Otomobil dünyası sürekli olarak yenilikler ve özgün tasarımlarla dolu. İç mekanlar da bu yeniliklerin ve özgünlüklerin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor.
Otomobil üreticileri, onlarca yıldır otomobilleri daha güvenli ve konforlu hale getirmek için teknolojiden yararlanmanın beklenmedik yollarını denedi.
Buldukları yeniliklerden bazıları, iyi ya da kötü, konsept aşamasında kaldı, ancak diğerleri zorlu yolları aşarak üretim aşamasına geçmeyi başardı.
Bu haberimizde, şimdiye kadar gördüğümüz en tuhaf konsept otomobil iç mekanlarından 10 tanesine yakından bakacağız.
1. Maserati Boomerang (1971)
1971’de tanıtılan Maserati Boomerang, dışarıdan bakıldığında, çarpıcı bir şekilde sıra dışı değil; onu emsallerinden ayıran şey içinde saklı.
İlginç bir şekilde konumlandırılan direksiyon simidi, yedi gösterge, çeşitli anahtarlar ve bir dizi uyarı lambası içeren bir gösterge paneli etrafında dönüyordu.
Konsept tamamen işlevseldir, yani insanlar onu sürdü ve bunun bilgiyi sunmanın en ergonomik yolu olmadığını fark etti.
2. Lancia Sibilo (1978)
Bertone tasarımcısı Marcello Gandini, 1978’de Stratos’u değiştirmenin yollarını araştırırken Lancia Sibilo konseptini çizdi.
Ralli dostu kokpit, yerini tek parça çok işlevli direksiyon simidi ile vurgulanan temiz, düzenli bir tasarıma bıraktı.
3. Opel Junior (1983)
1983’teki Opel Junior konsepti, minimalizm göz önünde bulundurularak tasarlandı. Gösterge paneli, üzerine göstergeler ve anahtarlar içeren bölmelerin takıldığı bir rafa indirildi.
Citroën 2CV sahiplerinin aşina olduğu bu düzen, otomobilin Junior kadar küçük bir konseptte “önemli olan alan” duygusunu vurguluyordu. Junior’ın iç mekanı, Chris Bangle adlı o zamanlar duyulmamış bir tasarımcı tarafından geliştirildi.
4. Volkswagen Orbit (1986)
Deneyimli bir pilot bile 1986 Volkswagen Orbit konseptinin direksiyonuna geçtikten sonra korkabilir.
Kontrol panelinde, tümü dijital olan bir dizi gösterge, anahtar ve ekran barındıran geniş bir panel hakimdi.
Volkswagen Orbit üretime ulaşmadı ve firma, konseptin yoğun teknoloji barındıran gösterge panelini hızla unuttu.
5. Mercedes-Benz F200 Imagination (1996)
1990’larda, birçok kişi uçak teknolojisinin 2000’lerde otomotiv endüstrisine de geleceğini varsaydı.
Mercedes-Benz, sürücülerin joystick kullanarak araç kullanmalarına olanak tanıyan yeni modelini o yıllarda piyasaya sürdü.
F200 Imagination’da bulunan teknolojilerin çoğu 2020’deki üretim modellerinin çoğunda bulunuyor.
Günümüzde joystick ile donatılmış tek bir seri üretim araç yok ve otomobil üreticileri bu özellik üzerinde çalışmayı durdurdu.
Çoğu kişi, video oyunu benzeri joystick’lerin değil, otonom sürüş teknolojisinin nihayetinde direksiyon simidinin yerini alacağı konusunda hemfikir.
6. Toyota HV-M4 (1999)
Toyota, 1999 yılında hibrit HV-M4 konseptini “gelecekte bekleyebileceğimiz araç türü” olarak sundu.
Otomobil, iç mekanda arka planı yıldızların aydınlattığı bir geceye benzeyen bir gösterge grubuna ve orta konsolda kristal küre benzeri bir kürenin altına yerleştirilmiş bir bilgi ekranına sahipti.
7. Ford 24/7 (2000)
Ford’un 7/24 konseptinin üç çeşidi de aynı ileri görüşlü iç mekanı paylaştı. Firma, kabinde paketlenmiş sayısız teknolojik özelliği vurgulamak için dış tasarımı kasıtlı olarak mümkün olduğunca basit ve anlaşılır tuttuğunu açıkladı.
Gösterge tablosuna entegre edilen ekran, çizgiler halinde düzenlenmiş yuvarlak simgeler olarak karşımıza çıkıyordu. Ancak ekran dokunmaya duyarlı değildi.
Kullanıcılar, sesli komutları kullanarak bu ilkel bilgi-eğlence sisteminde geziniyordu.
8. Toyota POD (2001)
Kısmen otomobil ve kısmen tüketici elektroniği olan İsteğe Bağlı Kişiselleştirme (POD) konsepti, Toyota ve Sony tarafından ortaklaşa tasarlandı.
Kalabalık Japon şehirleri için boyutlandırılmış olmasına rağmen, iç kısmı, her biri büyük bir ekranla donatılmış ayrı döner koltuklarda dört yolcu için alan sunuyordu.
POD, yolcular hakkında en sevdikleri müzik tarzı gibi bilgileri topladı ve araç içi deneyimini buna göre uyarladı.
Toyota, POD kadar vahşi görünümlü bir araba piyasaya sürmemiş olsa da, içinde bulunan teknolojinin çoğu, günümüzdeki seri üretim modellerde de bulunuyor.
9. Mitsubishi CT-MiEV (2006)
Mitsubishi CT-MiEV’deki çok işlevli direksiyon, 2000’lerin ortasında artık alışılmadık veya özellikle dikkate değer değildi. Mitsubishi, jant tellerinin buluştuğu alana daha da fazla özellik ekleyerek onu yeniden tasarlamaya çalıştı.
2006 CT-MiEV konseptinin direksiyon simidinin sol tarafında, hibrit aktarma organlarının bir diyagramı ve sürücünün medya ve navigasyon menülerine erişmesine izin veren düğmeler bulunuyordu.
Sağ taraf, yakıt seviyesi düşük olduğunda veya yol bilgisayarı mekanik bir sorun algıladığında yanan uyarı lambalarına sahipti
Mitsubishi bu teknolojiyi hiçbir zaman üretime geçirmedi; sürücülerin çoğu, direksiyon simidinin ortasında bir kontrol motoru ışığı yerine bir hava yastığına sahip olmayı tercih ediyor.
10. KIA Imagine (2019)
Kia’nın 2019 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıttığı Imagine konsepti, otomobil endüstrisinin ön panel ekranlarına olan takıntısıyla açıkça dalga geçiyor.
Gösterge paneli , bilgi-eğlence sisteminin yanı sıra otomobil ve çevresi hakkında bilgileri gösteren 21 ayrı, yüksek çözünürlüklü ekranla donatıldı.
Kia, Imagine’in ne zaman üretim modeline dönüşeceğini açıklamadı, ancak 21 ekrandan en az 19’unun konsept aşamasında kalmasını bekliyoruz.