“Evladım benim canımı aldı da gitti” diyen acılı baba, şunları söyledi:
“Anneyi babayı toprağa vermek, evladı vermek daha farklıymış. Kendi ellerimle mezarını açıp kendi ellerimde toprağa vermek tarif edilemeyecek acıymış. Annemin evi arka tarafta olduğu için kaldırma imkânı zordu. Ben gittim AFAD, polisiyle jandarmasıyla konuştum. ‘Biz oraya giremeyiz’ dediler. Geldiler baktılar ‘Biz buraya hiçbir şekilde kepçe veremeyiz. Verdiğimiz halde bina komple düşer’ dediler. AFAD’dan biriyle görüştüm, ‘Bana kepçeyi ver’ dedim. ‘Veremem bu binaya kepçe girerse daha çok yıkılır’ dedi.
‘Ben sana ekip vereceğim kendi çabalarımızla kurtaracağız’ dediler. Sağ olsunlar verdiler kepçe kürekle ellerimizle çalıştık sağ olsunlar enkazdan çıkardık kızımı. Bir eli içerdeydi bir eli dışardaydı kızımın. Çektim çabaladım ama bir melek gibi yatağında uyuyordu. Acı çekmeden gitti kızım.”