Mert İnan – Büyük Önder Atatürk’ün ölüm haberiyle 84 yıl önce bugün tüm yurtta olduğu gibi İstanbul’da da yaşam durmuştu. Türk halkı, Ata’sına olan sevgisini göstermek için sokaklara döküldüğünde izdiham nedeniyle birçok kişi yaşamını yitirecekti..
Atatürk’ün naaşı ölümünden 6 gün sonra, 16 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı tören salonundaki katafalka konulmuştu. İstanbul halkı Büyük Önder’e son görev için adeta birbirini eziyordu. İlk ziyareti dönemin Birinci Ordu Müfettişi Orgeneral Fahrettin Altay ve askerler gerçekleştirmişti. 16 Kasım saat 10.15’de sarayın kapıları Ata’sına son görevini yapmak isteyen vatandaşlara açılmış, binlerce kişi Dolmabahçe’ye akın etmeye başlamıştı.
Ulus gazetesi, Ata’nın naaşını ilk gün 150 bin kişinin ziyaret ettiğini duyuruyor, İstanbul’da bulunan Alman Arkeolog Prof. Karl Dörner ise Dolmabahçe Sarayı’ndaki tabloyu, “Haberi duyan yola koyulmuştu. Düzgün kıyafetleri içinde memurlar, balıkçılar, hamallar, tüccarlar ve işçiler, yaşlı solgun yüzlü siyah çarşaflı kadınlar arasında kürklü mantolu hanımlar, herkes yas tutuyordu. Tek bir kişi bile sarayın halılarına, resimlere, kristal avizelerine bakmıyordu, tüm bakışlar sadece, yanında genç subayların bronzdan heykellermiş gibi dimdik nöbet tuttukları tabuta dikilmişti” sözleriyle anlatıyordu.
10 Kasım 1938’de Türkiye’de bulunan Profesör Wolfram Eberhard günlüğüne Türkiye’de yaşanan acıyı şöyle özetliyordu: “Çocukların yanı sıra, yetişkin erkekler ve kadınlar ağlıyordu. Keder çok yaygındı ve böyle bir şey başka hiçbir ülkede görülmemişti.”
Lord Kinross ise, o gün İstanbul’un acı bir sessizliğe gömüldüğünü belirterek tabloyu şöyle betimlemişti: “Çocuklar başlarındaki fiyonkları, kurdeleleri çıkardılar. Sokaklarda kadınlar ağlaşıyor, Ata’nın siyah tüllere bürünmüş resimleri önünde dua ediyorlardı.”
İzdihamda 11 kişi yaşamını yitirdi
17 Kasım, saat 22.00’den sonra 100 binden fazla insanın Dolmabahçe Sarayı’na girmek istemesi sonucu meydana gelen izdihamda çoğunluğu kadın 11 kişi ezilerek yaşamını yitirirken, 40 kişi yaralandı. Adli Tıp doktoru Enver Karan otopsi raporunda, ölümlerin solunum yetmezliğinden kaynaklandığını bildirdi. Olaya ilişkin savcılık soruşturmasında, Sarayın saat kulesi tarafında bulunan kapının kapatıldıktan sonra tekrar açılmasının halkın şiddetli ve yoğun bir izdihamına neden olduğu belirtildi. Başka bir iddiaya göre, kalabalığı dağıtma emri alan atlı polislerin hareketi, izdihama yol açmıştı. Savcılık, izdihamın düzeni sağlamakla görevli memurların kusurundan kaynaklandığını açıkladı. Bu olaydan sonra emniyet müdürlerinin görev yerleri değiştirildi. 1 Aralık 1938’de İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ, görevden alınarak Bakanlık emrine alındı. İstanbul Emniyet Müdürü Salih Kılıç da Çorum Valiliğine tayin edildi.