Patlamanın olduğu bölgede basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, “İlk değerlendirmelerden itibaren aynı iz üstündeyiz. Eylemin talimatının Kobani’den geldiği konusunda bir değerlendirmemiz var. Eylemi yapanın Afrin’den geçtiği konusunda bir değerlendirmemiz var.” dedi
Soylu, “Ve yine elbette ki bu olay hiç olmasaydı hiç can kaybımız olmasaydı ama şu anda sınırın ötesinde binlerce kahramanımız sınırın içerisinde dağlarda binlerce kahramanımız, şehirlerin içerisinde binlerce kahramanımız sadece terörü engellemekle mücadele ediyor. Biraz önce olayı yapan, bombayı bırakan kişi İstanbul Emniyet Müdürlüğü’müzün ekipleri tarafından gözaltına alındı. Ondan önce yaklaşık 21 kişi daha gözaltına alınmıştı.” açıklamasını yaptı.
“SALDIRININ 3 BOYUTU OLABİLİR”
Hain saldırının 3 boyutu olabileceğini belirten Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Milliyet.com.tr’den Sercan Dinç’e önemli değerlendirmelerde bulundu. Kobani’ye operasyonun kaçınılmaz olduğunu ve bu bölgeye bir harekat yapmanın artık boynumuzun borcu olduğunu vurgulayan Ağar’ın açıklamaları şöyle;
Öncelikle pek çok bakış açısı geliştirmek gerektiğini düşünüyorum. Nokta atışı iddialı bir cümle kurulduğunda böylesine bir olayda tehlikeli olduğunu değerlendiriyorum. Neden? Çünkü bu eylem örgüt içi bir takım dinamiklerden de kaynaklanıyor olabilir. Örgütün Türkiye’nin ayağına bastığı bir takım ilişki geliştirdiği ülkelerle olan ilişkisinden de kaynaklanıyor olabilir. Neyi kastediyorum? Bir üçüncü boyutu daha var. Bir eş güdüm içerisinde yani örgütün iç dinamikleriyle, asil devletin hassasiyetleriyle eş güdüm sağlanarak yapılmış olma ihtimali daha da işi çarpıcı hale getiriyor.
“ZAP’TA ÖRGÜT İDDİALARIYLA VE İHTİRASLARIYLA BERABER ÇÖKTÜ”
Kendi iç dinamikleri ne olabilir? Bir; Zap’ta kaybetti. Zap’ta örgüt iddialarıyla ve ihtiraslarıyla beraber çöktü. Zap onlar için çok önemliydi. Ne diyordu Murat Karaılan, Cemil Bayık; “Zap’ı kaybedersek biz bu mücadeleyi kaybederiz.” Kendi tabanlarına bile Zap’ta çok yalan söylediler. Yok şu silahı kullandı, yok kendi askerini yaktı… Oralardan medet umdular.
İki; Kandil’deki PKK ile Suriye’deki PKK arasında rekabet var. Bu da olabilir. Kandil’deki terör baronlarıyla siyasetteki terör baronları arasında da bir rekabet var. Buna dair gelişen kendi içlerinde rahatsızlık üreten bir takım inisiyatifler var.
“KOBANİ’YE HAREKAT YAPACAĞIZ, ARTIK BOYNUMUZUN BORCU”
Bir diğer tarafıyla; Bir şekilde kendi içlerindeki rekabet nedeniyle Ayn El-Arap menşeili bir eylemi yapıp, Türkiye’nin planlamasını değiştirmek istiyor olabilir. Biz Ayn El-Arap’a (Kobani) harekat yapacağız. Yapmak artık boynumuzun borcu. Ama bu eylemi ne zaman yapacağız onların kendi iç dinamikleriyle ilgili hesaba hizmet ederek mi yapacağız? Bu onlarla ilgili olan birşey. Benim aklıma gelen örgütün iç dinamikleriyle olan bir kısım.
Bir de Türkiye 4 tane harekat yaptı Irak’a, Suriye’ye. Ondan Doğu Akdeniz’de bir güç mücadelesine tutuştu. Enerji jeopolitiğiyle ilgili Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu inisiyatifler, Libya meselesi, Karabağ meselesi, Afrika’daki açılım, kendi içerisinde üretmiş olduğu bağımsız inisiyatfiler, siyaset ve strateji, Ukrayna savaşında belirlediği pozisyon… Ve bunların türevleri… Bunlardan herhangi veya bir kaçı da olabilir. Türk dünyasıyla ilgili geliştirmiş olduğu angajmanlar. Bu sebep bunlardan biri veya bir kaçı da olabilir.