilmediği sorusu. Batı medyası, batı kamuoyu nezdinde iki şeyi örtmeye çalışıyor: 7 Ekim’de ne oldu; bir aydır neler oluyor?
Washington Post’un en dengeli yazarı dediğimiz Colbert King bile “Gazze’den gelen vahşi görüntüler” dediği şeyin “Hamas’ın marifeti” olduğunu yazabiliyorsa, batı kamuoyu hiçbir şey bilmiyor veya Gazze’deki katliamı önemsemiyor demektir. Çünkü ona Gazze’deki insanlık suçu, İsrail’in askeri zaferi olarak sunuluyor. Ve sonra bildiğimiz retorik:
“İsrail’i kışkırtmasalardı…”
“İsrail sadece savaşı kazanmak istiyor.”
“Hamas, sivilleri kalkan olarak kullanıyor.”
“İsrail’e karşı çıkmak anti-semitizmdir.”
Her şey bu kadar karanlık da değil. Örneğin, ABD’nin Irak’taki “kitlesel imha silahları” yalanını dünyaya açıklayan (kitapları Türkiye de yayınlanmış olan) ABD’li eski istihbarat subayı Scott Ritter’ın bazı açıklamalarına kulak verirsek, İsrail ve onun destekçisi batının bu söyleminin arkasında büyük bir “suç örtme” çabası olduğunu görüyorsunuz. Ritter’a göre, İsrailli masum gençleri (gerçi hepsi silahlı yerleşimci çeteler ve onların çocuklarıydı) öldürenler Hamas değil, onları Hamas zanneden İsrail helikopter pilotlarıydı. Ritter “İsrail festival alanında kendi gençlerini kendisi öldürdü” kanısını, olay yerinin fotoğraflarını tek-tek analiz ederek destekliyor. Öldürülen Hamas askerlerinin ellerindeki silahlara işaret eden ABD’li istihbaratçı, konser alanındaki otomobillerin içindeki kömürleşmiş Yahudi cesetlerinin bu silahlarla Hamas tarafından yapılmış olamayacağını ifade ediyor.
5 bini bebek ve çocuk, 12 bin kişiyi katlettiği katliamı “askeri başarı” olarak sunan İsrail ordusu, bu yalanlarıyla 7 Ekim’deki büyük aczini ve zaafını gizlemeye çalışıyor.
Ritter’in bir diğer açıklaması ise, Hamas’ın saldırdığı ve 200’den fazla kişiyi öldürdüğü sitenin, sivil halka değil bölgeyi işgal altında tutan birliğin erlerine ait olduğuna ilişkin. İsrail’de muvazzaf ordu yok, bütün askerler yedek ve çağrıldıkları an birliklerine katılıyor. Bu erler için İsrail ordusu ülkenin birçok yerinde evler ve siteler kurmuş. Ritter’e göre, amacı sivilleri katletmek değil İsrail ordusunu rezil etmek olan Hamas, bu evlerde kalan er ve subayları rehine alarak götürdü. ABD’li uzmanın bu açıklamaları ne yazık ki İsrail medyasında yer almadı.
Bu veya başka bir şey… Henüz tam bilmiyoruz ama insan olanın yapamayacağı bir katliamı gerçekleştiren İsrail ordusu, Netanyahu’nun etnik temizlik formülüne sarılmış gibi görünüyor. Bu katliam öyle ya da böyle bittikten sonra açıklanacak çok şey var.